İSTANBUL (AA) - Bahçeşehir Koleji tarafından 2017 yılından bu yana gerçekleştirilen STEM+ Sanat Bienali’nin 3’üncüsü devam ediyor.
Bahçeşehir Koleji'nden yapılan açıklamaya göre, 19 Mayıs'ta başlayan ve "www.stemsanatbienali.com" adresinden 19 Haziran’a kadar izlenebilecek bienalin bu yılki teması “Dijital Dönüşüm ve Yaşam” olarak belirlendi.
Bienal, dünyada tüm süreçleri dijital olarak yürütülen ilk STEM+ Sanat Bienali olma özelliğini taşıyor. Küratörlüğünü Doç. Dr. Ebru Yetişkin’in yaptığı bienalde yer alan 21 eser, “Siborglaşma”, “Yaşam Sanatı” ve “İleri Dönüşüm” olarak üç tema altında sergileniyor. Bienal kapsamında ayrıca öğrencilerin eserlerine dair röportajları ile sanatçılar Candaş Şişman, Ayşe Gül Süter, Pınar Akkurt, Bager Akbay ve Dr. Kürşad Özdemir’in de kendi çalışmaları üzerinden STEM ve sanat birlikteliği, günümüz sanatı ve üretimi üzerine bienal özelinde verdikleri röportajlar yer alıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, bu yıl salgının getirdiği zorluklar nedeniyle eğitimin de büyük oranda dijital platformlardan gerçekleştiğini anımsatarak, "Bienalin öğrencilerin psikolojisi, dijital dönüşümün yaşamdaki yansımalarına bakışı ve geleceğe dair tasarıları açısından söyleyecek pek çok sözü var." ifadelerini kullandı.
Dağ, konuya ilişkin şunları kaydetti:
- "Muazzam bir deneyim yaşadık"
Bu yıl ilk kez bağımsız bir küratörle gerçekleştirilen Bahçeşehir Koleji STEM+ Sanat Bienali’nde bu görevi, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ebru Yetişkin üstlendi.
Bilim, sanat ve teknoloji ekseninde çalışan ve yeni medya kültürünü eleştirel bir yaklaşımla inceleyen Yetişkin, bienalin akademik altyapısının oluşturulmasından çalışmaların gerçekleştirilmesinde, öğretmen ve öğrencilere rehberlik yapmaya, dijital ortamda gerçekleşen bienaldeki eserlerin prodüksiyon süreçlerinden, serginin görsel dilinin tasarımına dek her alanda katkıda bulunduğu bienal hakkında şunları aktardı:
"3. STEM+ Sanat Bienali, birlikte öğrenme ve birlikte üretme pratiği açısından muazzam bir deneyim ortamı oluşturdu. Sanatçılar, öğretmenler, öğrenciler ve okul yöneticileriyle birlikte olağanüstü bir uyum içinde çalıştık. Yaşamı sürdürmenin en büyük değer olduğunu bir kez daha kavradığımız bu dönemde dijital dönüşümün gündelik hayatımıza nasıl katkıda bulunduğunu merak ettik ve araştırdık. Pınar Akkurt ve Ayşe Gül Süter ile birlikte gerçekleştirdiğimiz atölyelerde elektronik atıkları eser üretimi için yeniden kullanarak değerlendirmeyi, bugünün tekno-bilimsel gelişmeleri göz önünde bulundurarak geleceği hayal etmeyi ve yaşadığımız her anı bir sanat eseri olarak nasıl yaratabileceğimizi keşfettik. Öğretmenler, bu atölyelerde öğrendikleri bilgileri öğrencilerle paylaşarak aynı zamanda günümüz sanatı açısından bir başka bilgi üretim yolu keşfettiler. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerini kullanarak bugün toplumsal dönüşümün nasıl gerçekleştiğini sanat eserleriyle birlikte açığa çıkarmaya çalıştık, sorgulamaya açtık ve geleceğe dair umudu beslemeye çalıştık. Değişen toplumsal yaşama ve gelecek tasarımına yön verecek duygu ve düşünceleri pekiştirmeyi amaçlayan 3. STEM+ Sanat Bienaline rehberlik etmek benim açımdan da çok mutlu edici bir serüvendi. Katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor ve kutluyorum."