ANKARA (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin sağlıklı, sürdürülebilir ve nitelikli bir büyümeyi sağlayabilmesini amaçlayan yaklaşımı olduğunun altını çizerek, "Geçmiş dönemde hem enflasyonu düşürdük hem de büyümeyi sağladık. Büyümeden feragat etmeden nominal talebinde başarılı ve dengeli şekilde yürütülmesi ve yönetilmesi enflasyon açısından son derece önemli. Bu konuda da hassasiyetimiz var, bunu da ekonomi yönetimi olarak hep birlikte gösteriyoruz." dedi.
Elvan, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Enflasyonla mücadele konusunda makroekonomik politikada herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını belirten Elvan, sürdürülebilir büyümenin sağlanması için fiyat istikrarının ön koşul olduğunu söyledi.
Elvan, enflasyonla mücadelede bütüncül bir yaklaşım gerektiğini aktararak, "Burada kamu maliyesi, finansal sektör, bu yapısal sorunlar, bunların hepsini bir bütün olarak ele alan bir yaklaşım sergilemek zorundayız ki bizim de bu en temel sorumluluğumuz." şeklinde konuştu.
Güven ortamını tesis etmenin, en temel önceliklerinden olduğunu vurgulayan Elvan, kısa vadeli kazanımlar uğruna hiçbir zaman orta ve uzun vadeli kazanımlardan da vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Türkiye'nin ödemeler dengesi sorunu ile karşı karşıya kalacağını düşünmediğini belirten Elvan, Merkez Bankası tarafından yayımlanan 12 aylık ödemelere ilişkin rakamları paylaşarak, şöyle devam etti:
"Bizim borç oranımıza baktığınızda, AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranı, 2020 yılı sonu itibarıyla yüzde 39,5. Gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında yine oldukça düşük. 2020 yılında 36,8 milyar dolarlık cari açığımız oldu, 2021 yılında beklentimiz aşağı yukarı 20 milyar dolar civarında olabilir. Cari açık çalışmalarımız hesaplamalarını da biz yaptık. Dolayısıyla teknik düzeyde arkadaşlarımız gerçekten çok iyi çalışıyorlar. Bu konuda herhangi bir kaygı içerisinde değiliz. Hazine ve Maliye Bakanlığı gerçekten çok güçlü bir kadroya sahip, uzmanıyla, yöneticileriyle. Birçoğu yüksek standartlı olan üniversitelerden doktora almış, ekonomi alanında ihtisas yapmış, çok vasıflı arkadaşlarımız var. Bu ekibimizle birlikte çalışıyorum, bakan olarak ben kendim karar vermiyorum. Kararları tartışarak, ortak akılla hareket ediyoruz."
Elvan, "128 milyar dolar" tartışmasına ilişkin de Merkez Bankasının muhabir bankası üzerinden yerli ve yabancı bankalara açık olan eşleştirme platformlarıyla döviz değişim işlemleri gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Muhabir banka üzerinden kime satılmış bu, bankalara. Peki bankalar kime satmış, vatandaşa, şirketlere. Diyelim, o dönemde birey olarak döviz aldınız. Birey olarak döviz aldığınızın açıklanması ticari sırla bağdaşır mı? Neticede bunu kim alıyorsa diğer bankalardan alıyorlar. Bunu alanlar yine yerli ve yabancı bankalar. Alım işlemi gerçekleştikten sonra ancak, hangi bankanın ne kadar aldığını Merkez Bankası görebiliyor. Diğer Merkez bankalarını da düşünün, bir Merkez Bankası kalkıp, ben şu bankaya şu kadar sattım, diyebilir mi? Böyle bir örnek var mı? Şimdi bunun mümkün olmadığını kendileri de biliyorlar. Ama siyasi bir malzeme yaptılar, siz ne söylerseniz söyleyin, karşıda bir kapı duvar. Çok net söylüyorum, onlar yine söylediklerini tekrar ediyorlar. Siz ne söylerseniz söyleyin, sizin ne söylediğinizin, yapmış olduğunuz açıklamanın bir anlamı yok onlar açısından."
(Sürecek)