İSTANBUL (AA) - Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Tuzla Diş Kliniği Tedavi ve Protez Uzmanı Bülent Torun, "İmplant ile hastalarımızın çiğneme fonksiyonunun yüzde 85'ini, kendi doğal dişleri gibi ağızda kalan, takılıp çıkarılmayan implant üstü köprüler ile hastalarımıza iade ederek yaşam konforlarını artırıyoruz." ifadesini kullandı.
Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Torun, implantların kullanım süresinin insan ömrü ile yarışacak kadar uzun olduğunu belirterek, neredeyse her bireyin, hayatı boyunca karşılaştığı herhangi bir sebep nedeniyle diş kaybı yaşadığını bildirdi.
Kimi durumlarda bu eksikliklerin, total dişsizliğe kadar uzanıp ağızda hiçbir doğal dişin kalmadığı durumların yaşanmasına sebebiyet verebildiğini aktaran Torun, şunları kaydetti:
"Ağızdaki dişler sadece estetik açıdan değil, çiğneme fonksiyonunu sağlama ve konuşmaya yardımcı olma gibi roller de oynuyor. İmplantlar bu kriterlerin yerine getirilmesinde önem taşıyor. İmplantın avantajlarından bir tanesi, diş eksikliklerini tamamlarken diğer dişlere işlem yapılma zorunluluğu olmamasıdır. Yani bir diş eksikliğini gidermek için eksikliğin önünde veya arkasındaki dişleri kesip köprü yapma zorunluluğu bulunmuyor.
Ayrıca, çekilen dişin bulunduğu kısımda fonksiyonsuz kalan çene kemiği bölgesindeki kemik erimesi implant takıldıktan sonra durduruluyor. İmplantlar böyle bölgelerde bir diş gibi davranarak gelen çiğneme basınçlarını doğrudan çene kemiğine iletiyor, bu kemik üzerinde bir nevi masaj etkisi yaratıyor. Masaj ise kan dolaşımını ve doku beslenmesini artıracağından o bölgedeki kemik erimesini durduruyor."
Bülent Torun, dişli ağızlarda alt ve üst çenenin belli bir yükseklik ve boyutta kapandığını belirterek, diş kayıplarında çok gecikilmesi halinde kayıp dişin ön ve arkasındaki dişlerin, çekilen bölgeye doğru ilerleyeceğinden hastanın normal boyuttaki kapanışının azalmaya ve değişmeye başladığını, bunun da uzun vadede birtakım kapanış ve eklem bozukluklarına yol açtığını bildirdi.
Torun, "İmplantların yerinde ve zamanında uygulandığı durumlarda kapanış kaybından dolayı oluşan dikey boyut kaybı da engelleniyor. Bu da hastanın hem iskeletsel konforunu sağlıyor hem de dikey boyut kaybından dolayı yüzünde oluşacak profil bozukluklarını engelliyor." ifadelerini kullandı.
Çiğneme fonksiyonunun yüzde 85'inin büyük azılar arasında kalan dişlerle gerçekleştiğini aktaran Torun, şunları kaydetti:
"Bu, alt çenede 12 ve üst çenede 12 olmak üzere 24 adet dişe işaret ediyor. Alt ve üst çenesinde hiç dişi olmayan hastalarımızda 6 adet üst ve 6 adet alt bölge olmak üzere toplamda 12 adet implant ile hastalarımızın çiğneme fonksiyonunun yüzde 85'ini, kendi doğal dişleri gibi ağızda kalan, takılıp çıkarılmayan implant üstü köprüler ile hastalarımıza iade ederek yaşam konforlarını artırıyoruz.
Ağıza takılan bir implant, öncesinde hekimin, sonrasında hastanın bütün protokolleri yerine getirmesi şartı ile uzun yıllar sahibine hizmet etmekte ve nadiren sorun çıkartmakta. Nasıl ki yeni ve pahalı bir araba aldığımızda, garanti kapsamındayken düzenli olarak servisine gidip bakımlarını yaptırıyorsak implant yapıldıktan sonra da düzenli olarak hekimimize görünmeli, bakımlarımızı ve kontrollerimizi yaptırmalıyız. Arabanın garantisi bile belirli bir süreyken, sistemik bir hastalık geçirilmediği, ağız bakımı düzenli yapıldığı ve düzenli kontrollere gidildiği durumlarda bir implantın kullanım süresi insan ömrü ile yarışmaktadır."