İSTANBUL (AA) - Güncel yapı teknolojileri, yeni metotlar ve yenilikçi malzemeler ile inşaat sektöründe geleneksel yapı sistemlerinin aksine "dönüştürülebilir ve çevre dostu" olan Volumetrik Modüler yapıları öne çıkarken, Dorçe Prefabrik de buna göre üretim yapıyor.
Dorçe Prefabrik'ten yapılan açıklamaya göre, çevre duyarlılığı ve inşaat israfı konularında dünya çapında artan bilinç, özellikle gelişmiş ülkeleri çevre dostu politikalara ve yeşil bina konseptine yöneltmiş durumda.
Geleneksel yapı sistemleri yerine prefabrik modüler binalar kullanılarak, yeni jenerasyon yapım metotları malzemelerle modern mimaride ekonomik ve daha kısa sürede prefabrik çelik evlerin üretilmesi popüler hale geliyor. Enerji verimliliği esaslarını üst düzeyde karşılayan prefabrik modüler sistem aynı zamanda sürdürülebilir yapılar olarak nitelendiriliyor. Bu yöntemle zaman ve maliyetten tasarruf ederken kalite iyileştirmeleri yoluyla önemli avantajlar elde etmek mümkün.
Dorçe Prefabrik modüler binaların artan önemini ise, şu faktörlere bağlı olarak gösteriyor:
"Altyapı yatırımlarındaki artış, konut ve ticari sektörlerdeki gelişmeler, artan orta gelirli nüfus ve hızlı kentleşme, gelişmekte olan ülkelerde daha kısa sürede uygun fiyatlı konut sağlamak için hükümet destekli girişimler, prefabrik modüler çelik binalar depreme dayanıklı olması sebebiyle de deprem bölgesinde yer alan ülkeler için önemli bir alternatif olmuştur."
Dorçe Prefabrik modüler binaların çevre duyarlılığı da çeşitli faktörlere bağlı. Faktörlere örnek, önceden tasarlanmış olması, daha kısa sürede inşaatının yapılmasıyla ekipman çalışma sürelerinin kısalması, karbon salınımı düşük yapı malzemelerinin üretimde kullanılmasıdır. Kullanılan tüm malzemelerin dönüştürülebilir olması, atıkların az olması gibi nedenlerle modüler yapı inşaatları düşük karbon ayak izine sahiptir. Bir binanın "yeşil" olarak tanımlanması için iki koşulu sağlaması gerekiyor.
Bunlar malzemelerin işletme maliyetlerine nasıl yardımcı olması ve bu malzemelerin çevresel etkiyi olumlu yönde artırmasıdır. Volumetrik yapılar sahada ihtiyaç duyulan araç ve ağır ekipman kullanımını azaltırken daha az çevre kirliliği ve sahada iş güvenliğine bağlı olarak oluşabilecek kazaları da minimuma indiriyor.
- Modüler çelik yapılar depreme dayanıklı ve kısa sürede inşa edilebiliyor
Prefabrik modüler çelik binaların önemli bir özelliği de depreme karşı dayanıklılığı. Çelik sistem, esnek yapısı, dayanımı ve hafifliği ile depreme karşı son derece dayanıklı bir yapı sistemidir. Prefabrik modüler çelik yapılar farklı bölgelerin deprem şartlarına uygun şekilde tasarlanabildiğinden depreme maruz kaldığında diğer yapı sistemlerine göre daha iyi performans gösteriyor. Çelik binalar deprem anında eğiliyor, deforme oluyor, ama kırılmıyor ve yıkılmıyor. Yıkılmaması da can kaybının azalması hatta olmaması anlamına geliyor. Deprem sonrasında ise, çeliğin betonarme gibi yıkılıp baştan yapılması gerekmiyor, onarılıp yeniden kullanılabiliyor.
Söz konusu prefabrik modüler çelik yapıların en önemli avantajlarından biri de inşaatın geleneksel inşaat yöntemlerine göre daha kısa sürelerde tamamlanabilmesi. Üretim süreçlerinin ön planlamasının yapılması, fabrika ortamında gerçekleştirilen üretime bağlı olarak sahada meydana gelebilecek olumsuz hava koşullarının ortadan kaldırılması ve ana binayı oluşturan farklı yapı elemanlarının veya modüllerin aynı anda üretilebilmesini sağlıyor. Zamandan edinilen tasarruf, aynı anda farklı coğrafyalarda birden fazla projede hızlıca mobilize olmanın ve bu projeleri üstlenebilmenin önünü açıyor.
Prefabrik çelik yapıların ekonomik ömürleri, bakım masrafları, geri dönüşüm gibi birçok özelliği ele alındığında maliyet açısından da avantajlı olduğu görülüyor. Kapalı üretim tesislerinde gerçekleştirilen üretime bağlı olarak, iş güvenliği kazaları risklerinin azaltılması da bu yapı türünü öne çıkaran diğer bir kazanım olarak nitelendiriliyor.
Orta Doğu ve Afrika, Kuzey Amerika (ABD, Meksika ve Kanada), Güney Amerika (Brezilya), Avrupa, (Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa, Türkiye), Asya Pasifik (Çin, Malezya, Japonya, Filipinler, Kore, Tayland, Hindistan, Endonezya ve Avustralya) bölgeleri prefabrik modüler çelik yapıların en yaygın kullanıldığı ülkeler konumunda. Bu alanda dünya pazarının 2020-2025 döneminde yüzde 8’in üzerinde büyümesi ve 2027 yılına kadar 106,22 milyar dolara ulaşması öngörülüyor.
- Dorçe Prefabrik, Türkiye’nin sektöründe öncü ve ilk kurulan şirketlerinden
Üretim, ihracat ve uluslararası müteahhitlik faaliyetleriyle, Türkiye’nin global pazardaki güçlü markalarından biri olan Dorçe Prefabrik Yapı ve İnşaat Sanayi Ticaret AŞ, ülkemizin prefabrik modüler çelik yapılar sektöründe öncü ve ilk kurulan şirketlerinden olma özelliğini taşıyor. Dorçe Prefabrik, 40 yıllık tecrübesiyle her türlü ihtiyacı karşılamaya yönelik projelerini mühendislik, tedarik, üretim, lojistik, montaj, altyapı ve üstyapı işleri, test ve devreye alma gibi tüm aşamalarıyla tamamen kendi bünyesindeki mühendisler ile anahtar teslim olarak, aynı anda dünyanın pek çok bölgesinde, ağır iklim şartları altında hızlıca mobilize olarak tamamlıyor. Tamamladığı tüm uluslararası projelerde üst yapı faaliyetlerini, Türkiye’deki fabrikasında ürettiği prefabrik çelik modüler yapı elemanlarını ihraç ederek gerçekleştiriyor.
Bugün geldiği noktada yerel ve uluslararası kalite standartlarıyla işleyen fabrikasıyla, hafif çelik modüler prefabrik yapılar konusunda, Avrupa’nın en büyük üreticisi olma özelliğine sahip. Yurt dışında kapsamlı organizasyon gerektiren, çok hızlı, eş zamanlı ve farklı lokasyonlarda dağınık olarak yapılması gereken ya da malzemenin bulunmadığı, imkansızlıkların olduğu bölgelerdeki projelerde dünyada en çok tercih edilen markalardan biri haline gelmiş durumda.