İSTANBUL (AA) - Sultanbeyli Belediyesi tarafından bu yıl sekizincisi düzenlenen "İstanbulensis Şiir Festivali"ne ABD'li ünlü şair Robert Pinsky konuk oldu.
Bu yıl teması "Yunus Emre" olarak belirlenen festivalin çevrim içi gerçekleştirilen oturumlarına katılan ABD'li şair, denemeci, edebiyat eleştirmeni ve çevirmen Robert Pinsky, "Şiir, kasların güveniyle cümle halindeki melodilere dönüştürülmüş ünlü harflerin sesli çığlıdır." dedi.
Dünya çapında eserleriyle tanınan Pinsky, sanatın insanların düşündüğünden çok daha fazla harmanlanma eğiliminde olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bir şeye ne kadar bakarsanız o kadar kökü olduğunu fark edersiniz. Benim büyürken konuştuğum dil Amerikan dili değildir. İnsanlar bazen Amerika dili diyor. Avrupa dilleri arasında İngilizce, Fransızca, İtalyanca veya Almancadan çok daha fazla kelime dağarcığına sahiptir. Sözlük daha büyüktür. Neden? Çünkü ada bir dizi halk tarafından işgal edilmişti. Bu insanlar onlardan çaldı. Beraber ticaret yaptılar. Evlendiler, köleleştirdiler, savaştılar ve barış yaptılar. Birbirlerini takip eden işgalci katmanlar... Vikingler, Normanlar geldi. Aynı zamanda Fransız dili, İskandinav dilleri, Kelt dilleri de geldi. Bunların hepsi İngilizceye karıştı. Yani birinin İngilizcesinin saflığından bahsettiğimizde bu diğer aşırı eklektik kökeni gizler. Bu yüzden benim için memleketim New Jersey'deki birçok millet, sanatın kendisinin ve buradaki her insan doğasının yansımasıdır."
Usta şair, sanatlar arasında şiirin her insanın eşitliğini vurguladığına dikkati çekerek, "Bir şiir için araç, bir insanın sesidir. Bu yüzden ben birçok şeyim ve herkes birçok şey. Pek çok farklı dili biliyoruz. Birçok millet, birçok farklı dil, bunlar kültürün doğasında var. Kültür bir liste veya müfredat değildir. Kültür hareket halindedir. İnsanların her seferinde bulduğu şeydir." ifadelerini kullandı.
"Ünsüz ve ünlü harfler hafıza için teknolojidir. Ünlü sesler akış ya da his, bir hayvandan ya da bir bebekten çıkar ve sonra ünsüzler onları avlar. Bu ünlü ve ünsüzlerden sanat yaparak aklımızda kalan şeyleri ortaya çıkarırız. Tıpkı görsel sanatın bir teknoloji olması gibi bu da bir teknolojidir. Bütün bunlar sanat ve yapmaktır. Birçok şiir hafızayla ilgilidir. Çünkü bu bir hafıza teknolojisidir. Dijital hafıza da dil hafızasının başka bir formudur ve bizim bir tür hayvan olarak kültürel hafızaya ihtiyacımız var. Atalarımızın neler yaptığını bilmeden hayatta kalamayız. Bütün bilimler ve teknolojiler dile dayanır. Dil ise şiire dayanır."
Robert Pinsky, şiirin imgeleri bir video kadar güçlü kılamayacağının altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bir şiir, duyguları müzik kadar çabuk uyandıramaz. Şiir, insanların iradesini bir vaiz ya da konuşmacının yaptığı gibi harekete geçiremez. Ama biz şairler diğer sanatların yapamadığı şekilde doğrudan insanın özüne inebiliriz. Bu yüzden bir şair olarak ve muhtemelen karakter olarak da yalnızca bireyin onuruna değil, gerçekliğine de inanıyorum. Sosyal kitle böyle şeylere bağlıdır, büyük dini metinlere. Kur'an'a, Tanah'a, Yeni Ahit'e, Budist ve Hindu metinlerine. Hepsi kelimelerin seslerine bağlıdır. Ancak metrik ve müzikal dilin gücü. Bu dinler tarafından ortaya konanın üzerinde bir güç yoktur. Vaaz değil, video değil, kelimenin tam anlamıyla müzik ya da şarkı değil... Nefesin gücüne sahip. Çok içten ve o kadar küçük ölçekli ki nüfus edebiliyor. Şiir de böyledir."
Edebiyat hayatı boyunca kendini şiirin dünyadaki yerini belirlemeye ve canlandırmaya adayan Pinsky, Boston Üniversitesi'nde lisansüstü yazarlık programında İngilizce ve yaratıcı yazarlık profesörü olarak görev yapıyor.