İSTANBUL (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, "Şu an iç savaşlardan ötürü olan göçlerin nedeni değişecek. İklimsel nedenlerden ötürü kıyı bölgelerinin sular altında kalması gibi nedenlerle iklim göçleri bütün dünyada devam edecek." dedi.
Birpınar, YouTube üzerinden canlı yayın yapan Çevre TV'deki iklim değişikliği ve küresel ısınmayı ele alan özel yayına katıldı.
Deniz suyunda ciddi derecede ısınmanın olduğunu anlatan Birpınar, kendi yaptıkları deneylerde bunu gördüklerini belirterek, "Geçen sene Tuba ismini verdiğimiz bir kaplumbağayı üzerine çip takıp Muğla'dan denize bıraktık. Bu çip sayesinde onu santimetre bazlı takip ediyoruz. Kovid süresince hiç denizden çıkmadı. Sıcak suda yaşayan bir hayvan, Arnavutluk'a kadar gitti. Dünya tarihinde, ilk defa bu kadar kuzeye gitti. Normalde o kadar kuzeye gitme ihtimali yoktu. Daha sıcak Tunus'a, Fas'a gitmesi gereken kaplumbağa, Arnavutluk'a kadar hareket etti." diye konuştu.
Sera gazlarının artmasının beklenmedik tehlikelere yol açtığını belirten Birpınar, iklim değişikliği ile birlikte ekonomik sıkıntıların da yaşanacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Şu an iç savaşlardan ötürü olan göçlerin nedeni değişecek. İklimsel nedenlerden ötürü kıyı bölgelerinin sular altında kalması gibi nedenlerle iklim göçleri bütün dünyada devam edecek. Maalesef birçok etkisi yaşanacak. İklim değişikliğine inanmamak noktasını geçip artık bundan sonra ne yapacağız, buna nasıl uyum sağlayacağız, nasıl adapte olacağız diyerek bunun çarelerini aramamız gerekiyor."
İklim değişikliğinin küresel bir sorun olduğunu dile getiren Birpınar, ortak çözümler bulunması gerektiğini ve birlikte hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.
Tüketimin artmasıyla da fazla çöp üretildiğini böylece sera gazının arttığı bilgisini veren Birpınar, iklim değişikliği kapsamındaki Paris Anlaşması'nı imzalayan ilk ülkelerden birinin Türkiye olduğundan söz etti.
Birpınar, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz diyoruz ki iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye çevresini kirletmek istemeyen bir ülke. Ama bizim nüfusumuz fazla ve biz yenilenebilir enerji yapalım, rüzgar santralleri yapalım, jeotermal yapalım, arıtma tesisleri yapalım. Bunun için finans lazım. Bize ucuz kredilerden verin, uluslararası bankalar bize kredi vermek istiyor. Bu kredilerin verilmesine ehil kılın diyoruz ama 'Siz kendinizi gelişmiş ülke sayıyorsunuz, dolayısıyla bu fonlardan yararlanamazsınız diyorlar.' Ancak, 'Meksika, Katar, Güney Kore, Çin yararlanabiliyorsa biz de yararlanalım, iyi işler yapalım' diyoruz. Müzakereler devam ediyor. Bu kapıların bize açılmasını istiyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte kabul görür."
1800'lü yıllarda sanayi devriminden sonra vahşi bir kalkınma yaşandığını belirten Birpınar, birçok ülkenin bu süreçte zenginleştiğini söyledi.
Daha sonra 1960'lardan başlayıp günümüze kadar gelen bilgi teknoloji devrimi yaşandığını anlatan Birpınar, Avrupa ülkeleri ile Güney Kore gibi ülkelerin zenginleştiğinden söz etti.
Günümüzde ise yeşil devrim denilen bir kalkınma modeli olduğunu ifade eden Birpınar, yeşil teknolojilerin, elektrikli araçların kullanıldığı, her şeyin yeşile endeksli olduğu bir süreçte Türkiye'nin bunu bir fırsat olarak görmesi gerektiğini söyledi.