ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Son 2 yılda Avrupa'da sadece camilerimize yönelik 669 saldırı tespit ettik. Bu, İslamofobinin İslam karşıtlığına ve İslam düşmanlığına evrildiğinin en büyük göstergesidir." dedi.
Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Ankara ATO Congresium'da düzenlenen 1. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, İslam'ın, getirdiği yüksek ahlaki ilkelerle insanlığın kurtuluşunu temin eden ilahi bir nizam olduğunu belirtti.
İslam'ın bütün insanlar için can, akıl, din, mal ve nesil özgürlüğünü hedefleyen, barış, adalet ve merhamet dini olduğuna işaret eden Erbaş, Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de Müslümanları hep beraber Allah'a teslimiyete ve barışı sahiplenmeye davet ettiğini söyledi.
Erbaş, bu nedenle Müslümanların inançları gereği dünyadaki herkesin onurlu, özgür ve insanca bir hayat yaşama hakkını savunduğunu ifade ederek, tarihi süreç içerisinde İslam'ın ilkelerinin hayata rehberlik ettiği dönemlerde yeryüzünün insani değerlerle buluştuğunu, barış, huzur ve güvenin hayata egemen olduğunu kaydetti.
Son asır boyunca fiili, siyasi, iktisadi ve kültürel açıdan emperyalizme maruz kalan İslam coğrafyasında özellikle İslam'ın değerlerine yönelik planlı müdahaleler yapıldığını hatırlatan Erbaş, bu bağlamda son yıllarda İslam'ı karalamaya yönelik çabaların "İslamofobi" kelimesi etrafında yoğunlaştığının görüldüğünü vurguladı.
Erbaş, İslamofobinin yapay ve sahte bir ifade olduğunu, hiçbir olumsuz kelimenin rahmet dini İslam ile bir araya getirilemeyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ancak görüyoruz ki bilhassa Avrupa'da İslam düşmanlığı üzerinden üretilen nefret dili, yazılı ve görsel basında ve siyasi söylemlerde sorumsuz bir şekilde kullanılmaktadır. Camilerde ve hayatın her alanında Müslümanları hedef alan ırkçı saldırılar ve ayrımcı uygulamalar, giderek artmaktadır. Son 2 yılda Avrupa'da sadece camilerimize yönelik 669 saldırı tespit ettik. Bu, İslamofobinin İslam karşıtlığına ve İslam düşmanlığına evrildiğinin en büyük göstergesidir."
- "Terör ve anarşiye davet eden hiçbir söylemin İslam'dan referans bulması mümkün değil"
Erbaş, bu tür oluşumların en büyük zararı İslam'a ve Müslümanlara verdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Kuşkusuz bu yapılar dini hassasiyetlerden değil, sosyal, siyasal, ekonomik ve psikolojik yıkımların ortaya çıkardığı şartlardan doğmuş ve din istismarıyla beslenmiştir. Nitekim şiddete dayalı örgütlerin, diğer dinleri referans alan veya seküler saiklerle ortaya çıkan pek çok örneği vardır. Dünya kamuoyuna sormak istiyorum, bugün yeryüzündeki küresel kaos ve anarşinin en büyük failleri olarak, dünyayı özel mülkü zanneden sapkın Siyonist inanış ve kendince Tanrıyı kıyamete zorlayan Evanjelist anlayış sahipleri hangi dinlerin mensuplarıdır?
Siyonist inanıştan dolayı yani dünyayı özel mülkü zanneden Siyonist Yahudilerden dolayı Judaizmofobi tabirini kullanıyor muyuz, genelleme yapıyor muyuz? Ya da Tanrı Krallığı'nı gerçekleştirmek için 'Benim de payım olsun' diye kaos çıkaran, terör örgütleri kurduran Evanjelist anlayıştan dolayı biz Kristiyanizmofobi tabirini kullanıyor muyuz? Myanmar'da Arakanlı Müslümanları öldüren, katleden Myanmar Budistlerinden dolayı genelleme yaparak tüm Budistleri içine alacak Budizmofobi tabirini kullanıyor muyuz? Kullanmıyoruz, genelleme yapmıyoruz."
- "Medya araçları etkin bir şekilde kullanılmalı"
Bugün yapılması gerekenin İslam coğrafyasındaki terör yapılarını ve Batı dünyasındaki İslam karşıtlığını ortaya çıkaran sebeplerin gerçekçi bir şekilde ele alınması olduğunu bildiren Erbaş, şunları söyledi:
"Bugün yapılması gereken İslam düşmanlarının ve istismarcı yapıların, inanç ve medeniyet değerleri konusunda bilgisiz gençleri kandırdığı gerçeğinden hareketle; imam hatip okullarımız ve ilahiyat fakültelerimiz başta olmak üzere, İslam'ın ilke ve değerlerini tüm nesillerimize ve insanlığa en güzel şekilde tanıtmak için var gücümüzle çalışmaktır. Medya araçlarını etkin bir şekilde kullanarak İslam'ın hakikatini insanlığın idrakine sunmak ve İslam'a düşmanlık yapan tüm unsurlarla hep beraber mücadele etmektir."
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının İslam'a ve Müslümanlara yönelik algı operasyonları ve kara propagandayla mücadeleyi sürdürdüğünü hatırlatarak, şu bilgileri verdi:
"Bu kapsamda 18 dilde 40 eser ve 43 broşür yayınladık. Yurt içinde ve yurt dışında milyonlarca eseri ücretsiz olarak dağıttık. Başkanlığımız bünyesinde, İslamofobi Mücadele Komisyonu oluşturulmuştur. Böylece ilmi ve hukuki zeminde İslam düşmanlığıyla mücadelemiz daha etkin şekilde devam edecektir. Bu doğrultuda uluslararası organizasyonlar geliştirilip güçlendirilecektir."