BEYRUT (AA) - MAHMUT GELDİ - Ekonomik ve siyasi krizle boğuşan Lübnanlılar, 13 Nisan 1975'te başlayan ve 15 yıl süren iç savaş döneminde bile böyle zor günler yaşamadıklarını söylüyor.
Lübnan'ı yıkıma uğratan ve 150 binden fazla kişinin ölümüne yol açan kanlı iç savaşın başlangıcının üzerinden 46 yıl geçti.
Başkent Beyrut'ta 13 Nisan 1975'te Filistinli mültecileri taşıyan otobüsün, Hristiyan Falanjist milisler tarafından silahlı saldırıya uğramasıyla aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 27 Filistinlinin öldürülmesi iç savaşın fitilini ateşledi. Yıllar süren çatışmalar 1990'da sona erdi.
İç savaşın ardından yönetime gelen mezhepsel siyasi güçleri, bugünkü ekonomik krizden sorumlu tutan Lübnanlılar, o dönem savaşı yaşamalarına rağmen ekonomik olarak hayat koşullarının hiçbir zaman bu kadar kötü olmadığını belirtiyor.
- "O zaman savaş vardı ancak hayat koşulları bugüne göre çok daha iyiydi"
AA muhabirine konuşan başkent Beyrut'ta esnaflık yapan Joseph Dekkaş, "Evet o zaman savaş vardı ancak hayat koşulları bugüne göre çok daha iyiydi." dedi.
O dönemde silahlı milis grupları arasında bölüştürülen ülkenin her tarafında çatışmalar olduğunu hatırlatan Dekkaş, ancak buna rağmen bu günlere göre ilaç ve gıda ürünlerine daha rahat ulaşabildiklerini ifade etti.
Dekkaş, "İç savaşta milis güçlerden korkmadık ancak bugün devletten korkuyoruz. Maalesef iç savaşa katılan bazı milisler daha sonra yönetime geldi ve hala milis gibi hareket ediyorlar. Bu da savaş döneminden daha tehlikeli bir hal alıyor, çünkü yasalarla dokunulmazlıkları var." diye konuştu.
- "İç savaş, Beyrut Limanı'ndaki patlama kadar yıkım getirmedi"
Beyrut Limanı'nda geçen yıl meydana gelen patlamada evi hasar gören Leyal Guneym de ülkesindeki mevcut koşulları eleştirdi.
Guneym, "İç savaşın yaşandığı 15 yıl, Beyrut Limanı'ndaki patlama kadar yıkım getirmedi." ifadesini kullandı.
Halihazırda ekonomik ve güvenlik sorunlarından şikayet ettiklerini dile getiren Guneym, Beyrut'taki patlamanın tekrarlanmasının korkusuyla hayatını sürdürdüğünü aktardı.
- İç savaşa yol açacak unsurlar yok
Şii Emel Hareketinden Milletvekili Muhammed Nasrallah ise, "İç savaş bizler için arkasında bir ders bıraktı, hiç kimse diğerini saf dışı edemez. Ortada tek bir gerçek var: Savaştan herkes yenilgiyle çıktı ve tüm bölgeler de zarar gördü." değerlendirmesinde bulundu.
1975'te bir kesimi saf dışı bırakmak amacıyla ve adaletsizin yayılması üzerine silaha başvurulduğunu dile getiren Nasrallah, günümüzde ise ekonomik çöküşe rağmen insanların savaşa sürükleneceği kanaatinde olmadığını kaydetti.
Nasrallah, Lübnan'ın şu anda ekonomik ve mali olarak kaos sürecine girdiğini ancak iç savaşa yol açacak unsurların olmadığını söyledi.
- "Savaş, bir daha ona düşmememizi öğretti"
Hristiyan Ketaib Partisine mensup eski milletvekili İlyas Hankeş ise Lübnan'da hiçbir tarafın savaşın geri gelmesini istemediğini, bununla birlikte siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlar nedeniyle güvenliğin kontrolden çıkmasından endişe edildiğini belirtti.
Hankeş, "Savaş, bir daha ona düşmememizi öğretti." dedi.
- Lübnan'daki ekonomik ve siyasi durum
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.
Sermayenin çıkışına karşı sert uygulamalara başvuran bankalar, 17 Ekim 2019'dan beri yurt dışı havalelerini askıya almış ve müşterilerin hesaplarındaki dövizleri çekmelerine kısıtlamalar getirmiş durumda.
Lübnan lirası ise Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada değer kaybıyla farklı fiyatlardan işlem görüyor.
Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama Lübnan'daki ekonomik sıkıntıları büyütürken yeni bir hükümet krizi de doğurdu.
Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020'de istifa etti ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.