KUDÜS (AA) – Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya yönelik “Yahudileştirme” çabalarına karşı İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) koruma çağrısında bulundu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El-Maliki’nin İİT Genel Sekreteri Yusuf El-Useymin’e İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerine ilişkin bir mektup kaleme aldığı belirtildi.
Maliki, Mescid-i Aksa’nın İsrail’in Yahudileştirme çalışmalarına maruz kaldığına vurgu yaptığı mektubunda, Useymin’i Harem-i Şerif’in korunmasını sağlamak için üye ülkelerle birlikte çalışmaya davet etti.
İİT’ye üye ülkelerin İsrail’in ihlallerine karşı harekete geçmesi gerektiğine dikkati çeken Maliki, İİT’nin “İsrail'in Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini ortaya çıkarmak ve uluslararası alanda kınamak için geniş bir İslami hareketi” koordine etmesi gerektiğinin altını çizdi.
İsrail polisinin eşlik ettiği 200'ü aşkın fanatik Yahudi, ramazan ayının ilk günü, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. İsrail polisi, Harem-i Şerif’in içindeki İslam Müzesi’ne çıkan Silsile (Zincirli) Kapısı’nın kilitlerini kırmış ve kutsal mabedin batı yakasındaki dış hoparlörlerinin kablolarını kesmişti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.
Ayrıca İsrail polisi korumasında fanatik Yahudilerin her gün Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarına işaret eden Filistinliler, Tel Aviv yönetiminin Harem-i Şerif’i zamansal ve mekânsal olarak bölmeye çalıştığını belirtiyor.