İSLAMABAD (AA) - Pakistan’da muhalefet partileri, Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi'nin Yeni Delhi yönetiminin 5 Ağustos 2019'da Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan Hint Anayasası'nın 370'inci maddesini kaldırmasını "Hindistan’ın iç meselesi" olarak nitelemesine tepki gösterdi.
Muhalefetteki Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) Genel Sekreteri Ahsan İkbal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Kureyşi’nin açıklamalarına tepki göstererek "Keşmir politikasında büyük bir U dönüşü. Milletin anlaşmanın ne olduğunu bilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İkbal, Keşmirlilerin fedakarlıkları üzerinden bir anlaşmanın kabul edilmeyeceğini belirterek Keşmir halkının diyaloğun parçası olmadığı bir çözümün kabul edilemez olduğunu kaydetti.
- "Tarihi duruşumuza ne oldu?"
Eski Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in Sözcüsü Muhammed Zübeyr de Twitter’dan yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Kureyşi’nin açıklamalarının "tarihi bir U dönüşü" olup olmadığını sorguladı.
Zübeyr, Kureyşi’nin Pakistan’ın Hindistan’ın 370’inci maddenin kaldırılmasıyla bir problemi olmadığını söylediğini belirterek "Kureyşi, bunun Hindistan’ın iç meselesi olduğunu söylüyor. Bu, Pakistan'ın Keşmir’in tartışmalı bir bölge olduğuna dair tarihi duruşundan vazgeçmeyi kabul ettiği anlamına geliyor." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Zübeyr, 370'inci maddenin kaldırılmasıyla Hindistan’ın Cammu Keşmir’i ülkenin bir parçası haline getirdiğine dikkati çekerek "Tarihi duruşumuza ne oldu? 10 yıllardır ve özellikle 2019’dan bu yana süren bu bağrış çağrış neydi?" ifadelerine yer verdi.
- Kureyşi, yerel televizyon kanalına konuşmuştu
Dışişleri Bakanı Kureyşi, birkaç gün önce yerel bir televizyon kanalına verdiği röportajda, Madde 370 ile 35A fıkrasının aynı önemde olmadığını ve Madde 370’in Hindistan’ın iç meselesi olduğunu söylemişti.
Kureyşi, 35A fıkrasının bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi için kullanıldığını belirtmişti.
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i merkeze bağlı "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayırmıştı.
Bu madde, merkezi hükümetin Cammu Keşmir'deki gücünü sınırlandırmaktaydı. Buna göre, Hindistan parlamentosunun Cammu-Keşmir’e ilişkin yasama yetkisi savunma, dış ilişkiler ve iletişimle ilgili konuları kapsıyordu ve diğer tüm konular için parlamento sadece Cammu Keşmir hükümetinin anlaşmasıyla yasama faaliyeti yapabilmekteydi.
370'inci maddenin 35A fıkrası uyarınca, Cammu Keşmir hükümetine, bölgede daimi oturum iznine sahip olma hakkının kimlere verilebileceğini saptama ve belirlenen kişilere kamu sektöründe istihdam, taşınmaz mal edinme, burs ve diğer yardım türlerinden yararlanma haklarını sağlama yetkisi verilmekteydi.
- Keşmir sorunu
İngiltere, 1947'de sömürge olarak yönettiği Hindistan'dan çekilirken o dönemde prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20'lik bir kısım ise sınırdaş Çin'in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.