Sakarya'da havai fişek fabrikasındaki patlama davasının müştekilerinden basın açıklaması

Genel

- Patlamada hayatını kaybeden Sabahattin Tepeçınar'ın ablası Hatun Göktepe:- "Ölene kadar bu davanın peşindeyiz, takipçisiyiz. Gariban işçi, bu davadan sonra gariban işçi sıfatından çıkacak. Bu davayla her şeyin değişmesini istiyoruz"

SAKARYA (AA) - Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 5'i tutuklu 7 sanığın yargılandığı davanın müştekileri, duruşmanın ardından basın açıklaması yaptı.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Ferizli ilçesinde yeni inşa edilen cezaevi kampüsündeki salonda görülen ve ara karar verilen duruşmanın ardından yapılan basın açıklamasında müşteki Semra Gülten, 11 yıldır fabrikada çalıştığını aktararak ihlalleri dile getirmemeleri gerektiği konusunda tehdit edildiklerini ve açığa çıkmayan patlamaların yaşandığını söyledi.

Patlamada hayatını kaybeden Sabahattin Tepeçınar'ın ablası Hatun Göktepe de sanıkların tutuklu olarak yargılanmasına devam edilmesinin kendilerini biraz olsun rahatlattığını belirterek, "Ölene kadar bu davanın peşindeyiz, takipçisiyiz. Gariban işçi, bu davadan sonra gariban işçi sıfatından çıkacak. Bu davayla her şeyin değişmesini istiyoruz." dedi.

Müştekiler, mahkeme süresince sanıkların devlet yetkililerinin isimlerini anmalarından duydukları rahatsızlığı da dile getirdi.

- "Duruşma salonunda işçi tehdit ediliyor"

Müşteki avukatı Can Atalay ise "Buradaki insanlar, 2009 ve 2014 arasında patlayan ve aynı şekilde çalıştırılmaya devam edilen, sadece ölecek işçi sayısı hesap edilen bir fabrikada çalışmaya zorlanmışlar. Zorlanmışlar çünkü başka bir iş bulamayacakları düşünülmüştür. Sadece bir sayı hesabı yapıyorlar. Bir işçi ölürse haklarında dava bile açılmıyor. Öyle bir öz güven ki iş yerinde işçi aşağılamak, insan muamelesi yapmamak yetmiyor, duruşma salonunda işçi tehdit ediliyor, 'En yüksek makamlarla konuştuk biz.' deniliyor." ifadesini kullandı.

- "Kimsenin ekmeğini kazanmaya çalışırken öldürülmemesi davası"

Atalay, davalarının, "kimsenin ekmeğini kazanmaya çalışırken öldürülmemesi davası" olduğunu aktararak, "Dün duruşma salonunda 18 yaşındaki bir kızımız, ölen ağabeyinin arkasından 'Hiçbir işin doğasında ölüm yoktur. Risk vardır, önlem vardır.' dedi. On binlerce sayfa mevzuatın özetidir bu. Gencecik bir kız, duruşma salonunda hepimize hukuk, adalet dersi verdi." değerlendirmesinde bulundu.

- "İşçinin canını yaka yaka, hiçe saya saya bu ölüm geldi"

Avukat Gülşen Uzuner, hasta olmalarına rağmen müşteki ailelerinin duruşmaya geldiğini belirterek, "Bütün yaralı ve hayatını kaybeden işçilerin aileleriyle birlikte el eleyiz. Bizim, işletmenin yürüttüğü çalışma sistemine ilişkin itirazımız var. İşçinin canını yaka yaka, hiçe saya saya bu ölüm geldi. Bu ölüm bilerek geldi. Biz o yüzden 'kast' diyoruz buna." diye konuştu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.