ANKARA (AA) - MUHAMMED YUSUF/ETHEM EMRE ÖZCAN - Suriye muhalefeti, halkının yarısından fazlasını yerinden eden Beşşar Esed rejiminin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını da hiçe sayarak düzenlediği sözde devlet başkanlığı seçimlerini, "meşru" görmedikleri için reddettiklerini belirtiyor.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Nasır Hariri ve Suriye Anayasa Komitesinde muhaliflerin eş başkanı Hadi el-Bahra, Esed rejiminin kontrolündeki bölgelerde tek taraflı yapılacak sözde seçimi AA muhabirine değerlendirdi.
SMDK Başkanı Hariri, rejimin göstermelik seçimine "tiyatro" benzetmesi yaparak, Suriye'de 1963'te Baas Partisinin ülke yönetimini ele geçirmesinin ardından gerçek seçimlerin hiçbir zaman yapılmadığını söyledi.
Hariri, "Esed ve destekçileri bu hileli seçim tiyatrosunu siyasi süreçten bir adım daha uzaklaşmak için gerçekleştiriyor. Rejim ve destekçilerinin bu adımı, siyasi süreçte ciddi baskılara maruz kalmadıklarını göstermektedir." diyerek, göstermelik seçime karşı çıktılarını belirtti.
Rejim bölgesinde yaşayan halkın göstermelik seçimi reddetme şansının bulunmadığının farkında olduklarını kaydeden Hariri, "Rejim Suriye'yi kendi istediği gibi emir ve genelgelerle yönetiyor. Rejimi bu eylemlerinden alıkoyacak bir anayasa veya engel de yok. Rejime baskılar olmadıkça herhangi olumlu bir şey yapmayacaktır." şeklinde konuştu.
Hariri, uluslararası toplumu sorumluluk üstlenmeye davet ederek, "Bu çete (rejim) iktidara geldiğinden bu yana kendi isteğiyle hiçbir taviz vermemiştir. Uluslararası toplum, halkları despot yönetimlerden korumakla yükümlüdür." ifadelerini kullandı.
Suriye'de ancak BM gözetiminde ve BMGK'nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda özgür ve adil seçimlerin yapılacağına inandıklarını belirten Hariri, rejimin organize ettiği sözde seçimleri şu sözlerle özetledi:
"Halkın düşüncesinden çok korkan rejim, halkın özgürlüğü ve iradesinin gerçekleşmesine alan tanımıyor. Rejim, seçimlerinde bağımsız gözetime de izin verilmiyor. Güvenlik ve istihbarat birimleri, Rusya'nın gözetiminde, bu düzmeceyi organize ediyor."
- "Siyasi süreci baltalamaya yönelik açık bir girişimidir"
Suriye Anayasa Komitesinde muhaliflerin eş başkanı Hadi el-Bahra da, Esed rejiminin tek taraflı düzenleyeceği sözde seçime tepki gösterdi.
Bugünkü sözde devlet başkanlığı seçiminin özgür ve bağımsız seçimleri öngören 2254 sayılı BMGK kararıyla çeliştiğinin altını çizen Bahra, şöyle devam etti:
"Şu an Suriye'de bu seçimlerin yapılmasına zemin oluşturacak ve herkesin katılabileceği güvenli bir ortam yok. Suriye'de yapılacak yasa dışı seçimler insani trajedinin ve halkın acısını daha da uzatacaktır. Bu seçim Suriyelilerin 2014 seçimlerindeki deneyimlerinin bir tekrarıdır. Suriye'deki durumlar şimdi daha mı iyi? Özetle, rejim bu seçimi, 2254 sayılı kararından kurtulmak ve ileriye kaçmak için bir araç olarak kullanıyor."
- Rejimin sözde devlet başkanlığı seçimi
Bombardımanlarla milyonlarca sivili yerinden eden Esed rejimi, göstermelik seçimi sadece kontrolündeki bölgelerde düzenleyecek.
Sandık görevlileri, rejim yasaları gereği Baas Partisi mensubu olması gereken ve büyük çoğunluğu öğretmen olan kamu çalışanlarından oluşurken, kullanılacak oyların tasnif ve sayımını da rejim mensupları yapacak.
Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde rejimin göstermelik seçimleri protesto edilmeye devam ederken, YPG/PKK farklı bir yöntem izliyor. Rejimin Kamışlı ve Haseke'de kontrol ettiği alanda kurduğu sandıklara ulaşmak isteyen vatandaşlara engel çıkarmayacağını ilan eden terör örgütü, kendi işgalinde tuttuğu topraklarda ise sandık kurulmasına izin vermiyor.
Esed rejiminin meşruiyet aradığı göstermelik seçimler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını da hiçe sayıyor. BMGK'nin, Aralık 2015'te kabul ettiği 2254 sayılı kararda, "Cenevre süreci" olarak adlandırılan görüşmelerin gündemi ve yol haritası belirlendi.
Buna göre, bir geçiş yönetimi kurulması, anayasanın yeniden yapımı, seçimlerin düzenlenmesi öngörülüyor.
Ancak rejim, geçiş yönetimi kurulmasına yanaşmazken Anayasa Komitesi çalışmalarının başlamasına da yıllardır engel çıkartıyor.
Rusya ve İran ise söylemlerinde Komite çalışmalarını desteklediklerine yer verse de rejim üzerinde nüfuz kullanmaya yanaşmıyor.