TRAFİKTE DEĞİŞEN HAYATLAR - Yitirdiği kardeşinin adıyla kurduğu dernekle trafik kazası mağdurlarına destek oluyor

Genel

- Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneği ve Platformu Başkanı Yeşim Ayöz:- "Karşıdan karşıya geçerken kardeşime bir araba çarpıp kaçtı. Sadece 112'yi çevirecekti, zor bir şey değildi. Suat'ı kaybettik. Daha sonra bizim gibi çok insan varmış onu gördük"- "Mağdurlara hakları ve bu haklara nasıl ulaşacağı konusunda yönlendirme yapıyoruz. Bir sürü hakkımız var ama bu hakları kullanmayı bilmiyoruz. Mağdurları, bize destek olan avukatlar ve sigorta eksperleriyle görüştürüyoruz"- "Ceza uzun bir süreç. Bir kısmı bir süre sonra pes ediyor çünkü 'Nasılsa hakkımı alamayacağım.' şeklinde kanı var. Halbuki herkes pes ederse hiç kimse hakkını alamayacak. Mağdurların mutlaka davalarını takip etmeleri gerekiyor"- "Çarpıp kaçmanın ikinci derece cinayet olduğunu bu ülkede görene kadar çalışmaya devam edeceğim. Gerçekten birine çarpıp yolun ortasında bırakmakla birinin alnına silahla ateş etmenin hiçbir farkı yoktur"

İSTANBUL (AA) - LALE BİLDİRİCİ BÜYÜKKARAKAYA - Trafik kazasında uzak yol kaptanı kardeşini kaybettikten sonra Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneğini kuran Yeşim Ayöz, trafik mağdurlarının haklarını savunmaya ve onların seslerini duyurmaya çalışıyor.

Suat Ayöz, 2006 yılında 35 yaşındayken Bağdat Caddesi'nde bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Ayöz'ün ablası Yeşim Ayöz, yardım çağırmadan kaçıp olaydan 9 gün sonra teslim olan sürücünün cezalandırılması için hukuk savaşı verdi.

Türkiye'deki trafik kazalarının ürkütücü boyutlarını göstermek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla trafik kazası mağdurlarına yardım için harekete geçen Yeşim Ayöz, kardeşi adına Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneğini kurdu. Dernek çalışmalarını Kovid-19 salgını sürecinde Suat Ayöz Trafik Mağdurları Platformu olarak sürdüren Ayöz, yüzlerce trafik kazası mağduruna haklarını alabilmeleri için yardım ediyor.

Yeşim Ayöz'ün, kardeşini kaybettiği kazanın 6. yılında ise oğlunun babası eski eşi bir trafik kazasında vefat etti.

Ayöz, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, kardeşinin hayatını kaybettiği kazayı ve kaza sonrasını şöyle anlattı:

"9 Nisan 2006'da Bağdat Caddesi Şaşkınbakkal'da karşıdan karşıya geçerken kardeşime bir araba çarpıp kaçtı. Sürücü 9 gün sonra geldi. Kardeşimin hastanede hayatını kaybettiğini öğrendik. Sadece 112'yi çevirecekti, zor bir şey değildi. Suat'ı kaybettik. Daha sonra bizim gibi çok insan varmış onu gördük. Yargı sürecini başlattık. Sürücü 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Kasten, bilinçli öldürmekle yargılanırken, bu suç taksirliye döndü. AİHM'e gittik. AİHM'de 1,5-2 yıl kadar bekledik ve dosya geri geldi. Yasalarımız kötü değil ama uygulamalarda sıkıntımız var. Her olayın kendi içinde farklı değerlendirilmesi gerekiyor. Evet yargı ve adliyeler çok yoğun. Bu tarafta da şöyle bir şey çıkıyor: Haklısınız, haklılığınızı ispatlamak için ekstra çaba ve zaman harcıyorsunuz."

Dünya Sağlık Örgütünün trafik çarpışmalarını, "önlenebilir halk sağlığı sorunu" şeklinde tanımladığına değinen Ayöz, "Kırmızı ışıkta geçersen birine çarpacağını; hızını artırırsan ve kontrol edemezsen mutlaka kötü bir sonuçla karşılaşacağını; birine çarpıp onu yol ortasında bırakırsan da onun yaşam hakkını elinden aldığını biliyorsun. Bunu niye kaza deyip hafifletiyorsunuz ki? 'Giden gitmiş, kalanı kurtaralım.' mantığı var. Kazanın ardından bir kişi gitmiyor, bir kişinin ailesi, annesi, babası, eşi dostu çok fazla insan etkileniyor. Suat 35 yaşındaydı o zaman, iyi bir eğitimi vardı. Ülkeye kazandıracağı da çok şey vardı. Suat gibi çok fazla insan var. " diye konuştu.

Ayöz, trafik mağduru ailelerin rehabilitasyona ihtiyacı olduğunu belirterek, "Avrupa Trafik Mağdurları Federasyonunun yaptığı açıklamaya göre, ilk 2 yıl içinde üçte bir oranında mağdur yakınlarından intihar vakası geliyor. Çünkü bir anda yok oluyor sevdiğiniz kişi. Sabah gitmiş evden, akşam bekliyorsunuz yok. Niye? Bir tane sorumsuzluk uğruna." dedi.

Trafik Kazalarını Önleme Derneğinin 2013'te yaptırdığı bir araştırmada ise 11 aileden birinin trafik kazası mağduru olduğunun yer aldığını aktaran Ayöz, şu anda 7 aileden birinin mağdur olduğunun tahmin edildiğini kaydetti.

Yeşim Ayöz, trafik cezalarının caydırıcı olması gerektiğinin altını çizdi.

- "Platformumuza haftada 20-25 kişi başvuruyor"

Toplumda farkındalık oluşturmak ve trafik mağdurlara yardım edip onları hakları konusunda bilgilendirmek için Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneğini kurduklarını ve çalışmalarına Suat Ayöz Trafik Mağdurları Platformu olarak devam ettiklerini ifade eden Ayöz, şu bilgileri verdi:

"Mağdurlara hakları ve bu haklara nasıl ulaşacağı konusunda yönlendirme yapıyoruz. Bir sürü hakkımız var ama bu hakları kullanmayı bilmiyoruz. Mağdurları, bize destek olan avukatlar ve sigorta eksperleriyle görüştürüyoruz. Platformumuza haftada 20-25 kişi başvuruyor. Ağırlıklı olarak sigortada tazminatla ilgili soru soruyorlar. Ceza uzun bir süreç. Bir kısmı bir süre sonra pes ediyor çünkü 'Nasılsa hakkımı alamayacağım.' şeklinde kanı var. Halbuki herkes pes ederse hiç kimse hakkını alamayacak. Mağdurların mutlaka davalarını takip etmeleri gerekiyor. Platformumuza bağlı gönüllü 12 avukatımız var. Trafik mağdurlarına dava dosyaları üzerinde neler yapmaları gerektiği konusunda avukatlarımız yardımcı oluyor. Trafik mağdurları istediği takdirde savunma da yapabiliyorlar."

Yeşim Ayöz, kardeşi uzak yol kaptanı Suat Ayöz'ün adını yaşatmak için çalışmalarını sürdüreceğini belirterek, şunları söyledi:

"Kardeşim Suat Ayöz'ün adını yaşatmak için 2 yılda bir trafik mağdurlarına dalış eğitimi veriyoruz. Fotoğraf çekiyordu ve renkli bir çocuktu. Fotoğraf kursları da açıyorduk ama bu pandemi döneminde ne yazık ki bunları yapamadık. Önümüzdeki sene de inşallah dalış etkinliği yapacağız. Çarpıp kaçmanın ikinci derece cinayet olduğunu bu ülkede görene kadar çalışmaya devam edeceğim. Gerçekten birine çarpıp yolun ortasında bırakmakla birinin alnına silahla ateş etmenin hiçbir farkı yoktur."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.