Geçtiğimiz günlerde Rotterdam belediye başkanı Ahmed Aboutaleb, Faslı bir gazetecinin sorusu üzere, "Faslılar, Türklerden daha iyi entegre olmuş" şeklindeki açıklaması Hollanda'da yeni bir tartışmanın kapısını araladı.
Gazeteci Bülent Moran, "Yok mu belediye başkanını arayacak Türk gazeteci?" açıklaması yaptıktan sonra, Fatih Karaman ve Yavuz Nufel adlı kişiler 'gazeteci' kisvesi ile belediye başkanı ile bir araya geldi ve sorular yöneltti. Sözde 'gazeteci'lerin belediye başkanına yölettiği sorular, sosyal medya da 'bunlar gazeteci mi ve sordukları soru mu' şeklinde tartışma başlatıldı ve 'Life24' adlı youtube kanalının Ankara'dan yüklü mikdarda para desteği gördüğü ortaya çıktı.
Gazeteci Bülent Moran konu ile ilgili yazdığı geniş kapsamlı o açıklamanın tam metni:
"Yavuz Nufel, benim yapılan bir röportaj yorumum üzerine İlhan Karacay'dan 'RACON' kesmesini istemiş. Kendimi bir an son dönemin ünlü mafya filmi John Wick içinde hissettim. Tabi ki çekik gözlü ve donanım açısından Jown Wick olmaya en uygun kişi benim gibi gözüküyor.
'GAZETECİLİK DERSİ'
Rotterdam Belediye Başkanının Faslı gazetecilere verdiği demeç üzerine 'Yok mu belediye başkanını arayacak Türk gazeteci?' demem üzerine sevgili Yavuz Nufel cevap hakkı biz de saklı arasın cevap versin gibi bir açıklama yaptı. Oysa haber AD gazetesinindi ve eminin AD çalışanları Belediye Başkanını arayıp konuyu sorup öyle yayınlamışlardır. Bu bir gazetecilik kuralıdır. Bir diğer gazetecilik kuralı da cevap hakkı varsa bile bu haberi yapan için geçerlidir. Haberi tercüme edip sunan ve hakında konuşana değil.
İlhan ağabey iyi bilir. Türkiye'den sınır dışı edilen FD gazetesi muhabirinin haberini yaptığımda ve bütün Hollanda medyası benim adımla bu haberi verdiğinde kendiside benim haberi tercüme edip (sonradan da olsa) benim adımla servis yapmıştı.
Sağolsun arkadaşlar gazetecilik ile ilgili tavsiyemi ciddiye almışlar ve Belediye Başkanı ile bir röportaj talebinde bulunmuşlar. Bu arada İlhan Karacay ağabey soruyor bana sen niye Hollanda kurumunda çalışıp yapmadın diye haberi. Haklı tabi. Ama ben aylardır gazetecilik çalışmalarıma uzun zamandır yapmak istediğim projelerden dolayı ara verdim. Yıllardır yapmak istediğim film için konsantre oldum. Kanımda ki gazetecilik yerinde durmadığı için haliyle gündemi takip ediyorum ve yine elimden geldiğince gazeteci arkadaşlara yardım olsun diye bir fikir attım ortaya. Dediğim gibi fikir hoş karşılanmış ki röportaj gerçekleşmiş.
'AVA GİDEN AVLANIR'
Ardından röportajı seyredince eksik fikir verdiğimi fark ettim ve dedim ki hazırlıksız böyle bir röportaj yapılmamalıydı. Fatih Karaman sevdiğim taktir ettiğim bir fotoğrafçı (ki kendisine defalarca söylemişimdir yeteneklisin geliştir fotoğrafçılığını diye) sadece Hollandaca biliyor diye Life 24 ekibinden gitmiş bir mülakatı gerçekleştirmiş.
Daha önce de söylediğim gibi tam bir 'Ava giden avlanır' hikayesine dönmüş.
Rotterdam Belediye Başkanı hazırlanmış, raporları yalamış yutmuş ve Fas yayın kurumuna dediklerini değişik şekilde tekrarlamış. ki muhakkak belediye başkanı kime hangi kuruma mülakat verdiğini biliyordu. Ne kadar hazırlıklı gelineceğini ön görmüş ve de Ankara'dan sübvansiyon alan bir kurum aracılığı ile Ankaraya mesaj vereceğini biliyordu. Yani Ankara'nın parasıyla yine Ankara buradan uzak dursun demeyi başardı.
Buraya kadar ben söylediklerimde bir sorun göremiyorum. Yavuz Nufel her zaman sohbet ettiğim ve dertleştiğim meslektaşım keşke racon yerine arayıp 'Kardeşim nasıl yapalım ne edelim diye sorsaydı.'
“Hollanda’da yayın yapan... 4 Yıl Önce
[…] ‘live24’ adlı bir youtube kanalının Ankara’dan destek aldığını yazdı ve bu konu Hollanda’daki Sivil Toplum Kuruluşları (STK) yöneticileri ve gazeteciler […]