İsmi MİT raporlarında 'Çiller Özel Örgütü'nün üst sıralarında yer alan, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sık sık dile getirdiği 'Siyasi cinayetler' söyleminin ardından yine sahneye çıktı. Eymür, T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na röportaj verdi. Dün yayınlanan ilk kısımda Eymür, her zamanki gibi Aydınlıkçıları hedef aldı, Gladyo'nun silahlı örgütleri olan FETÖ ve PKK'yı perdeledi.
Çiller Özel Örgütü diye bir yapı olmadığını öne süren Eymür, dönemin MİT Başkanı Sönmez Köksal'ın imzaladığı raporun yanlış olduğunu savundu.
Eymür'ün, FETÖ'nün Ergenekon kumpasında da kullandığı yalanları tekrarlaması dikkat çekti. Eymür, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in hem orduda hem de MİT'te adamları olduğunu iddia etti. Perinçek için “İngiliz istihbaratıyla Amerikalıların adamıdır.” dedi. Eymür, emperyalizmle 50 yıldır yumruk yumruğa mücadele eden Aydınlıkçıların 'solun gelişmesini engellemeyi hedeflediğini' iddia etti!
Söyleşinin ilk kısmını Aydınlık'a değerlendiren Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Ferit İlsever, Mehmet Eymür'ün Amerikan Gladyosundaki görevine dikkat çekti:
“Eymür, Gladyo'nun yaklaşık yarım yüzyıldır Türkiye operasyonlarını duyuran, bu operasyonlara hazırlık kapsamında psikolojik savaş görevini yerine getiren bir rol oynadı. Burada esas olan hep antiemperyalist kuvvetleri hedef göstermek, suçlamak, sözcülüğünü yaptığı operasyon merkezi Gladyo'yu gizlemek, örtmek ve masum göstermek çabasıdır. Hayatı boyunca işi bu oldu. O merkezin, CIA'nın elemanıdır. Bunu da kendisi itiraf etmektedir.
“Çiller Özel örgütü kanıtlı. Onu bile savunması bu merkezin görevlisi olduğunu gösteriyor. Ve bu yapılanmayı hedef alan Doğu Perinçek'i hedef alıyor. Örgütü gizleyerek, örterek....
“Bu son açıklamasında da yine Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek ve partisini hedef alıyor. 'İngiliz, Amerikan ajanıdır.' diye... O merkezin hayal ettiği operasyonlar var. RAND Corporation raporunda da işaret edilen ‘yaratıcı yıkıcılık’ uygulamalarına zemin hazırlamak. Amerika'nın, CIA'nın görevlisi olarak bu duyuruları yapmaktadır.
“1972 yılında bizlere, partimize düzenlenen operasyonun başındadır. Kendisi söylemektedir, MİT tarafından görevlendirilmediğini, doğrudan doğruya CIA'nın talimatıyla Aydınlıkçılara operasyon yaptıklarını... Daha sonra Mahir Çayan ve arkadaşlarının Kızıldere'de öldürülmesi operasyonunun başındadır. En önemlisi de Filistin Kurtuluş Hareketi’ne destek amacıyla Filistin'in Nahr El Bared kampında bulunan arkadaşlarımızın öldürülmesi operasyonunun başında yer almıştır. Bizzat kendisi ATİN.org adını veridği sitede bu arkadaşlarımızın yerini tespit ettiklerini ve MOSSAD'a bildirdiklerini yazmıştır. Eymür, o şehit arkadaşlarımızın da katilidir.
“87-88 yıllarında TSK'nın Gladyo'dan uzaklaşarak bölgede bağımsızlıkçı tutum aldığı zamanlarda iki Nejdet operasyonunun mimarıydı. Bunları kendisi söylüyor. Özal'ın talimatıyla Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Necdet Öztorun'a karşı operasyonun başındaki isimdir. Sonrasında 90'lı yıllarda Çiller Özel Örgütü'nün MİT Kontrterör Dairesi’nin başına getirilmiştir. Bu dairenin rezillikleri, Azerbaycan darbesinin, Yeşil suikastının, Genel Başkanımıza karşı operasyonların düzenleyicisidir. Bu alçakça saldırılar, MİT tarafından da tespit edilmiş ve bu daire kapatılmıştır.
“Eymür'ün marifetlerinden biri Tuncay Güney ile sahte belgeler düzenleyerek Ergenekon operasyonuna zemin hazırlamıştır. Bunların hepsi kanıtlıdır. 2015'te bu girişimleri başarısızlığa uğradıktan sonra ‘yaratıcı yıkıcılık’ ve siyasi cinayetleri Michael Rubin'le beraber bizzat gündeme getiren adamdır. Bunlar 15 Temmuz'dan önce 'Doğu Perinçek darbe yapacak', 'Erdoğan'ı öldürecek' diye çıkışlar yapardı. Başarısızlığa uğradılar. Bu bir dönüm noktası. Bütün kuvvetleri temizlendi, PKK, FETÖ, IŞİD... Ortada kalan birkaç elemanla yaratıcı yıkıcılık ve siyasi cinayet şansları kalmadı. ABD emperyalizminin Gladyo merkezi çöküyor. 50 yıldır yaptıklarına benzeyen bu şovlarla o baskı ve saldırıları sürdürme, iktidar olma şansları kalmamıştır.”
SUSURLUK RAPORUNDA EYMÜR-YEŞİL İLİŞKİSİ
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın hazırlayıp, Başbakanlık Makamı'na sunduğu, "Rapor 119 sayfa ve 18 adet ek (140 parça)1" tanımını yaptığı "Susurluk Raporu"nun tam metni ve ekleri, hazırlanışından 21 yıl sonra gün yüzüne çıkabildi. Yeşil lakaplı Mahmut Yıldırım'ın Ankara Emniyeti'nde alınan ifadesi çok konuşulsa da ifade metni kayıplara karıştı. 1995'te Ankara Emniyeti'nde ifade alınıp kaburgaları kırıldığı zaman, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'ın, "gelip adamınızı alın" diye MİT yetkilisi Mehmet Eymür'ü aradığı biliniyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Susurluk Raporu'nda Eymür'ün, Yeşil'i teslim aldıktan sonra kırılan kaburga kemiklerini tedavi ettiren kişi olduğunu belirtiyor. Mehmet Eymür de bu gerçekleri, kendisine ait ATİN sitesinde, Yeşil'in MİT mülakatını yayınlayarak, onun ağzından teyit etti. Yeşil, MİT tarafından (Mehmet Eymür) alınan ifadesinde şunları söylüyor: “Dün Arena programına Dündar Kılıç'ın katıldığını, Dündar Kılıç'ın Mehmet Eymür'ün kendisini öldürtmek istediğini söylediğini anlatıyor. Bunun üzerine telefonunu bilseydim Uğur Dündar'a telefon açıp ‘Mehmet Eymür bunun katli vaciptir diyecek, bu 24 saat yaşayacak mı? Ya da bak bu gece emretsin, yarın güneşin batışını görürse ben bu kellemi koparır atarım.'”
Savaş'ın raporuna göre Yeşil, Eymür'e “baba, babacığım” diye hitap edecek kadar yakındır.
MİT'in "Çiller Örgütü" Raporu, Kaynak Yayınları'ndan ilk kez tam metin olarak yayımlandı. 17 Aralık 1996'da MİT Müsteşarı Sönmez Köksal tarafından imzalanarak "Başbakanlığa", "Kişiye Özel" damgası vurularak verilen Rapor, toplam 19 sayfadan oluşuyor. Rapor, "Çiller Örgütü"ne ilişkin 59 kişi hakkında MİT'çe hazırlanmış olan kişisel bilgileri de kapsıyor. Raporun, örgütsel ilişkileri ve bağlantıları gösteren şemalarla birlikte 13 adet eki var. Bu sebeple Rapor, eklerle toplam 223 sayfa. Nusret Senem tarafından hazırlanan kitapta, Eymür ile ilgili şunlar yer alıyor:
“DYP Genel Başkanı Tansu Çiller tarafından; MİT, Emniyet, JİTEM, Özel Kuvvetler Komutanlığı gibi devlet kurumlarının bazı görevlileri ile uyuşturucu-silah ve ülkücü mafya diye anılan suç örgütlerinde yer alan, bazı kimselerce oluşturulmuş "Özel Suç Örgütü" içerisinde bulunmaktadır.
“"Çiller Örgütü"nün başlangıcı, 1988'deki MİT raporunun yazarı olan Mehmet EYMÜR'e uzanmaktadır. Rapor sonrası MİT'ten atılan EYMÜR, Özer ÇİLLER sayesinde MİT'e dönmüştür.
KOZİNOĞLU: FETÖ'DEN MAAŞ ALIYOR
FETÖ'nün OdaTV kumpasında tutuklanan ve cezaevinde şüpheli şekilde hayatını kaybeden eski MİT Orta Asya Sorumlusu Kaşif Kozinoğlu, ölümünden önce Doğu Perinçek'e gönderdiği yazılarda Eymür'den bahsetmişti:
“Ayrıca Mehmet Eymür'ün F. Gülen'den her ay maaş aldığı; Şenkal Atasagun sonrası dönmediği ABD'den, Ergenekon'u kurgulamak üzere Türkiye'ye geri döndüğü; aldığı maaşın meblağının çok yüksek olduğu (ayda 50 bin $); hakkındaki tüm davalardan F. Gülen mensubu yargıçlarca sıyırdığı; ayrıca İstanbul'da F. Gülen'ci polislerce sıkı sıkıya korunduğu; Savcı Z. Öz ve Turan Çolakkadı ile her hafta mutlaka görüştüklerine dair MİT'in elinde spesifik belgeli bilgiler mevcuttur. Mehmet Eymür, Emre Taner tarafından da korunmuştur.
EYMÜR YİNE ORTAYA SÜRÜLDÜ
Konuşana değil konuşturana bak. Söyleyene değil söyletene bak!
Eymür hep Amerika ve İsrail'in, CIA ve MOSSAD'ın ülkemizde önemli bir operasyona giriştiği dönemlerde operasyon öncesinde ve sürecinde konuşturulur.
ABD'nin "Türk generalleri hizadan çıktı" tespitini yaptığı dönemde Hiram Abas'la birlikte ünlü MİT raporunu yazdırttılar. Amaç Ordu ve devlet içindeki millici güçleri tasfiye etmekti.
Ama kendileri altında kaldılar.
Orduya ve vatanseverlere karşı Ergenekon tertipleri sürecinde Eymür, Tuncay Güney isimli provokatörü ortaya sürdü, Zekeriya Öz'le birlikte ortak mesai yaptı, iddianameyi birlikte yazdılar. Mahkeme'de de tanıklık yaptırıldı. Rezil edildi.
Eymür bugün ABD ve İsrail'in şimdiki operasyonlarında da ön planda. Yine Doğu Perinçek hedefte.
Siyasi cinayet söylemlerini o ortaya attı. CIA ve MOSSAD'ın Sedat Peker'i kullandığı sırada onu parlattı. Perinçek burada da hedefte. FETÖ ve PKK'yı önemsizleştiriyor ve gizliyor. Devletin milli tutum ve siyasetlerine saldırıyor. Eymür'ün açıklamaları, CIA ve MOSSAD'ın son dalga operasyon heves ve girişimlerini yansıtıyor.