Prof.Dr. Nedim Bahçekapılı: Hikmet Gürcüoğlu ile yaşanan krize sebep olan Jale Sağ

Haberler

Geçtiğimiz yılın son aylarında Avrupa İslam Üniversitesi  Yönetim Kurulu’nun aldığı kararla Jale Sağ adlı görevlinin görevine son verilmesi sonrası üniversitenin kurucularından ve Rektörü Prof. Dr. Nedim Bahçekapılı aleyhine ortaya atılan çirkin iddialara karşı hukuki süreç devam ediyor.    

Üniversitenin yönetim kurulu üyesi Hikmet Gürcüoğlu’nun istifa etmesine neden olan gelişmeler ile ilgli Avrupa İslam Üniversitesi kurucularından ve Rektörü Prof. Nedim Bahçekapılı gazetemize yaptığı açıklamada hakkında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti

Prof. Bahçekapılı şu açıklamalara yer verdi:

İftiraya uğradık. Hukuki işlem başlattık ve iftiralara karşı tazminat davası açtık. Uzun lafın kısası, bir personel yüzünden kurumda çıkan kriz sebebiyle bugünlere geldik. Yapmayınız, Jale Sağ’ı görevden çekin denildi fakat yondtim kurulunun tavsiyesini dinlemediler. Bu ricanın abartılı bir biçimde tepki görmesine asla bir anlam veremedik. Halbuki Sayın Gürcüoğlu’ndan rica edilen ve kurum yararına olan bu istek gayet olağandı. Bu hanımefendi kurumun ruhu ve dokusuyla uyuşmuyor, lütfen bu konu hakkında daha fazla ısrarcı olmayın dedik fakat dinletemedik.

 “NAMAZ KILMAYI KALDIRDI, KUR’AN TOPLATTI”
Avrupa İslam Üniversitesi ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Nedim Bahçekapılı hakkında asılsız iddialar sonrası savcilik tarafından alınan gözaltı kararı ile ilgili özetle şunları söyledi:

“Saldırıya uğradık yani iftira ve asılsız suçlamalar ve şikayetler. Medyaya asılsız haberler yayıldı. Biz de buna karşı işlem yapıyoruz. Olay şimdi lehimize döndü. Hem kamuoyunda iftiralar deşifre oldu hem de tazminat davası açtık. Hollanda’da iftiralara karşı davamız yürüyor. Üniversitenin imajında ve şahsımda maddi ve manevi mağduriyet yaratıldı. Hesap verecekler. Aslında bu tartışmalar bir anda çıkmadı. Belki bir anda medyaya yansıdı. Üniversitenin yönetim kuruluna dahil edilen Hikmet Gürcüoğlu yaşananlardan anlaşılacağı gibi üniversite içinde oluşturmaya çalıştığı bir grup ve yönetimi ele geçirip gerçek kadroyu tasfiye etmek ve hakimiyet kurmak, üniversiteye çökmek ve ticari amaçlarla kullanmak gibi faaliyetleri görüldü. Ayrıca bu şahıs, hakkında medyaya bir çok şaibeli  haber yansıyan Jale Sağ adlı kadını kuruma işe aldı ve tüm yetkilerini devretti.  Bu kadın İslam üniversitesinde kabul edilemeyecek ve kim veya kimlerin etkisiyle aldığı henüz bilinmeyn kararla Namaz kılmayı yasaklamaya kalktı. Kur’an toplattı. 

İslam, Kur’an düşmanı. Dine karşı alerjisi olan bu kişiye, Hikmet Gürcüoğlu Yönetim kurulundaki bütün yetkilerini de kendisine devretmiş. Bu yetki devriyle Üniversitenin yönetim kuruluna bu kadın isteğimiz dışında dahil edilmiş oldu. Genel direktör olarak atamaya bile kalktı. Böyle bir yönetici görevden alındıktan sonra şahsıma ve üniversiteye verdiği maddi manevi zarar için hukuki süreç devam ediyor” dedi.

AİÜ Yönetim Kurulu sekreteri Elif Bahçekapılı’dan Basın Açıklaması

 “KİRİZİN SEBEBİ JALE SAĞ” 
Öte yandan Avrupa İslam Üniversitesi Yönetim Kurulu Başkanı Elif Bahçekapılı ise konuyla ilgili çarpıcı bir basın açıklaması kaleme aldı. Elif Bahçekapılı’nın açıklamasında özetle şu ifadeler yer alıyor:

“Hikmet Gürcüoğlu ile yaşanan krizin tek sebebi üniversiteye beraberinde getirdiği Jale Sağ olmuştur. Gürcüoğlu ile yaşananlar ile ilgili yaptığı basın toplantısında problemlerin baş aktörü olan Jale Sağ’ın tek kadın olma arzusundan hiç bahsedilmemiştir. Bahsedilmediği gibi, Hikmet Gürcüoğlu tarafından kendisine tam yetki (volmacht) verilen kadın, düzenlenen basın açıklamasında yer bile almamıştır. Alakasız bir şekilde bütün HOTIAD orada yer almaktadır, ancak krizin mimarı olan Jale Sağ ortalıkta yoktur. Cevaplanmasını beklediğimiz iddialarımız cevaplandırılamamıştır, Gürcüoğlu tarafından iddiaların dışında olan konular gündeme getirilmiştir…

“KADININ DİPLOMASI YOK”
Hikmet Gürcüoğlu’nun Üniversite’nin Yönetim Kurulundan habersiz karar alarak, Prof. Nedim Bahçekapılı’nın gündeme getirdiği Jale Sağ’a 5000 euroluk maaştan, kontrattan hiç bahsetmedi. Üniversitede kendini Fatma diye  tanıtan ve yukarda bahsi geçen bu kadının asıl isminin Jale olduğunu, personel dosyasının bile bulunmadığını, kendisiyle ilgili hiçbir bilgiye sahip olunmadığını ve  bu bilgilerin bilinçli olarak neden gizlendiğinden de hiç bahsetmedi, muhasebeci diye üniversiteye takdim edilen, sonrasında Gürcüoğlu’ndan aldığı yetkiye ve güce dayanarak  genel müdür ünvanı adı altında tüm yetkileri kendinde toplayan bu kadının hiçbir diplomasının olmadığı anlaşılmış ancak Hikmet Gürcüoğlu bu konulara da hiçbir şekilde değinmemiştir. 


Fatma Jale Sağ (Jale Sağ)

JALE SAĞ’A ÇOK AĞIR İTHAMLAR
Gürcüoğlu ile yaşanan krize sebep olan Jale Sağ Hanım’ın bazı uygulamalarından bahsetmek isterim:

1-Göreve başlar başlamaz binadaki tüm Kur’ an- ı Kerimleri, Üniversite’nin bir işyeri olduğu gerekçesiyle toplatması.

2-Yönetim Kurulu’nun bilgisi ve onayı dışında yetkisi olmadığı halde personel içerisinde istediği kişilere süresiz kontrat vermesi. Kurum tüzüğü bellidir. Yönetim Kurulunun bilgisi ve onayı dışında kimse işe alınamaz, kimse işten çıkarılamaz.

3-Çevre esnafın da katılımıyla her hafta eda edilen Cuma namazlarını yasaklamaya kalkması.

4-Ramazan ayında, Turki Cumhuriyetlerden birinin gerçekleştirdiği yarı resmi ziyaret için Üniversite’de öğle yemeği tertip ettirmesi, sözkonusu heyet oruçlu olduğu için programın iptal edilmesi. Başka bir deyişle islami bir kurumda olması gerektiği gibi oruç tutan bu konuklara ramazan ayında iftar yemeği verilmesi gerekirken Jale Hanım’ın alay eder gibi öğle yemeği vermek istemesi.

5-Personel dosyasının bulunmaması. Üniversite’nin kendisiyle ilgili hiçbir bilgiye (adres, cv) sahip olmaması. Dışarda Jale olarak bilinmesi, içerde kendini Fatma olarak tanıtması.

6-Jale Sağ’ın “bazı nedenlerden dolayı” diye belirttiği ve elden 5300 euroluk bir meblağ alıp şahsi hesabına yatırdığına dair belge bulunması. Yönetimdeki diğer üyelerin ne bu nedenlerden, ne de böyle bir parayı aldığından haberinin olmaması.

7-Muhasebeci olarak tanıtıldığı halde muhasebeci olmadığı ve kurumun muhasebe işlerini dışardan bir şirkete yaptırması.

8-Kurum içerisinde sigara içmenin yasak olmasını bilmesine rağmen, kendi çalışma odasında sık sık sigara içip odasında ve koridorda ağır kokuların oluşmasına sebep olması ve bu kokulardan dolayı rahatsız olan öğrenci ve personelden şikayet gelmesi.

9-Hikmet Gürcüoğlu’nun aslı olmadığı halde Üniversite’ye yüzbinlerce euro yardımda bulunduğunu söyleyerek yalan haberler yayması ve bu yolla personel üzerinde psikolojik baskı kurmaya çalışması.

10-Jale Sağ’ın Yönetim Kurulu, Rektör ve Genel Eğitim Koordinatörü’nün bilgisi dışında, toplantılar düzenlemesi ve akademik sahada kararlar alması.

11-Eğitim Koordinatörleri ve akademisyenler de dahil olmak üzere, sürekli kurum personelinin kişiliklerini rencide edici ve saldırgan bir üslup kullanması. Bu durumun defalarca Cemal Aydemirli Bey aracılığı ile Hikmet Gürcüoğlu Bey’e iletildiği halde Gürcüoğlu’nun her defasında, Jale Sağ Hanım’ın mevcut pozisyonunu korumak için ısrarlı bir tutum sergilemesi ve böylece var olan pürüzlerin bir türlü giderilememesi.

12-Mevcut pozisyonunu kötüye kullanarak; sistematik olarak psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, aşağılama, tehdit gibi şekillerde tecelli eden duygusal bir saldırı türü olan “mobbing” uygulayarak, personel içerisindeki bazı çalışanların rahatsızlanmasına neden olması.

13-Genel Eğitim Koordinatörü’nün yetki sahasına girerek sürekli anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına ve eğitim sahasında işlerin yavaşlamasına neden olması.

14-Personele kontrat verilmesine rağmen, vergiye bildirmemesi ve gerekli vergilerin ödenmemesi.

“ÜNİVERSİTE İÇİN KIRMIZI ÇİZGİ”
Artık Jale Sağ üniversite içinde kırmızı bir çizgi haline gelmiştir. Bu aşamada Nedim Hoca’ya bazı tekliflerde bulunularak yönetimi ikna etmesi istenmiştir fakat başarılı olunamamıştır. Ardından Nedim Bahçekapılı, Gürcüoğlu’na Jale Sağ ile devam etmenin mümkün olamayacağını kesin bir dille ilettiği anda hedef haline getirilmiştir. Gürcüoğlu’nun bu karara verdiği ilk tepki ise ‘’Seni FIOD’a (Mali Polis) şikayet edeceğim’’ olmuştur.

Gürcüoğlu ve ekibi, Nedim Bahçekapılı’ya mahkeme tarafından konulan şarttan haberdardır. Basın açıklamasında kendi ağızlarıyla Nedim Hoca ile yapılan görüşmeleri kaydettiklerini ifade ediyorlar. Bu kayıtlar, Nedim Hoca’nın bu konudaki kararlılığını hissettikleri andan itibaren alınmaya başlanmıştır, emin olabilirsiniz!

Mesele onların aktardığı gibi güven duygusunun kaybolması değildir. Mesele, karşılarında yasakları olmasına rağmen onların isteklerinin gerçekleşmesi için yönetimi ikna etmeyen, geri adım atmayan ve bu konuda asla taviz vermeyen Prof. Nedim Bahçekapılı ile karşı karşıya kalmalarıdır. Onlar kararlarını vermişlerdir. Nedim Hoca’yı şikayet edeceklerdir ve kendilerince delil toplamaya başlamışlardır. Ya Jale Sağ kalacaktır ya da Nedim Hoca tutuklanması için şikayet edilecektir. Fakat Yönetim Kurulunun aklı selim üyeleri yapılan toplantıda geri adım atmamıştır ve Jale Sağ Yönetim Kurulu kararıyla Üniversite’den uzaklaştırılmıştır.

10 BİN EURO RÜŞVET İDDİASI
Uzaklaştırmanın nedeni olarak Nedim Hoca’yı görmektedirler. Bunun üzerine Gürcüoğlu’nun basın açıklamasında da belirttiği gibi, Nedim Hoca’yı kurumdan uzaklaştırmak için bir diğer Yönetim Kurulu üyesini toplantıya davet etmiştir ve aynı Yönetim Kurulu üyesine toplantıda imza vermesi için önce 10.000 euro rüşvet teklifi yapmış ve eğer imza vermezse, üniversiteyi iflas ettireceklerine dair tehdit etmiştir. Ancak sözkonusu üye, Gürcüoğlu’nun basın açıklamasında beyan ettiği gibi, Nedim Hoca tarafından esrarengiz bir şekilde ikna edilmemiştir, bu üye için toplantı maddeleri arasında Nedim Bahçekapılı’yı kurumdan uzaklaştırmak cümlesini görmek o toplantıya katılmamak ve imza vermemek için yeterli bir neden olmuştur. Evet, Gürcüoğlu kurumdan uzaklaştırılan Jale Sağ’a karşılık Avrupa İslam Üniversitesi’nin kurucusu olan, yıllarını bu kuruma veren ve bu yolda başına türlü türlü işler gelen, haftanın 5-6 günü teker üstünde lokasyon lokasyon koşuşturup ders veren Nedim Bahçekapılı Hoca’yı Üniversite’den uzaklaştıracaktır. Ancak Hikmet Gürcüoğlu bu gerçekler ile ilgili hiçbir söylemde bulunmadığı  basın açıklamasında, doğruları paylaşmak yerine, Nedim Hoca’nın idari işlere karıştığını iddia ederek kendisini bu nedenle görevden uzaklaştırmak istediğini ifade etmektedir.

“GÜRCÜOĞLU’NA SÖZ DİNLETEMEDİK”
Uzun lafın kısası, bir personel yüzünden kurumda çıkan kriz sebebiyle bugünlere geldik. Yapmayınız dedik, Fatma Jale Sağ’ı görevden çekin dedik dinletemedik. Bu ricanın abartılı bir biçimde tepki görmesine asla bir anlam veremedik. Halbuki Sayın Gürcüoğlu’ndan rica edilen ve kurum yararına olan bu istek gayet olağandı. “Bu hanımefendi kurumun ruhu ve dokusuyla uyuşmuyor, lütfen bu konu hakkında daha fazla ısrarcı olmayın’’ dedik fakat dinletemedik.

Size soruyorum, bugün hanginiz bir iş yerinde isminizi, cv’nizi, adres bilgilerinizi gizleyerek çalışabilirsiniz? Ve hangi iş yeri sizi bu şartlar altında barındırır?

Sırf yukarda bahsedilen nedenlerle kurum için yararlı olmayan bir insanla çalışmak istenmiyor dendi diye tehditler havada uçuşmuştur. Linç kampanyaları başlatılmıştır, bireysel hakaretlere ve itibarsızlaştırmaya kadar gidilmiştir. Şikayetler edilmiştir, kurumu ve Nedim Hoca’nın şahsını zor duruma düşürmek için yapılabilen, elden gelen her şey yapılmıştır ve hala da yapılmaya çalışılmaktadır.

“NEDİM HOCAYI TANIYANLAR AÇIKLAMALARA İNANMAYACAKTIR”
Sayın Gürcüoğlu açıklamasında Nedim Hoca’nın kendi şahsi çıkarları uğruna kurumu bu duruma düşürdüğünü söylemektedir. Nedim Hoca ne yapmıştır? Nedim Hoca sadece “Ben yönetimi Jale Sağ konusunda ikna etmem demiştir’’ Kurumu ve diğer personelin haklarını korur biçimde bir duruş sergilemiştir. Nedim Hoca, Gürcüoğlu gibi kurumu gidip bir yerlere şikayet etmemiştir.

Gürcüoğlu açıklamasının devamında NVAO’nun pozitif raporu için “Nedim Hoca hariç herkes sevindi’’ biçiminde talihsiz bir yorum yapmıştır. Çocuğu gibi büyütüp bugünlere getirdiği bir kurumun elde ettiği başarıdan mutlu olmadığı yalanına sadece Nedim Hoca’yı tanımayanlar inanır. Kuşkusuz Nedim Hoca’yı tanıyan ve bilen herkes bu açıklamaya inanmayacaktır.

Gürcüoğlu basın açıklamasında kendisinin istifa ettikten sonra Avrupa İslam Üniversitesi’nden elini çektiğini, ortaya atılan iddialara kendi karakteri ve kişiliğine yakışmayacağı için cevap vermediğini, söz konusu kurumun adının içinde “İslam” geçmesi nedeniyle zarar vermemek için sustuğunu söylemektedir.

Sayın Gürcüoğlu, keşke iddia ettiğiniz biçimdeki gibi bir tutum sergileyebilmiş olsaydınız!

Yukarda Allah var! Her şeyi gören, bilen ve an an şahit olan. Ben O’nun adaletine sonsuz inanıyor ve güveniyorum.  

Saygı ve Selamla…”

Basına yansıyanlar

 GÜRCÜOĞLU’NDAN BAHÇEKAPILI’YA TEHDİT MESAJI
Öte yandan Yeni Vatan gazetesinin haberine göre Avrupa İslam Üniversitesi tartışmaları devam ederken ilginç bir gelişme yaşandı. Avrupa İslam Üniversitesi’den önce getirdiği 8 kişilik ekibi uzaklaştırıldı ve daha sonra Üniversite’den uzaklaştırılan Hikmet Gürcüoğlu, Avrupa İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Bahçekapılı’ya, WhatsApp yolu ile gönderdiği tehdit dolu yazışma basına yansıdı.

Bahçekapılı’nın basınla paylaştığı yazışmada, Üniversite’den gönderilen Hikmet Gürcüoğlu’nun Bahçekapılı’yı tehdit ettiği öğrenildi.

Avrupa İslam Üniversitesi Almanya şubesinde görev alan bir öğretim üyesinin Sosyal Medya sayfasından yazdığı, “Avrupa İslam Üniversitesi Rotterdam şubesi Hikmet Gürcüoğlu’na teslim edilemez” yazısına tepki gösteren Gürcüoğlu, konuyu whatsapp yolu ile Bahçekapılı’yla paylaşarak, “Nedim hoca, bu işin ucu kötü yere gidiyor. Bu iti sustur. Yoksa bütün itleri, andım olsun ki ben sustururum.” diyerek tehdit etti.

REKTÖRLER ARASI TARTIŞMA KIZIŞTI
Diğer taraftan Hollanda basınında önce Prof. Akgündüz hakkında çıkan ve seks skandalıyla ilişkilendirilen haberlerin ardından bu kez de Hollanda basınının hedefine oturan Prof. Bahçekapılı, meslektaşında da darbe yiyince, çok sert açıklamalarla yanıt verdi.

“Anlaşılan Akgündüz bu ithamlara çok sevinmiş”

Prof. Bahçekapılı yaptığı açıklamada hakkında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek Akgündüz’e ise “Anlaşılan hakkımda çıkan ithamlara sevinmiş. Oysa onu da seks skandalı ile ilişkilendirmişlerdi. O zaman söylesin bakalım hakkında çıkan bu iddialar doğru muydu?” sözleriyle tepki gösterdi. Prof. Bahçekapılı Akgündüz’e 

“Dün size saldıranlar bugün bize saldırıyor. Yarın da saldıracaklar. Onların meselesi, Akgündüz ya da Bahçekapılı değil İslam ve Müslümanlardır” diye seslendi.

Kaynak: Gazette Aktuell

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.