"Kültür Sohbetleri" programına Doç. Dr. Mücahit Küçükyılmaz konuk oldu:

KÜLTÜR-SANAT

- "Yavuz Sultan Selim'in dönemini ve döneminden sonrasını etkileyen bir gücü var. O güç beni hep içine aldı. Hatta rüyalarıma falan girdi. Bunu bir roman haline dönüştürme fikri ortaya çıktı. Çünkü Yavuz Sultan Selim'le ilgili çok fazla kaynak okumuştum. Yavuz Sultan Selim'le alakalı 'Selimname' adı altında yazılmış yüzlerce kaynak var"- "İslam birliğini hedeflediğim için kitapta (Yavuz: Adaletin Kılıcı) İran, Safeviler ve Şah İsmail meselesine fazla girmedim. Çaldıran Savaşı sonrasındaki Mısır, Şam, Kudüs şehirlerine odaklandım. Niyetim geçmişte bu bölgede İslam birliğinin sağlanabildiğini ve gelecekte de bunun yapılabileceğini göstermekti. Gençlere, siyaset bilimcilere, devlet adamlarına bu yönde bir hakikat şimşeği parlatabilirsek kendimi mutlu addederim"

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Doç. Dr. Mücahit Küçükyılmaz, Yavuz Sultan Selim'in İslam birliğine olan inancına dikkati çekerek, "Onun menkıbelere konu olan, kendisine kerametlerin atfedildiği bir hayatı var. Hakikaten o dönem Sina Çölü'ne yağmur, Kudüs'e kar yağıyor. Yavuz Sultan Selim'in beni en çok etkileyen yönü çölü geçişi sırasındaki anlatılardır." dedi.

Küçükyılmaz, Türkiye Yazarlar Birliği'nin (TYB) çevrim içi düzenlediği ve TYB Genel Başkan Yardımcısı Tarkan Zengin'in moderatörlüğünü üstlendiği "Kültür Sohbetleri" programına katıldı.

Yavuz Sultan Selim Han'ın hayatını anlattığı "Yavuz: Adaletin Kılıcı" adlı eserini 2012'de senaryo olarak kaleme aldığını ifade eden Küçükyılmaz, şunları kaydetti:

"Yavuz Sultan Selim'in dönemini ve döneminden sonrasını etkileyen bir gücü var. O güç beni hep içine aldı. Hatta rüyalarıma falan girdi. Bunu bir roman haline dönüştürme fikri ortaya çıktı. Çünkü Yavuz Sultan Selim'le ilgili çok fazla kaynak okumuştum. Yavuz Sultan Selim'le alakalı 'Selimname' adı altında yazılmış yüzlerce kaynak var. Geçen sene mart ayında başlayan salgın süreci bir imkan verdi. O günlerde daha önce dağınık durumda olan notları bir araya getirip yoğunlaşma fırsatı buldum."

Küçükyılmaz, ilk okuduğu kitapların Hasan Nail Canat'ın "Bir Küçük Osmancık Vardı" ve Yavuz Bahadıroğlu'nun "Mısır'a Doğru" eserleri olduğunu aktararak, küçük yaşlarda tarihi karakterleri tanımaya başladığını söyledi.

- "Niyetim İslam birliğinin gelecekte de bunun yapılabileceğini göstermekti"

Tarihi hakikatlerin gerçeklik boyutuyla ele alınmasının önemine de değinen Doç. Dr. Küçükyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarihi gerçekliğe azami saygı göstererek bir roman inşa etmeye çalıştım. İslam birliğini hedeflediğim için kitapta İran, Safeviler ve Şah İsmail meselesine fazla girmedim. Çaldıran Savaşı sonrasındaki Mısır, Şam, Kudüs şehirlerine odaklandım. Niyetim geçmişte bu bölgede İslam birliğinin sağlanabildiğini ve gelecekte de bunun yapılabileceğini göstermekti. Gençlere, siyaset bilimcilere, devlet adamlarına bu yönde bir hakikat şimşeği parlatabilirsek kendimi mutlu addederim."

Yavuz Sultan Selim'in 42 yaşına kadar şehzadelik dönemi yaşadığını vurgulayan Küçükyılmaz, "Yaklaşık 30 yıl boyunca İslam birliği üzerine kafa yormuş. Çok okuyan bir adam olduğu için analitik düşünce kabiliyeti de çok yüksek. Öfkeli olduğu kadar dinleyen bir adam. Yavuz Sultan Selim, etrafında kim varsa, gittiği yerin eşrafı ve alimleriyle istişare eden ve onları dinleyen birisi. Tabiatından kaynaklanan bir niteliği olarak da karar verdikten sonra kararından dönmüyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Doç. Dr. Mücahit Küçükyılmaz, Topkapı Sarayı'ndaki vezirlerin daha az etkisinde kalmasının Yavuz Sultan Selim'i öne çıkaran bir özellik olduğunu belirterek, "Yavuz'un menkıbelere konu olan, kendisine kerametlerin atfedildiği bir hayatı var. Hakikaten o dönem Sina Çölü'ne yağmur, Kudüs'e kar yağıyor. Yavuz Sultan Selim'in beni en çok etkileyen yönü çölü geçişi sırasındaki anlatılardır." şeklinde konuştu.

Yaklaşık 1 saat süren çevrim içi söyleşinin tamamı, Türkiye Yazarlar Birliği'nin Youtube kanalından izlenilebilir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.