TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "1915 yılında savaş anında Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili okyanus ötesindeki ABD Başkanı yorum yaparken Orta Doğu'nun merkezinde bütün dinlerin bulunduğu bölgede İsrail'in Müslümanlara yaptığı zulüm karşısında sessiz kalması manidardır." dedi
Elitaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, tüm dinlerin kendilerine göre icraatları bulunduğunu ifade ederek ramazan ayının İslam dünyasındaki önemini dile getirdi. Bütün insanlığın bu dini faaliyetlerin yapıldığı dönemde birbirlerine saygı gösterdiğini belirten Elitaş, "Ama maalesef 3 dinin birleşim yeri olan Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da dini vecibelerini yerine getiren insanlardan rahatsızlık duyup onlara hücum eden bir İsrail zulmüyle karşı karşıyayız. 1915 yılında savaş anında Türkiye'de yaşanan olaylarla ilgili okyanus ötesindeki ABD Başkanı yorum yaparken Orta Doğu'nun merkezinde bütün dinlerin bulunduğu bölgede İsrail'in Müslümanlara yaptığı zulüm karşısında sessiz kalması manidardır." diye konuştu.
Elitaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu olayın vuku bulmaya başlaması sonrası gerekli girişimlerde bulunduğunu, şu ana kadar 57 İslam ülkesi içerisinde konuya hassasiyet içerisinde yaklaşan tek ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu söyledi.
Elitaş, TBMM Başkanı Mustafa Şentop öncülüğünde, Mecliste grubu bulunan tüm siyasi partilerin İsrail'in zulmüne karşı yaptığı ortak açıklamanın, tüm dünyaya ders verecek nitelikte bir mesaj olması umduğunu dile getirdi.
Mustafa Elitaş, 18 yaş altı vatandaşların Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kapsamına alınması, emekliliğe yönelik taahhütte bulunan hizmet sunucularının BES'e aktarımına imkan sağlanması, Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan konuların yeniden düzenlenmesini de içeren Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin bilgi de verdi.
- "Ağızdan çıkan söz, elden çıkan imza bizim için senettir, namustur"
Daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Elitaş, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın 2018 yılındaki seçimlerde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığına imza atarken, muhalefetin adayı Abdullah Gül'ü de desteklediğine ilişkin sözlerini değerlendirdi.
Babacan'ın 2019 yılı sonunda AK Parti'den istifa ettiğini açıkladığına dikkati çeken Elitaş, şöyle devam etti:
Elitaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aday olduğu listede Ahmet Davutoğlu'nun da imzasının bulunduğunu anımsattı.
Muhalefette yer alan isimlerin, 2018 yılına kadar icra edilen parlamenter sistemi tanımlamaları gerektiğini belirten Elitaş, 2016 yılında Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu'nun da anayasa değişikliği teklifinde imzalarının bulunduğuna işaret etti. Mustafa Elitaş, "Hatta Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu, tüm turlarda da 'Evet' oyu verdiler. 12-13 yıl çok önemli görevlerde bulunmuş birisinin böylesine, gaf diyemeyeceğim, etik kural yoksunluğu içerisinde bulunduğu bir davranış şeklini kamuoyunun bilgilerine sunmak istiyorum. Üzüldüğümü ifade etmek istiyorum." dedi.
- Ruhsar Pekcan ile ilgili iddialar
AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, CHP'nin, eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile ilgili Meclis'e bir araştırma önergesi vermesi hazırlığında olduğuna ilişkin soru üzerine, şu an Meclis'e sunulmuş bir teklifin olmadığını aktardı. Teklifin Meclis'e sunulması halinde bir kanaat oluşturacaklarını ifade eden Elitaş, CHP'nin bu konuda vereceği önergeye Pekcan'ın cevap verdiğini anımsadığını söyledi.
Pekcan'a yönelik iddia ile Pekcan'ın "Aldım" dediği para arasında 20 kat fark olduğunu vurgulayan Elitaş, "Etik olarak değerlendirilebilir mi? Değerlendirilebilir. Yaklaşık 3-4 liralık alkol fiyatlarının 25 liraya çıktığı bir dönemdi. Fiyatları o günkü şartlarla değerlendirmek lazım. Böylesine dünyayı zor durumda bırakan salgın dönemlerinde elinizde teknik imkan varken kamunun ya da ilgililerin dezenfektana ihtiyaç duyduğu bir dönemde 'Kusura bakmayın benim eşim bakan, vermiyorum.' demek ne kadar doğru olurdu, onu değerlendirmek gerekir. Bakılması gereken o malın kuruma verildiği tarih ve piyasadaki fiyattır." görüşünü dile getirdi.
HSK üyeliği seçimlerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Elitaş, Meclis'teki seçimlerde ikinci ve üçüncü turda aranan 5'te 3 çoğunluğu ne Cumhur İttifakı'nın ne de Millet İttifakı'nın sağlamasının mümkün olmayacağını belirtti. Komisyonda ve Genel Kurulda salt çoğunluk sağlanamadığından her halükarda kuraya gitmek durumunda kalınacağını anlatan Elitaş, şunları kaydetti:
"Bu kuranın usul ve esasları da komisyonun 18 Mayıs tarihinde yapacağı ilk toplantısında belli olacak. İçtüzük'te seçimlerin nasıl yapılacağına ilişkin bir madde var ama HSK ile ilgili hiçbir düzenleme söz konusu değil. 18 Mayıs tarihinde Karma Komisyon, siyasi parti gruplarının tekliflerini değerlendirecek ve bundan sonra uygulanmak üzere bir teamül oluşacak."