TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Rize ziyaretinde yaşanan olaylara ilişkin, "Bizi asıl düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalı." dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugüne kadar akıntıya kapılıp, onun bunun dolduruşuna gelerek siyaset yapmadıklarını, bundan sonra da bunu yapmalarını kimsenin beklememesi gerektiğini söyledi.
Dibi görünmeyen kuyulardan su içmediklerini, muhatabı kargalar olan korkulukları taşa tutmadıklarını, korkuya hiç rehin düşmediklerini dile getiren Bahçeli, "Samanlıkta, olmayan iğneyi arayanlarla lafla peynir gemisi yürütme gayretkeşliği içinde olan şaşkınları ciddiye almadan, onları ipin üzerinde yürüyen cambazlarıyla şimdiye kadar baş başa bıraktık. Yine aynısını yapacağız ancak Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara, fırsat kollayanlara, zemin yoklayanlara taviz veremeyiz, buyur edemeyiz, göz yumamayız." diye konuştu.
Tam tersi olursa milletin yüzüne bakamayacaklarını, şehitlerin haklarını ödeyemeyeceklerini belirten Bahçeli, "Mahkeme-i Kübra'da bu zilletin, rezilliğin, vebalin altından imkanı yok kalkamayız. Telaşa kapılmadan, duygularımızın yoğun telkinine kanmadan, tezvirat borsasının yükseliş trendine aldanmadan, daha soğuk kanlı, daha sağduyulu davranmak mecburiyetindeyiz." ifadelerini kullandı.
- "Hedef milli birlik ve huzur ortamımız"
Türkiye'nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatmanın sertleştiğine, emel sahiplerinin kartlarını açık oynadığına işaret eden Bahçeli, şöyle konuştu:
- "Baştan aşağıya olay çıkarmak üzere planlanmış"
Türkiye'nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabetin devrede olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Amaç, Türkiye'nin uluslararası camiada itibarını lekelemek, Türkiye'nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hale getirmektir. Daha vahimi ise devlet ile millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna, hizmetle birlikte nihai aşamada doğal veya doğacak şikayetlerin birbirlerine eklemlenmesini kışkırtıp devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir. CHP bu pis senaryonun alt yüklenicisi, üst figüranıdır. 6 ay içinde başka bir Türkiye'nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır. HDP derseniz Türkiye'nin kalbine hançer sokmak için tetikte bekleyen fitnedir. Bizi asıl düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi, ilçeleri İkizdere ve Çayeli'ni ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır.
Söz konusu ilçe belediyelerinin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı da bariz olarak fark edilecektir. Gerek ilçe başkanlarımız gerekse de belediye başkanlarımız gerginlikleri yatıştırmak için yöre halkını sabır ve sağduyuya davet ederek, teenniyle hareket etmişler ve asla tuzağa düşmemişlerdir. İP Başkanı'nın bile bile, inadına yapar gibi, sanki toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize'ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, sorumsuzlukla, öngörüsüzlükle izah edilemez. Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın, Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'yi ziyareti anlaşılıyor ki baştan aşağıya olay çıkarmak üzere planlanmıştır. Arkasından haklı tepkilere küstahça tepki göstermesi, etrafındaki çapulcuların vatandaşlarımıza, esnaflarımıza Vandalca saldırması ağır bir provokasyon halidir. 'Esnaf geziyorum.' diyenler, esnafa tekme tokat musallat olmuşlardır. İP'in Başkanı Rizeli vatandaşlarımızın hassasiyetlerini kaşımanın yanı sıra ateşle oynamış, siyasi öfkeyi körükleyerek şiddet zincirinin tıpkı 1959 Uşak Olayları'nda olduğu gibi ilk halkası olmak için podyuma çıkmış, daha doğrusu çıkarılmıştır."
(Sürecek)