TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "HDP'ye yönelik kapatma davası kararını büyükşehir belediyelerini kaybettikleri 31 Mart akşamı verdiler. 23 Haziran akşamı da kapatma davasını planlayarak ve takvime bağlayarak bir düğmeye bastılar. Bu nedenle açılan dava siyasi bir intikam davasıdır." dedi.
Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hayatını kaybeden eski HDP Milletvekili Kadri Yıldırım'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.
Büyük krizlerin ve kırılmaların yaşandığı bir dönemden geçildiğini savunan Buldan, "Tüm toplumu kuşatan, adeta nefes dahi aldırmayan tekçi, faşizan bir yönetim anlayışının hukuksuzluğuyla, adaletsizlikleriyle ve krizleriyle karşı karşıyayız." ifadesini kullandı.
"AKP-MHP iktidarı sürdükçe bu ülkede hiç kimse güvende değildir." diyen Buldan, toplumun, kadınların, emekçilerin, kimlik ve inançların hiçbirinin bugünü ve yarınının güvende olmadığını öne sürdü.
Halkın sorunlarına çözüm üretmesi gereken Meclis üzerinde, yürütmenin vesayetinin kurulduğunu iddia eden Buldan, "Meclis'in denetim yetkisini bu iktidar kaldırdı. Kuvvetler ayrılığını sonlandırıp tek adamın kuvvetler birliğine dönüştürdüler bu parlamentoyu. Yargıyı, sarayın sopası haline getirdiler ne yazık ki. Anayasayı ve yasaları rafa kaldırdılar. Kararlar artık Anayasa ve hukuka göre değil; tek adamın iki dudağı arasından çıkacak fermana göre alınmaktadır." görüşünü savundu.
Buldan, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi beklenen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi'ni, "fişleme ve kamuya yönelik büyük bir tasfiyenin hazırlığı" olarak nitelendirdi.
Halkın, iktidardan bir an önce kurtulmak için seçim sandığını istediğini ileri süren Buldan, "Çözüm erken seçimdedir." dedi.
-"Siyasi hesaplarının önündeki tek engel HDP'dir"
"İktidar, adaletsizlik ve talan düzenini sürdürebilmek için 100 yıllık demokrasi mücadelesinin temel birikimlerini taşıyan HDP'yi siyaset dışına itmeye çalışmaktadır. Çünkü siyasi hesaplarının önündeki tek engel HDP'dir. Çok net söylüyorum; kapatma davası kararını büyükşehir belediyelerini kaybettikleri 31 Mart akşamı verdiler. 23 Haziran akşamı da kapatma davasını planlayarak ve takvime bağlayarak bir düğmeye bastılar. Bu nedenle açılan dava siyasi bir intikam davasıdır. Kapatma davası hukuki değil; siyasidir. Halka ve halkın iradesine karşı açılan bir kumpas davasıdır. Bu davanın kararını ve talimatını veren sarayın iki ortağıdır. Küçük ortak davanın savcısıdır, büyük ortak davanın başsavcısıdır. AKP-MHP ikilisi seçim kazanmak ve kendi partilerini açık tutabilmek için HDP'yi kapatmak istemektedir. İki ortak, sarayda bize karşı bir kurtlar sofrası kurdular. Bu sofrada HDP'yi bitirmeyi planlıyorlar. HDP, öyle sandığınız gibi kolay bir lokma değildir. Boğazınızda kalır, düğümlenir ve tıkanırsınız. Kapatma davasından size iktidar çıkmayacaktır. Bu davanın sonucunda en büyük kaybeden ve devranı kapanacak olan sizin iktidarınız olacaktır."
-"Bir daha güneşi göremeyecekler"
HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine değinerek, "3-5 oy fazla alabilir miyiz diye verilen bu karar, erkek şiddetine karşı mücadeleden ve taahhütten çekilmektir." görüşünü savundu.
Bu karardan sonra geçen hafta, iki kadının vahşice katledildiğini ifade eden Buldan, "Bu kadınlar, binlercesi gibi bir daha güneşi göremeyecek, sevdiklerine sarılamayacak, aynı yollarda yürüyemeyecek. İşte sizin eseriniz budur. Sokakları kadınların can verdiği vahşet yollarına çevirdiniz. Çok açık söylüyorum; kadına yönelik her türlü erkek şiddetinde, failin biri cinayeti işleyense diğeri de İstanbul Sözleşmesi'ni ortadan kaldıran zihniyettir. Bu kadın düşmanı iktidar, bundan sonra her kadın cinayetinin suç ortağıdır, faili ve sorumlusudur." değerlendirmesinde bulundu.
Buldan, İstanbul Sözleşmesi'ni kaldıran kararın kadınlar nezdinde yok hükmünde olduğunu ve kararı tanımadıklarını söyledi.
- "Çürüme daha da derinlerdedir"
Türkiye'nin, her alanda olduğu gibi ekonomide de iktidarın politikaları nedeniyle büyük bir krizi ve çöküşü yaşadığını ileri süren Buldan, şunları kaydetti:
"Son günlerde sosyal medya görüntüleri yansıdı. O görüntüler haksız zenginleşmeyle halkı nasıl yoksullaştırdıklarının bir belgesi, fotoğrafıdır. Ortaya çıkan tablo buz dağının sadece görünen bir tarafıdır. Çürüme daha da derinlerdedir. Gençler işsizlikten kırılırken, KHK'li doçent çalıştığı inşaatta vincin altında can verirken, cebinde bir lirası olmayan öğrenci intihar ederken AKP ve yandaş azınlıkları korkunç bir zenginlik içerisinde yaşamaktadır. AKP’nin bir büro memuru milyoner oluyorsa, ihale zengini oluyorsa, tepedekilerin zenginliğini varın siz düşünün. Ekmek parasını bulamayan insanlarla alay edercesine 'yastık altındakileri bankalara getirin' diye çağrı yapan AKP Genel Başkanı'dır. Biz de kendisine buradan şu çağrıyı yapıyoruz: Yastığın altında para, altın tutan sadece AKP'lilerdir. Siz getirin."
Kovid-19 risk haritasında, Türkiye'de her yerin kırmızıya dönüştüğünü ifade eden Buldan, "Bu harita, salgını yönetemediklerinin bir belgesidir. Aynı zamanda başarısızlık haritasıdır. Haritadaki kırmızının gösterdiği bir diğer gerçek ise şudur: AKP iktidarı, bütün Türkiye için büyük bir risktir." dedi.