Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3)

Politika

- "İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, ülkemizde sağlanan huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık olduğunu biliyoruz"- "Terör örgütleri gibi, suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız"- "Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması, asıl niyeti gösteren bir başka işarettir"- "Suç çetelerinin mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz. Tıpkı FETÖ'cüler gibi, tıpkı PKK'lılar gibi, bu suçluları da ülkemize getirip yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacağız"- "Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz ve çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmediysek bu tezgahı da Allah'ın izniyle bozacağız, hiç endişeniz olmasın. Buradan sesleniyorum; Bay Kemal, Bayan Meral size buradan ekmek çıkmaz, boşuna uğraşmayın"

TBMM (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, Türkiye'de sağlanan huzur ve güven ikliminden duyulan rahatsızlık olduğunu bildiklerini belirterek, "Terör örgütleri gibi, suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, iktidara geldiklerinde millete verdikleri sözün dördüncü başlığı olan emniyet konusunda da tarihi başarılara imza attıklarını söyledi.

Terör örgütlerinin, suç çetelerinin, çeşitli görünümler altındaki uluslararası ajanların ve onların yerli işbirlikçilerinin cirit attığı Türkiye'yi, milletin başını huzurla yastığına koyabildiği güvenli bir ülke haline getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, terör meselesini Türkiye'nin gündeminden çıkartabilmek için dünyada tecrübe edilmiş tüm yolları denediklerini anlattı.

Erdoğan, öncelikle terör örgütlerinin istismar ettiği sorun alanlarını ortadan kaldırdıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Adalet reformları ve idari düzenlemelerle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının tamamının, tüm hak ve özgürlüklerden eşit düzeyde faydalanabilmesini sağlayacak zemini oluşturduk. Çözüm süreci diye hafızalara kazınan yöntemle, terör örgütünü suhuletle sınırlarımızdan çıkarmanın yollarını aradık. PKK terör örgütünün bu hasbi ve harbi yaklaşımımızı kendi hain emelleri için kullanmaya çalıştığını görünce de teröristlerin başını ezmekte tereddüt etmedik.

Bugün kendi sınırlarımızın içinde adeta felç ettiğimiz terör örgütünü, Irak ve Suriye sınırlarımızın ötesinde de tehdit olmaktan çıkartma aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Terör örgütünün siyasi alandaki uzantılarını da demokratik hukuk devleti ilkesinden ayrılmadan yakın takip altında tutarak, örgütün hareket alanını tamamen ortadan kaldırıyoruz."

Erdoğan, en sinsi ve tehlikeli terör örgütlerinden olan FETÖ'yü, devlet ve toplum hayatından kazıyıp atmak için yoğun çaba harcadıklarını, örgütün 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimiyle açığa çıkan, MİT TIR'ları hadisesiyle derecesi yükselen, 15 Temmuz darbe girişimiyle de zirveye ulaşan ihanetlerine karşı milletle şanlı bir mücadele yürütüldüğünü vurguladı.

Bugün Türkiye'nin, birliğine, beraberliğine, istiklaline, istikbaline sıkı sıkıya sahip çıkıyorsa bu mücadeleler sayesinde olduğunu belirten Erdoğan, aynı şekilde, irili-ufaklı pek çok terör örgütünü eylem yapamaz hale getirerek saf dışı bıraktıklarını anlattı.

- "Suç örgütlerini 19 yıl boyunca çökerttik"

Suç örgütlerine karşı da tavizsiz bir mücadele yürütüldüğünü dile getiren Erdoğan, "Geçmişte siyaseti ve toplum hayatını yönetecek, yönlendirecek derecede etki sahibi olan suç örgütlerini 19 yıl boyunca ellerindeki tüm imkanları alarak birer birer çökerttik." diye konuştu.

Erdoğan, hakkı gasbedilerek mağdur olan, canı ve malı tehdit altında bulunan vatandaşların tek başvuru merciinin güvenlik güçleri ve yargı kurumları olmasını sağladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bir dönem ülkenin dört bir yanında türemiş, kerameti kendinden menkul, cafcaflı lakaplarla anılan sözde babaların racon kestiği Türkiye'yi, hukuktan başka yöntemlerin geçerli olmadığı bir seviyeye getirdik. Özellikle uyuşturucu suçlarıyla mücadele ederken, kimsenin gözünün yaşına bakmadık. Dünyada, uyuşturucu suçlarına en ağır cezaların verildiği ülkelerin başında geliyoruz. Bugün ülkemizdeki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan 283 bin kişinin 88 bini uyuşturucu ve bağlantılı suçlar sebebiyle oradadır. Sadece son 3,5 yılda 530 binin üzerinde operasyon yapılarak 750 bine yakın uyuşturucu suçu şüphelisi gözaltına alınmış, bunlardan 85 bini tutuklanmıştır. Bu operasyonlarda piyasa değeri 63 milyar lirayı geçen uyuşturucu malzeme ele geçirilmiştir.

Yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde uyuşturucuya bağlı ölümler üçte bir oranında azalmıştır. Organize suç örgütlerine karşı son beş yılda 1700'e yakın operasyon yapılmış, 21 binin üzerinde kişi gözaltına alınmış, 8 bine yakın kişi tutuklanmıştır. Nisan 2020'de yürürlüğe giren ikinci yargı paketinde organize suç örgütü kuranlara verilen cezayı 4 yıldan 8 yıla, örgüt üyelerine verilen cezayı da 2 yıldan 4 yıla çıkardık."

Kaçakçılık operasyonlarında da tarihi rekorlar kırıldığını ifade eden Erdoğan, yine 3,5 yılda 42 milyon paketten fazla kaçak sigara, 27 milyon litreden fazla kaçak akaryakıt ele geçirildiğini söyledi.

Erdoğan, asayiş olaylarındaki belirgin azalmanın da Türkiye'deki huzur ve güven ortamının ne derece kökleştiğinin en somut işareti olduğuna değindi.

Suç sayıları azalırken, suçların aydınlatılma oranlarının da giderek yükseldiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu başarılar, AK Parti'nin 19 yıllık hükümetleri boyunca kesintisiz şekilde sürmüş, son dönemde daha da artmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

-"Gelin hanıma memleketim Rize'de gayet güzel bir ders veriliyor"

Anlattığı konularla ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Rize ziyaretiyle ilgili bir video gösteriminin ardından Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Terörle, çetelerle, suç örgütleriyle mücadelede elde edilen bu başarılar vatandaşımızın devletine olan güvenini arttırırken birilerini de rahatsız etmiştir. Gelin hanım beni Netanyahu'nun yanına koyuyor ve ardından da memleketim Rize'ye gidiyor ve gelin hanıma memleketim Rize'de, görüldüğü gibi gayet güzel bir ders veriliyor. Nerede, nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım. Burası Rize. Sen Rize'ye kalkıp da Rize'nin uşağına bu şekilde hakaret edip onu Netanyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan, işte yapılacak olan budur. Yine dua et ki, gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu da Rizeli'nin edebini, adabını gösterir. İkizdere yetmedi bir de Çayeli'ne gitti. Orada da zaten gerekeni yaptılar. Ondan sonra Trabzon'a gitmeye kalktın, Trabzon'da da hiç meydana çıkmadan, hemen uçağa geçip Ankara'ya döndün. Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım. Bunlar iyi günler. Her şeyden önce bu ülkede ahde vefa denilen bir şey vardır. Eğer ahde vefa olmazsa bu millet affetmez. Bütün bunlarla beraber bizler hep bu ülkede gerçekten saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk. Saygıya dayalı bir siyasetin oturmasını istedik ve bunun çalışmasını yaptık, yapmaya da devam ediyoruz."

- "Hedef İçişleri Bakanımız değil"

Erdoğan, ülkede mikserler olduğunu ifade ederek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde, Türkiye'de sağlanan huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık bulunduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Terör örgütleri gibi suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedefin İçişleri Bakanımız değil büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara ve onları kullananların siluetlerine bakmak yeterlidir.

Ülkemizde yıllarca bakanlık, başbakanlık ve Meclis Başkanlığı yapmış, partimizin genel başkanlığını yürütmüş Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması, asıl niyeti gösteren bir başka işarettir. Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz ve çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmediysek, bu tezgahı da Allah'ın izniyle bozacağız, hiç endişeniz olmasın. Buradan sesleniyorum; Bay Kemal, Bayan Meral size buradan ekmek çıkmaz, boşuna uğraşmayın."

- "Ülkemize getirip, yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacağız"

Suç çetelerinin mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ettiklerini vurgulayan Erdoğan, tıpkı FETÖ'cüler, PKK'lılar gibi, bu suçluları da Türkiye'ye getirip yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacaklarını bildirdi.

Erdoğan, suç örgütü mensuplarının yalanlarına ve iftiralarına karşı gereken cevapların muhatapları tarafından zaten verildiğini belirterek, "Bununla kalınmamış, tarafların başvuruları üzerine Ankara ve İstanbul Anadolu Yakası Başsavcılıkları da gereken tahkikatlara başlamıştır. Geçmişten bugüne hiçbir iddia, hiçbir itham ortada bırakılmayacak, her şey yargı tarafından araştırılıp, tüm yalanlar, iftiralar ortaya dökülecektir. Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.