TBMM (AA) - İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, "Biz, tarihimizde hissesine soykırım düşmüş bir millet değiliz. ABD'nin, özellikle Ortadoğu'da bir makas değişikliğine gittiği aşikardır." dedi.
Ağıralioğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, başından itibaren söyledikleri tam kapanmayı, 1,5 yıl sonra gündemine almış olmasının, hükümet için bir zafiyet olduğunu savundu.
Tam kapanmanın, başından itibaren destekledikleri bir strateji olduğunu dile getiren Ağıralioğlu, ancak bu stratejinin arkasında bir devlet hazırlığının yapılması gerektiğini belirtti.
Ağıralioğlu, "Bu hazırlığın yapılamamışlığı, bu memlekette pandemiyle ilgili seferberlik hissiyatının gevşemesine sebep olmuştur. Virüsten vefat etmek ile açlıktan vefat etmek arasına sıkışmış olanları, dertlerinden kurtaracak bir devlet ciddiyeti lazımdı; organize edilememiştir. İnsanlar, Allah kerim stratejisine, sürü bağışıklığı stratejisine teslim edilmiştir." diye konuştu.
Açıklanan istatistiklerde ve verilen desteklerde Türkiye'nin içinde olduğu ligin, kendileri için iftihar edilecek bir lig olmadığını kaydeden Ağıralioğlu, "Afrika'daki ülkelerle mukayese edilen bir Türkiye, bizim iftihar edeceğimiz bir tablonun Türkiye'si değildir." ifadesini kullandı.
-"Temcit pilavı gibi"
ABD Başkanı Joe Biden'in, 1915 olaylarını "soykırım" nitelemesini anımsatan Ağıralioğlu, bunun, Türk milleti, Türk devleti nezdinde hiçbir karşılığının olmadığını vurguladı.
Ağıralioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, tarihimizde hissesine soykırım düşmüş bir millet değiliz. ABD'nin, özellikle Ortadoğu'da bir makas değişikliğine gittiği aşikardır. Bunun son halkası da Ermeni meselesi diye bir gündemi, yıllardır temcit pilavı gibi bir problem haline dönüştürüp, Türk milletinin Türk devletinin aleyhine propagandaya dönüştürme hevesinde olan lobilere kurban gitti son açıklamayla ilişkilerimiz.
Tehcir kararı bir 'soykırım kararı' değildir. Tehcir kararının arkasında, bu kararı alıp uygulayan bütün devlet erkanını, Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa olmak üzere rahmetle, hayırlarla, minnetle yad ediyoruz. Bizim Ermenilerden, Ermeni vatandaşlarımızdan tebaa-i sadıka oldukları bin yıllık beraberliğimizden muzdarip olmadığımızı herkes bilir. Herkes dönsün kendi tarihine baksın demekten bile hicap duyuyoruz."
HDP'nin 1915 olaylarıyla ilgili açıklamasına da tepki gösteren Ağıralioğlu, Türk milletine mensup olmanın asgari sorumluluğunun, memleketin, milletin dostlarıyla dost, düşmanlarıyla düşman olmak olduğunu vurguladı.
Ağıralioğlu, HDP'nin sadece PKK'yla değil devlet, millet düşmanlarıyla da mesafe sorunu olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"HDP'nin problemi sadece teröre mesafesizlik, PKK gölgesinde siyaset yapmak değildir; HDP, Türk devletinin, Türk milletinin bütün düşmanlarıyla iş yapmayı kendisi için meşru gören bir şebekeye, suç işleme organizasyonuna dönmüştür. HDP, Türk siyasetinin meşru aktörü olma fırsatı kendisine sunulduğu halde bu fırsatı devamlı devlet, millet düşmanlarıyla kullanıp Türkiye'ye değil, Türk devletinin düşmanlarıyla beraber olmayı tercih etmiş bir organizasyondur.
Ortaklığımızın, beraberliğimizin, birliğimizin, bir millet olmamızın isimlerini taşıyorsunuz. Bir arada yaşadığımızın, bin yıldır bir arada olduğumuzun isimleridir isimlerimiz. Emine, Hasip, Murat, Fatih, Selahattin ismini taşıyorsunuz. Bu isimlerimizin hepsi Türklüğün bu topraklarda mayalamış olduğu bin yıllık hakikatin isimleri. Bu isimlerle milletinize kardeş olmanız, isimlerinizin size sorumluluk olarak yüklediği beraber yaşayama ahlakını taşımanız gerekirken siz, Taşnakçıların bu memlekette yaşattığı acıların arkasına sığınıp, milletinize parmak sallamayı seviyorsunuz."
İYİ Partili Ağıralioğlu, Türk devletine, Türk milletine "soykırım yaptı" diyecek olanlara Emine, Fatih, Murat, Selahattin, Hasip isimlerinin değil, Van'da katliam yapan Taşnakçıların isminin yakışacağını söyledi.
Ağıralioğlu, "Bu memlekette bir yüzleşmeden bahsedecekseniz önce PKK'yla, PKK denilen alçak organizasyonun arkasında, bin yıllık beraberliğimize pusu kuran istihbarat organizasyonlarıyla yüzleşeceksiniz." diye seslendi.
KKTC'nin, eşit, egemen bir devlet olarak milletlerarası sahnede yerini alması gerektiğine işaret eden Ağıralioğlu, "Federasyon taleplerine kulaklarımız kapalı. Türk tarafını orada azınlığa dönüştürecek her teklifin hem garantör ülke olarak Türkiye tarafında hem de KKTC'de hiçbir karşılığı yoktur." ifadesini kullandı.
Alkol yasağı tartışmaları ve yapılan açıklamalara ilişkin bir soruyu yanıtlarken Ağıralioğlu, hükümetin bu süreci doğru yönetmesi gerektiğini, Türkiye'de yasaklarla yürünecek bir yol olmadığını söyledi.