Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (1)

Politika

- "Soruyorlar, 'dostlarınız kim'? Dostlarımız bu ülkenin garibanlarıdır, bu ülkenin işsizleridir, bu ülkenin esnafıdır, bu ülkenin kamyon şoförleridir, bu ülkenin apartman görevlileridir bizim dostlarımız. Bizim dostlarımız halktır halk"- "Türkiye'nin gidişinden memnunsan alkışla. 'Bu gidiş gidiş değildir' diyorsan beni dinleyeceksin kardeşim. Bu kardeşini dinleyeceksin. Doğruları öğrenmek istiyorsan bu kardeşini dinleyeceksin. Ben sana her zaman her yerde her ortamda doğruları söylemeye devam edeceğim"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "​​​​​​​Soruyorlar, 'dostlarınız kim'? Dostlarımız bu ülkenin garibanlarıdır, bu ülkenin işsizleridir, bu ülkenin esnafıdır, bu ülkenin kamyon şoförleridir, bu ülkenin apartman görevlileridir bizim dostlarımız. Bizim dostlarımız halktır halk." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin farklı bir süreç için evrilmeye başladığını ve sıkıntılı bir tablo olduğunu öne sürdü.

"Tümüyle yönetim erkini kaybetmiş bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Kontrolünü kaybetmiş, Türkiye'yi yönetemiyor. Ağır sorunların altında ezilen, çaresizlik üreten, çaresizliğini örtbas etmek için sağa sola saldıran, yapay gündemlerle toplumu meşgul etmek isteyen bir siyasi yönetimle, bir kişinin yönetimiyle, tek kişi hükümetiyle karşı karşıyayız." diyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, pandemi sürecinde insanların can derdinde olduğunu, aşı beklediğini ifade ederek, halkın can güvenliğini kimin sağlayacağını, ülkeyi kimin yönettiğini sordu.

Bu soruyu herkesin kendisine sorması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, özellikle AK Parti'ye geçmişte oy vermiş ve şimdi kafası karışık olanlara seslendiğini belirterek, "Türkiye'nin gidişinden memnunsan alkışla. 'Bu gidiş gidiş değildir' diyorsan beni dinleyeceksin kardeşim. Bu kardeşini dinleyeceksin. Doğruları öğrenmek istiyorsan bu kardeşini dinleyeceksin. Ben sana her zaman her yerde her ortamda doğruları söylemeye devam edeceğim." dedi.

Kılıçdaroğlu, sağlık çalışanlarının günün 24 saati çalıştığını, çocuklarını dahi göremediklerini, kovid 19 ile mücadele ederken, hayat kurtarmak için hayatlarını feda ettiklerini ve onların ellerinin öpülmesi gerektiğini dile getirerek, sağlık çalışanlarının kovid 19 nedeniyle hayatını kaybedenler için meslek hastalığının kabul edilmesini istediklerini söyledi.

"Yapmıyorlar. Niçin yapmıyorsunuz? Vicdan yok mu sizde. Bu insanlar günün 24 saati bizim insanlarımız için çaba harcarken, çalışırken bir taleplerini neden yerine getirmiyorsunuz?" diyen Kılıçdaroğlu, çok sayıda sağlık çalışanının bu süreçte hayatını kaybettiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, burada da "Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkeyi yöneten kim? Bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olan kim? Böyle acı bir tabloyu Türkiye'nin önüne koyan kim?" sorularını her vatandaşın sorması gerektiğini ifade etti.

Bütün vatandaşların yeri gelince "Dur arkadaş" diyebileceği bir duruma gelmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Milleti canından bezdirdiler." dedi.

İzmir'de Aslı Özkısırlar isimli genç kadının pandemi sürecinde yaptığı takıları satarak geçimini sağladığını anlatan Kılıçdaroğlu, yatarak tedavi gerektiren bir hastalığı bulunan kadının bir türlü boş yatak bulamadığını aktardı. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu

"Yok diyorlar boş yatak. Sonun da şu twiti atmak zorunda kalıyor; 'Neredeyse 10 günden fazladır hastaneye yatış için bekliyorum. Yatak yok, ama siz yapın kongrenizi, benim çektiğim ağrının eziyetin ne önemi var sonuçta. Sürünerek ölürsünüz umarım' diyerek beddua da ediyor. 21. Yüzyılın Türkiye'sinde bu genç kızımıza yatak bulunamadı ve hayatını kaybetti. Sorumlusu kim? Gene söyleyecek biliyorum. 'Bay Kemal sorumlusu' diyecek. Beyefendi bu işin baş sorumlusu sensin sen. Hala bilmiyor musun? Sen yönetiyorsun memleketi. Sırtı kalın olanlara, dayısı olanlara ambulans uçaklar hazır, her taraftan hastalar getirilir, yataklar hazır, yataklara konur, tedavisi yapılır. Peki garibanlara, dayısı olmayanlara, fakire fukaraya, telefon açıp da bir türlü yatamayan hastaların sözcüsü kim olacak? Onların dertlerini kim dile getirecek? Ben getireceğim, biz getireceğiz. Diyorum ya dostlarımızla beraber. Soruyorlar, 'dostlarınız kim'? Dostlarımız bu ülkenin garibanlarıdır, bu ülkenin işsizleridir, bu ülkenin esnafıdır, bu ülkenin kamyon şoförleridir, bu ülkenin apartman görevlileridir, bizim dostlarımız. Bizim dostlarımız halktır halk."

(Sürecek)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.