TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmiş olmamızı, kadını ve aileyi korumayacağımız, haklarını güvence altına almayacağımız şeklinde deklare etmek, bunu böyle dillendirmek asla kabul edilemez. AK Parti, kadına karşı şiddeti sona erdirmek ve kadınlarımızın sosyal hayattaki yerini güçlendirmek için var gücüyle çalışıyor, çalışmaya da devam edecek." dedi.
Genel Kurulda, HDP'nin, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin yaratacağı sorunların araştırılmasına" ilişkin önergenin bugün görüşülmesi önerisi ele alındı.
HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç, iktidarın, İstanbul Sözleşmesi'nin gerekliliklerini hiçbir şekilde yerine getirmediğini ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Türkiye'nin sözleşmeden çekildiğinin açıklandığını söyledi.
İstanbul Sözleşmesi'nin, erkek şiddetine son vermek için çok önemli ve muazzam bir yol haritası olduğunu belirten Oruç, "Bu sözleşme, şiddete karşı sistematik bir mücadelenin adım adım nasıl örüleceğini çok açık bir biçimde ifade etmektedir." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti olarak sayısız devrimi gerçekleştirdiklerini belirterek, kadınların her alanda daha aktif ve özgüvenli olarak geleceğe yürüdüğünü söyledi. AK Parti'nin adalet ve hakkaniyet çizgisinin partisi olduğunu belirten Kaya, "AK Parti, 'önce insan, önce hayat' diyenlerin partisidir. AK Parti kadına, insana, hayvana şiddetin, şiddetin her türlüsünün karşısında yer almıştır." dedi.
Beş milyonun üzerinde kadın üyesi olan AK Parti'nin bireyi, aileyi, kadını, erkeği hukuk dairesinde koruyan sonsuz düzenlemeler yaptığını, bundan sonra da ihtiyaç duyuldukça yapacağını ifade eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmiş olmamızı, kadını ve aileyi korumayacağımız, haklarını güvence altına almayacağımız şeklinde deklare etmek, bunu böyle dillendirmek asla kabul edilemez. AK Parti, kadına karşı şiddeti sona erdirmek ve kadınlarımızın sosyal hayattaki yerini güçlendirmek için var gücüyle çalışıyor, çalışmaya da devam edecek. AK Parti'yi ilzam edenler, önce kendilerine boy aynasında baksınlar. HDP milletvekilinin tecavüz olayı açığa çıkmasın diye mağdura şantaj ve tehditler yapılırken İstanbul Sözleşmesi ve kadın hakları savunucuları acaba neredeydiniz? Evlatlarını terör örgütü hain PKK'nın elinden almak isteyen annelere reva gördüğünü gözümüzün önünde yaşanırken kadın hakları vurgunuz acaba neredeydi?"
Terör örgütü PKK'nın elindeki kız çocuklarının fotoğraflarını gösteren Kaya, "Bu çocuklar henüz 13-14 yaşında kız çocukları, bu çocukların hiç mi hakkı hukuku yok? Bu çocuklar, İstanbul Sözleşmesi'nin hangi maddesine göre korundu? Bunların hakları hangi maddede saklıydı, söyleyin. HDP şiddet konusunda bize ders vermeye asla ve asla kalkmasın. HDP önce şiddetle, terörle, nefretle arasına mesafe koysun. Bir çift sözüm de CHP'ye var. CHP kendi içerisinde kadına yönelik tacizler yaşanırken neredeydi?" diye konuştu.
Kaya'nın konuşması sırasında bazı AK Parti milletvekilleri de benzer fotoğrafları milletvekillerine gösterdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise bu materyalleri niçin ortaya koyduklarını milletin çok iyi bildiğini belirterek, kimin terörün yanında, kimin teröristlerin karşısında olduğunu da milletin bildiğini söyledi. Akbaşoğlu, "Sayın Grup Başkanvekili, buraya gelip 'PKK'yı lanetliyorum. O kız çocuklarının bu konuda orada bulunmasına vesile olan, Diyarbakır Annelerinin çocuklarının kaçırılarak oraya aracılık yapan herkesi lanetliyorum' demeniz lazımdı; söylemeniz gereken bu." diye konuştu.
Akbaşoğlu, nereden gelirse gelsin bütün taciz ve tecavüzlerin karşısında olduklarını, kadınların haklarının yanında ve kadına şiddetin karşısında olduklarını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM Genel Kurulu'nda PKK terör örgütünü bin defa lanetlediğini anımsatarak, "Lanetliyoruz ama ben şunu da lanetlemek istiyorum: PKK terör örgütünün kurucusuna elçi göndereni de lanetliyorum. Onunla masaya oturanı da seçimlerde, referandumda medet umanı da lanetliyorum. Türk siyasetine HDP'den de önce PKK terör örgütünün başı için 'Sayın Öcalan aldığı kellelerin bedelini ödüyor' demek suretiyle şehitlerimize 'kelle' diyeni de lanetliyorum." dedi. Altay, "Sayın Akbaşoğlu, hepsi kusur da Mersin Toroslar'da olandan haberin var mı? AK Parti Mersin Toroslar ilçesinde olanı benim burada zikretmeye terbiyem müsaade etmez. Bu tartışmayı devam ettirmek istersen hodri meydan." diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin, iç hukuk kurullarına ve uluslararası hukuk kurallarına uygun bir şekilde ve 60 yıldır Türkiye'de uygulanan usule uygun bir şekilde yürütme organı tarafından çekilme kararı verildiğini söyledi.
- "Bu işlere ilişkin polemiği çok uygun görmüyorum"
AK Parti TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı, milletvekillerinin, taciz ve tecavüz meselelerine ilişkin ilkesel bir karşı duruşa sahip olduğunu söyleyerek, "Meclis'te bu konulara ilişkin farklı bir kanaat olacağını düşünemiyorum." dedi. İnsanların, büyük çoğunluğunun bu istikamette ahlaki bir tutum sahibi olduğunu kayıt altına almak gerektiğini, aksi takdirde toplumsal hayatın söz konusu olamayacağını belirten Bostancı, "Bu konulara ilişkin hassasiyet hususunda partiler arasında amansız bir rekabetin pozitif yönde olması takdire şayandır ama negatif yönde bir rekabet, bana çok doğru gelmiyor." dedi.
Mevlana'nın, "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol." sözünü hatırlatan Bostancı, "Onun hemen öncesinde 'Kusurlar karşısında gece gibi ol.' hitabı da vardır. Esasen kusurları bu kadar ifşa etmek, toplumun ahlakı bakımından da iyi bir yöntem midir, emin değilim. 'Gece gibi ol.' derken, hukuken tekabül eden yanını elbette hukuk gerektiği şekilde yapacaktır ama Meclis ortamında adeta böyle aşkın bir şekilde, bu işlere ilişkin polemiği çok uygun görmüyorum." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
İYİ Parti'nin Gümüşhane'nin sorunlarına ilişkin verdiği araştırma önergesi gündeme alınması önerisi de görüşülerek kabul edilmedi.
Öte yandan görüşmeler sırasında Genel Kurul salonunda tavandan su damlaması nedeniyle bazı milletvekilleri yerlerini değiştirdi.