TBMM (AA) - Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda, Türkiye'nin, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde kendisini bağlayan bir emisyon azaltım hedefinin ya da üçüncü ülkelere destek gibi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirtti.
TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.
Prof. Dr. Voyvoda, komisyonda yaptığı sunumda, emisyon azaltım hedefleri doğrultusunda, gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki kıyaslamanın aynı olmadığını söyledi.
Kalkınma ihtiyacı olan ülkeler ile İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin kıyasının aynı olmadığını ifade eden Voyvoda, İngiltere'den kişi başı emisyonlar açısından dünyadaki en önemli ekonomilerden biri olarak emisyon oranını düşürmesinin beklendiğini vurguladı.
Voyvoda, "Türkiye gibi kalkınma gereksinimi olan bir ülkeden beklenen ile İngiltere'den beklenen aynı değil. Uluslararası yaklaşımlarda gelişmekte olan ülkelerin yapabilecekleriyle gelişmiş ülkelerin yapabilecekleri arasında önemli ayrımlar olması gerektiğinin altı çizilmiş. İngiltere dün, 1990'a göre yüzde 98 emisyon azaltım hedefi ve 2050'de net sıfır karbon hedefini açıkladı." dedi.
Voyvoda, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması dışında kalmaması gerektiğini dile getirerek, Paris İklim Anlaşması'nın dışında olmanın, önemli riskler barındırdığını belirtti. Voyvoda, bunlardan en büyüğünün, anlaşma ile öngörülen çeşitli uluslararası iş birlikleri ve yeni piyasa mekanizmalarının dışında kalmak olduğunu anlattı.
Voyvoda, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması çerçevesinde kendisini bağlayan bir emisyon azaltım hedefi ya da üçüncü ülkelere destek gibi bir sorumluluğu yok. Kyoto Protokolü'ne dahil olmakla birlikte oradaki raporlama konusunda da özel statüsünü devam ettiren bir ülke konumundadır. Enerjideki dönüşümde çok ciddi potansiyeli olan bir ülke. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının son derece önemli hazırlıkları var ve bunların değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yepyeni bir büyüme ve dönüşüm stratejisi altında yeni piyasalar yaratılıyor. Emisyon ve karbon piyasası dışında bunu genişletecek yeni finansman araçları tanımlanıyor. Bunların dışında kalmak Türkiye gibi büyük bir ekonomi için yeterince gerçekçi değil. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'nin piyasada ve bu tür tartışmalarda önemli bir oyuncu olarak rol alabilmesi için belirli niyet beyanlarını göstermesi gerekiyor. Paris İklim Anlaşması neredeyse bunun olmazsa olmazı. Yani finansman ve uluslararası fonların dışında kalıyoruz. Belirli sektörlerde özellikle enerji yoğun, karbon yoğun sektörlerin dönüşümü kritik gibi görünüyor."