TBMM (AA) - HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Meclis’in kuruluşunun 101. yılında kötü ve yanlış yönetilen bir Türkiye’yle karşı karşıya olduklarını iddia ederek "Meclis, 1920’de kurulduğunda gerçek halk egemenliğine dayanıyordu. 1921 Anayasası ademi merkeziyetçi bir anlayışı esas alıyordu. Bu kuruluş esasları zamanla yerle bir edildi ve bir asır boyunca bu ülkenin tüm kimlikleri, kültürleri dışlandı, ötekileştirildi." dedi.
HDP'li Oluç, Meclis'in açılışının 101. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulu'nda konuştu.
Oluç, "Keşke bugün, bu kürsüden son derece önemli olan Meclis’in kuruluşunun 101. yılında demokratik bir ülkeden, toplumsal adaleti sağlayan bir sistemden, halkın temel sorunlarına çözüm üretebilen güçlü bir parlamentodan ve egemenliği sürekli engellenmemiş bir halk iradesinden söz edebilseydik. Keşke 101 yıllık tarihi böyle değerlendirebilseydik." diye konuştu.
Ne yazık ki tablonun böyle olmadığını ileri süren Oluç, bugün demokrasinin, ağır bir baskı altında, adeta kelepçelendiğini savundu. Oluç, kuvvetler ayrılığının terk edildiğini, yerine tek kişide toplanan kuvvetler birliğine geçildiğini, demokratik siyaset, toplumsal muhalefet ve sivil toplumun ağır bir kuşatma altında olduğunu iddia etti.
Oluç, hukukun bugün sadece üstünler ve güç sahipleri için olduğunu, halk egemenliğinin tecelli etmesi gereken parlamentonun, yürütmenin egemenliği altına alındığını ileri sürerek şöyle devam etti:
Türkiye'nin ihtiyacı olan şeyin, Cumhuriyet'in demokratikleşmesi olduğunu savunan Oluç, demokratikleşmeyi, ekonomik ve sosyal politika tercihleri ile güçlendirmek gerektiğini ifade etti.
-"Demokratik siyasette ısrarcıyız"
Oluç, yaşanan rejim krizinin derinleşerek büyümemesi için Cumhuriyet'in, gerçek anlamda demokrasiyle buluşması, demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşması gerektiğini belirterek şunları kaydetti.
"Bizler demokratik siyasette ısrarcıyız. Şu çok açık ki; demokratik siyaset güçlendikçe, sorunlarımızın konuşarak, diyalogla, müzakere edilerek aşılması imkanları da genişler ve artar. Türkiye'nin hiçbir sorununu çatışma ve şiddet yoluyla çözemeyiz. Müzakere ederek, diyalog yoluyla, konuşarak, tartışarak bütün sorunlarımızı çözebiliriz. Kürt sorunu başta olmak üzere, hiçbir sorunumuz yoktur ki, konuşarak çözemeyelim. Bir asrın ağır tecrübeleri, gelecek asrın da aynı krizlerle yaşanmaması gerektiğini herkese göstermiş olmalıdır."
HDP Grup Başkanvekili Oluç, tüm ağır tahribatların onarılması için demokrasiden, adaletten, barıştan, hukuktan yana olan herkesle, her kesimle güçlü bir demokrasi ittifakını önemsediklerini belirtti.
Oluç, "Çocuk bayramı olarak da kutlanan bugün, her bir çocuk, çocuk işçiliğinden şiddete ve istismara, anadilinde eğitimden mahrum bırakılmaktan iş cinayetlerinde hayatını kaybetmeye, uyuşturucu batağında geleceğini yitirmeye kadar yaşının taşıyamayacağı çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır." diye konuştu.