İSTANBUL (AA) - Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği (TSRM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Zeki Işık, kısırlık ve tüp bebek tedavisi konularında basında ve sosyal medyada yer alan bilim dışı yöntemlerin tehlikeli olabileceğini belirtti.
Işık, yaptığı yazılı açıklamada, tüp bebek tedavilerinde etkinliği bilimsel olarak ispatlanmamış, hatta deneysel uygulamalar olarak kabul edilen işlemlerin "yeni ve mucizevi" tedavi yöntemleri olarak sunulduğuna değinerek, şu bilgileri paylaştı:
"Başta PRP, kök hücre uygulamaları, gebelik aşısı, öncül sperm hücreleri ile tüp bebek tedavisi, doğal başlığı altında uygulanması önerilen ve zehirlenmelere de neden olabilecek bitkisel kürler gibi uygulamaların 'yerleşmiş, etkinliği ispatlanmış tedaviler' olarak sunulması ülkemiz yasal düzenlemeleri bakımından son derece sakıncalıdır. Ayrıca tıbbi etik açısından hastalara ölçüsüz umut vermesi gibi mahsurları göz önüne alındığında kabul edilemez bildirimlerdir."
Bilimsel çalışmaları ve yayınları her zaman desteklediklerini, hatta bazı deney aşamasındaki yöntemlerin ileride faydalı olabileceğinin öngörülebileceğini ifade eden Işık, şöyle devam etti:
"Ama bunların rutin ve rüştünü ispat etmiş tedavi yöntemleri gibi hastalara sunulması sakıncalıdır. Hastaya, bunun deneysel tedavi olduğu ve bu tedavinin faydalı olabileceği gibi hiçbir faydasının olmayabileceği, hatta zarar verebileceği dahi söylenmeli ve mutlaka yazılı rıza yani onam alınmalıdır. Ayrıca kök hücre tedavileri gibi özel ekipman ve izin gerektiren tedavilerin izinsiz yapılması da doğurabileceği olumsuzluklar açısından kabul edilebilir görünmemektedir."
Işık, etkinliği kanıtlanmamış tedavi yöntemlerinin, kanıtlanmış gibi gösterildiğine işaret ederek, insanların ümitleriyle oynandığını ve zarar verebilecek tedavi yöntemlerinin dahi savunulduğunu anlattı.
Halen çalışma aşamasında olan PRP, kök hücre uygulamaları, ROSİ denen sperm öncül hücreleriyle mikro-enjeksiyonlar, gebelik aşısı, otoimmün hastalıklarda kullanılan bazı ilaçların düşüklerde veya tekrarlayan başarısızlıklarda kullanılması konularının deneysel aşamada olduğuna değinen Işık, bunların hasta aydınlatılmadan, gerekli yerlerden izinler alınmadan ve astronomik fiyatlarla uygulandığını kaydetti.
Prof. Dr. Ahmet Zeki Işık, bitkisel ürünlerin, hastaları arasında plasebo kontrollü yapılmış çalışmaları olmadığını, içerikleriyle ilgili hiçbir çalışma bulunmadığını belirterek, hangi dozda, hangi bitkinin hangi bitkiyle karıştırılıp verildiğinde ne etki yapacağına dair kulaktan dolma bilgiler dışında bilgi bulunmadığının altının çizdi.
Yurt dışından getirildiği iddia edilen bitkilerle piyasada bu bitkilerden elde edildiği düşünülen tablet halinde, ilaçmış gibi satılan destekler olduğunu ve bunların kontrole tabi olmadığını aktaran Işık, medya ve sosyal medyadaki bilgi kirliliğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Kime uyguladığını, ne yaptığını bilmeyen furya var. Hem meslektaşlarımızın hem bu alandaki bütün profesyonellerin hem de halkımızın bunlardan haberdar olması lazım. Hastalarımızın hem güvenilir ve doğru bilgileri alabilmek, hem de merak ettikleri konularda soru sorabilmek için derneğimiz internet sayfasından yararlanabileceklerini hatırlatır, ilgili tarafları da bilimsel etik ilkeler içerisinde ve hukuka uygun olarak davranma konusunda uyarmayı görev addederiz."