Kansere karşı erken teşhis en güçlü silah
- Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin:- "Meme kanseri, kolon kanseri, rahim ağzı kanseri, prostat kanseri, cilt kanseri, bazı akciğer kanserleri için geliştirilen ve tüm risk grubu topluma uygulanabilen tarama yöntemleri ile erken teşhisi mümkün olabiliyor"
İSTANBUL (AA) - Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, erken teşhisin kansere karşı en güçlü silah olduğunu belirterek, "Meme kanseri, kolon kanseri, rahim ağzı (serviks) kanseri, prostat kanseri, cilt kanseri, bazı akciğer kanserleri için geliştirilen ve tüm risk grubu topluma uygulanabilen tarama yöntemleri ile erken teşhisi mümkün olabiliyor." ifadesini kullandı.
Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, kanser, sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemi, dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri, Türkiye'de ise her 5 ölümden biri kanser nedeni ile gerçekleşiyor.
Vücudun kendi hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalması ile ortaya çıkan kanser, vücudun onarım ve bağışıklık mekanizmalarından kaçarak, sağlıklı dokulara zarar veriyor. Vücudu harap ederek yol açtığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra psikolojik, sosyolojik ve ekonomik yükü ile de zorlayan kanser, önemli bir halk sağlığı problemi.
Açıklamada kanserle ilgili değerlendirmelerine yer verilen Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, kanserin farkında olarak, kansere karşı savaşta gerçek başarının, kansere sebep olan etkenlerden uzak durularak ve erken teşhisin yakalanarak sağlanacağını söyledi.
Bu büyük halk sağlığı probleminde, çevresel faktörlerin önemli bir rol oynadığını vurgulayan Esin, şunları kaydetti:
"İnsan vücudundaki kurulu düzen, bazen dış etmenler nedeniyle sekteye uğruyor. Kanser gelişiminde bu dış etmenlere karsinojen deniliyor. Ağız ve nefes yoluyla alınan birçok madde karsinojen olabiliyor. Dünya üzerinde halen satışı yasal olan, insan eliyle üretilen en tehlikeli karsinojen ise sigara! Sigara vücutta en sık ağız boşluğu, yutak, nefes borusu, yemek borusu, mide, bağırsak, akciğer, mesane, böbrek, pankreas tümörleri ile ilişkili. Sigara vücuda girdiği noktadan çıktığı noktaya kadar her noktada kanser yapabiliyor."
- "Tarama yöntemleri ile erken teşhisi mümkün olabiliyor"
Esin, diğer bir karsinojen durumun ise obezite olduğuna dikkati çekerek, aşırı kilolu olmanın, dengesiz beslenmenin ve hareketsizliğin bağırsak kanseri, mide kanseri, rahim kanseri, pankreas kanseri ile ilişkili olduğunu söyledi.
Kanserden kaçınmak için bilinen kanser yapıcılardan uzak durmanın şart olduğuna vurgu yapan Esin, "Erken teşhis, elimizdeki en güçlü silah. Her tümör tipinde farklı olmakla birlikte çoğunlukla kanser oluşumu uzun bir zaman aralığında gerçekleşiyor. Kanser hücreleri vücutta hasar yaratacak aşamaya gelene kadar bazen bir belirti oluşturmadan da var olabiliyor."
Esin, kanser hücrelerinin vücutta hasar yaratacak aşamaya gelene kadar bazen bir belirti oluşturmadan da var olabildiğine dikkati çekerek, "Bir ordu ile savaşa girdiğinizde düşman ordunun toplanmasına ne kadar izin verirseniz savaşı yenme şansınız o kadar azalır. Kanser ile savaşta da durum benzerdir." dedi.
Tümörü erken safhada tespit etmenin, henüz kontrolden tam çıkmamışken yakalamanın ve yok etmenin, kanseri yenebilmek için başlıca silah olduğunu belirten Esin, henüz şikayete yol açmamış bir kanserin, en iyi fark edilme yolunun tarama testleri olduğunu söyledi.
Esin, "Meme kanseri, kolon kanseri, rahim ağzı (serviks) kanseri, prostat kanseri, cilt kanseri, bazı akciğer kanserleri için geliştirilen ve tüm risk grubu topluma uygulanabilen tarama yöntemleri ile erken teşhisi mümkün olabiliyor." dedi.
Son yıllarda tıp alanındaki gelişmelerin aynı hızda onkoloji alanına da yansıdığını kaydeden Esin, cerrahi yöntemlerin başarısı, kemoterapinin faydasının artması ve bireyselleştirilmiş tedaviler sayesinde kanserin artık giderek daha tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini belirtti.