TCMB Başkanı Kavcıoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (3)
- "Para Politikası Kurulu olarak, mevcut politikalar ışığında yolumuza devam edeceğiz. Sıkı para politikasına devam edeceğiz"- "Merkez Bankasının rezervleri varlık ve yükümlülük olarak yer değiştirdi"- "TCMB'nin rezervlerinden çıkarak bankaların DTH'larına döviz olarak giden parayı, bankaların TL ihtiyaçlarını karşılamak için TCMB dövizleri hesaplarına alıyoruz ve piyasaya TL veriyoruz"
İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Para Politikası Kurulu olarak, mevcut politikalar ışığında yola devam edeceklerini belirterek, "Sıkı para politikasına devam edeceğiz." dedi.
Şahap Kavcıoğlu, TRT Haber, CNN Türk, A Haber, A Para ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Berat Albayrak'ın Enerji Bakanlığı döneminde çok iyi bir şey yapıldığını anımsatan Kavcıoğlu, cevherden altın üretiminin TL olarak Merkez Bankası rezervlerine alındığını söyledi.
Kavcıoğlu, şu an yıllık 50 ton olan cevherden altın üretimi miktarının bir iki yıl içinde 80 tona çıkacağını aktararak, "Bundan daha önemli bir rezerv kaynağı olabilir mi? Türkiye'de hem rezervleri kalıcı hale getireceğiz hem de üretimi, ihracatı finanse eden bir sistemi daha iyi bir şekilde uygulayacağız. Şu an 90 milyar dolar brüt rezervimiz var ve rezervin açılımı da önemli. Bu rezervin yaklaşık yüzde 40'ı altın rezervi, Türkiye'nin kendi altınları. 2003'ten sonra oluşan rezervler, portföy girişleri ile, sıcak para girişleri ile oluşmuş.” diye konuştu.
IMF'nin tanımında rezervin nasıl oluşacağı ve nasıl kullanılacağının yazdığına işaret eden Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye, 2020 yılında da bunu yapmıştır. Dolayısıyla 'Şuraya gitmiş, buraya gitmiş, şunun hesaplarına geçmiş, bunun hesaplarına geçmiş.' ifadeleri doğru değil ve vatandaşımızı da yanlış yönlendiriyorlar. Net ifade ediyorum, Türkiye'nin 90 milyar dolar rezervi vardır, altın rezervlerimiz çok güçlüdür ve bütün altın rezervlerimiz Merkez Bankasındadır ve yıllarca 120 ton olan altın 720 tondur."
- "Bir rezerv kaybı, para kaybı, birilerine para verilmesi söz konusu değil"
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, açıklamasında döviz satışı karşılığında alınan TL'ye ve devletin bu işlemden zarar edip etmediğine de değindi.
Merkez Bankasının oluşan döviz talebini nasıl karşıladığını anlatan Kavcıoğlu, her gün 630 milyar lira piyasaya para verdiklerini söyledi.
Kavcıoğlu, "Merkez Bankasının rezervleri varlık ve yükümlülük olarak yer değiştirdi. TCMB'nin rezervlerinden çıkarak bankaların DTH'larına döviz olarak giden parayı, bankaların TL ihtiyaçlarını karşılamak için TCMB dövizleri hesaplarına alıyoruz ve piyasaya TL veriyoruz. Değişen hiçbir şey yoktur. Dolayısıyla bir rezerv kaybı, para kaybı, birilerine para verilmesi falan söz konusu değil." dedi.
2011'e kadar ağırlıklı alım ihalelerinin olduğunu anımsatan Kavcıoğlu, alınan dövizlerin 2020'de daha yüksek kurla piyasaya verildiğini, Merkez Bankası'nın burada kar ettiğini, döviz karşılığı TL'nin piyasadan çekildiğini, şu an o TL'yi de piyasayı fonlamak için sattıklarını, oradan da faiz geliri geldiğini, oradan da kar edildiğini anlattı.
- "Merkez Bankası en saygın kurumlardan biri"
Merkez Bankasının kar tablosunu paylaşan ve yıllarca kar rakamı olmadığının altını çizen Kavcıoğlu, 2018-2019-2020'de Merkez Bankasının kar elde ettiğini belirtti.
İhtiyaç akçesine ilişkin bir soru üzerine Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"O dönemde öyle bir rakam yok. Kar etmediği bir bilançoda, ihtiyat akçesi nasıl olacak? Bunu söylüyorsunuz bari, buna bir dayanak oluşturun. Merkez Bankası kar etmediği için zaten 2003'e kadar ihtiyat akçesi diye bir şey yok zaten. İhtiyat akçesi Merkez Bankasında asıl kar etmeye başladıktan sonra oluşuyor. Kara gün için, zor gün için ihtiyat akçesini nerede biriktirdiniz? Merkez Bankasının bilançosunda yok, neden milleti kandırıyorsunuz? Bu karlardan sonra Merkez Bankasında o gün 40 küsur milyar bir ihtiyat akçesi oluşuyor. O gün oluşan akçeyi de Hazine'ye aktarıyoruz.
Bu sene 30 milyar lira Hazine'ye kar ettiğimiz için para aktardık. Merkez Bankasında rezervler, şunlar bunlar konuşulurken, 40 milyar lira bir önceki yıl, 30 milyar bu yıl, bu aktarılan paraları neden konuşmuyoruz? En çok üzüldüğüm nokta, böyle bir para varmış gibi konuşulması... TCMB'de başkanlık yapan arkadaşımızın konuşmalarını hayretle dinledim, halkı yanlış yönlendiriyorsunuz, bunlar doğru şeyler değil, vatandaşa yanlış bilgi vermek doğru bir şey değil. Merkez Bankası, dünyada da Türkiye'de de öyle, en saygın kurumlardan biri, burada yanlış bir şey olması mümkün değil."
- "Merkez Bankasında bir yanlış olmaz"
Kavcıoğlu, "Merkez Bankası ve bankada yetişen insanlar bu kadar hassasken, 128 milyar dolar gibi bir rakamı telaffuz edip, bu kadar insanları zan altında bırakmak nasıl bir şeydir? Bunu eski Merkez Bankacı arkadaşların açıklaması, yorum yapması daha üzücü. Merkez Bankasında bir yanlış olmaz. Verilerini günlük olarak açıklayan bir Merkez Bankasında nasıl yanlışlık olabilir. Bu rakamlar üzerinden yorum yaparken, hala bizim bir şeyler gizlediğimizi, bir şeyler açıklamamız gerektiğini söyleyerek, kamuoyunun kafasını karıştırmanın nasıl bir anlamı olabilir?" ifadelerini kullandı.
Bu tartışmalardan dolayı üzüldüklerini anlatan Kavcıoğlu, vatandaşın Merkez Bankasına olan güveninin hiç bir zaman sarsılmayacağını söyledi.
"Ben bir işçi çocuğuyum, babam Almanya'da işçi olarak çalıştı. Merkez Bankasının işçi dövizleri ile anılan bir dönemi vardır. Merkez Bankasına para yatırmak bir güven." diyen Kavcıoğlu, o dönemden aklında kalan anılarını paylaşarak, vatandaşın Merkez Bankasına olan güveninin altını çizdi.
- "Yüzde 5 enflasyon hedefini tutturana kadar sıkılaşmaya devam edeceğiz"
Kavcıoğlu, Türkiye'nin dünyaya güzel bir resim verdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Faizle ilgili konuya gelirsek, burada en çok üzerinde durduğumuz konu, tasarruf açığı olan bir ülkeyiz ve cari açık veriyoruz. Dolayısıyla en büyük kırılganlığımız bu. İnşallah bu yeni dönemde hem cari fazla veren bir ülke durumuna gelecek hem de para ve kur politikasında daha sağlıklı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Para Politikası Kurulu olarak, mevcut politikalar ışığında yolumuza devam edeceğiz. Yani sıkı para politikasına devam edeceğiz. Piyasaya bir duruşumuz olacak, verdiğimiz sözün arkasında durmaya devam edeceğiz. Hiç bir şekilde faiz indirimi ya da artırımı diye bir şey ifade etmiyoruz, burası kurumsal bir yapı, veri setinden ne gelirse o veriler ışığında Türkiye'nin yönünü belirleyeceğiz. Yüzde 5 enflasyon hedefini tutturana kadar sıkılaşmaya devam edeceğiz. Bu işi dengeli götürmemiz lazım."
(Sürecek)