TCMB Başkanı Kavcıoğlu, Enflasyon Raporu toplantısında konuştu: (3)
- "Önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarı temel amacımız doğrultusunda elimizdeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Para politikası kararlarımızı şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almayı sürdüreceğiz"- "Martta yapılan ilave sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki sınırlayıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği, net kredi kullanımı ve iktisadi faaliyetteki yavaşlamayla birlikte enflasyon üzerindeki talep yönlü baskıların hafiflemeye başlayacağını öngörmekteyiz"- "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli hedefimize ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir"- "2023'te enflasyonu yüzde 5'e indirmek ve bu seviyeyi kalıcı kılmak konusunda kararlı olduğumuzun altını çizmek isterim"
İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarı temel amacımız doğrultusunda elimizdeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Para politikası kararlarımızı şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almayı sürdüreceğiz." dedi.
Kavcıoğlu, "Enflasyon Raporu 2021-II" çevrim içi bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, küresel risk iştahındaki dalgalı seyrin Türkiye ekonomisine yansımaları dikkate alındığında, dezenflasyon odaklı para politikası duruşunun, ülke risk primi ve dış finansman imkanlarında kalıcı iyileşme için kritik önem arz ettiğini vurguladı.
Kavcıoğlu, "Küresel finansal koşullardaki dalgalanmaların, gelişmekte olan ülkeler üzerinde daha fazla risk oluşturması nedeniyle sıkı para politikası duruşunun enflasyonda düşüş önceliğiyle kararlılıkla sürdürülmesi, söz konusu oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir." dedi.
Uluslararası emtia fiyatlarındaki yukarı yönlü seyrin, güçlü iç talebin, küresel ve yurt içi tedarik sorunlarına bağlı arz kısıtlarının, enflasyon beklentilerindeki yüksek seyrin ve birikimli döviz kuru etkilerinin enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam ettiğini aktaran Kavcıoğlu, tüketici enflasyonunun 2020 sonundaki yüzde 14,6 seviyesinden ilk çeyrekte yüzde 16,2'ye yükseldiğini anımsattı.
Kavcıoğlu, salgınla birlikte 2020'de hanehalkı tüketim kalıplarında önemli değişimler olduğunu, bu doğrultuda tüketici enflasyon sepetindeki ağırlıkların güncellendiğini, bu gelişmenin ocak Enflasyon Raporu'nda paylaştıkları enflasyon tahmin patikasını kısa vadede yükseltici yönde etkilediğini söyledi.
Tüketici enflasyon sepetinde yapılan ağırlık güncellemesinin ocak tahmin patikasına etkisinin nisanda 0,5 puana ulaştıktan sonra kademeli olarak azalarak yıl sonu itibarıyla ortadan kalkacağının öngörüldüğünü ifade eden Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ağırlık değişiminin etkisi düzeltildiğinde, ilk çeyrek tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri geçmiş öngörülerimizle birebir uyumlu seyretmiştir. Bu uyumlu seyirde, taze meyve ve sebze gibi oynaklığı yüksek kalemlerdeki olumlu gidişat etkili olurken, çekirdek-B enflasyonu öngörülerimizin üzerinde kalmıştır. Enflasyonda ilk çeyrekte görülen yükselişte temel mal ve enerji grupları öne çıkmıştır. Diğer taraftan, yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının net etkisi, eşel mobil uygulamasının da desteğiyle bu dönemde enflasyonu sınırlayıcı olmuştur. "
Kavcıoğlu, çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonlarının geçen yılın sonuna kıyasla artarken, eğilimlerinin bir miktar iyileşmekle birlikte yüksek seyretmeye devam ettiğini aktardı.
Enflasyon eğiliminin, temel mallarda birikimli döviz kuru etkilerinin zayıflamasıyla bir miktar gerilediğini, işlenmiş gıda ve hizmetlerde yükseldiğini belirten Kavcıoğlu, enflasyon eğiliminin nisanda da iyileşmeye devam etmekle birlikte yüksek düzeylerini koruyacağını öngördüklerini kaydetti.
- "İlk çeyrekte talep yönlü enflasyonist etkiler sürdü"
Şahap Kavcıoğlu, ilk çeyreğe ilişkin verilerin, toplam talep koşullarının daha enflasyonist bir düzeyde seyrettiğine işaret ettiğini, bu dönemde iktisadi faaliyetin, iç ve dış talep kaynaklı olarak ocak Enflasyon Raporu öngörülerinden daha güçlü seyrettiğini söyledi.
İlk çeyrekte talep yönlü enflasyonist etkilerin sürdüğüne işaret eden Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Analizlerimiz, geçtiğimiz yıldaki parasal genişlemenin birikimli etkilerinin yanı sıra ocak sonlarından itibaren kredi büyümesinde gözlenen yükseliş eğilimi ve mart başındaki kontrollü normalleşme adımlarının iç talep üzerinde etkili olduğuna işaret etmektedir. Dış talep ve ihracat ise salgın kısıtlamalarına rağmen küresel imalat sanayi faaliyetlerindeki olumlu görünümün desteğiyle oldukça canlı seyretmiştir. Bu doğrultuda, yılın ilk çeyreğinde talep kaynaklı enflasyonist baskıların hafiflemeye başlayacağı yönündeki geçmiş öngörülere kıyasla daha güçlü bir görünüm ortaya çıkmıştır. Bu görünüme bağlı olarak martta yapılan ilave sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki sınırlayıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği, net kredi kullanımı ve iktisadi faaliyetteki yavaşlamayla birlikte enflasyon üzerindeki talep yönlü baskıların hafiflemeye başlayacağını öngörmekteyiz."
Kavcıoğlu, ilk çeyrekte TL'de gözlenen değerlenmenin yıllık enflasyon üzerindeki birikimli döviz kuru etkilerini kısmen hafiflettiğini, ithalat fiyatlarındaki belirgin artışların enflasyonun yüksek seyrinde önemli rol oynadığını vurguladı.
Küresel toparlanmayla birlikte geçen yıla kıyasla yüksek oranlarda artış kaydeden uluslararası tarımsal emtia ve metal fiyatlarının, gıda ve temel mal gruplarında enflasyonu olumsuz etkilediğini ifade eden Kavcıoğlu, "Buna ilaveten, referans fiyat uygulamaları kapsamında, fiyatları zamana bağlı olarak uyarlanan belirli kalemlerde döviz kurundaki değer kayıplarının gecikmeli etkileri enflasyon üzerinde etkili olmuştur." dedi.
Kavcıoğlu, yılın ilk çeyreğindeki kısmi iyileşmenin ardından döviz kuru duyarlılığı yüksek gruplarda fiyat artışlarının bir miktar hızlandığını, bunun yanı sıra eşel mobilin sınırlayıcı etkisine rağmen uluslararası emtia fiyatlarındaki artışlara bağlı olarak maliyet unsurlarının önemini koruduğunu vurguladı.
- "Gıda enflasyonu beklentilerini yukarı yönlü güncelledik"
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, enflasyon görünümünde etkili olan bir diğer unsurun, küresel ve yurt içi tedarik sorunlarına bağlı fiyat artışları olduğunu belirterek, tedarikçilerin teslim sürelerinin uzadığını, mineral madde, metal, makine, elektronik ürünler ve bağlantılı sektörlerde teslimatlardaki gecikmelerin daha belirgin olduğunu söyledi.
Arz sıkıntılarının ne kadar süreceğine dair belirsizliklerin sürdüğünü, bu sorunların yılın ikinci yarısında kademeli olarak hafiflemesini beklediklerini aktaran Kavcıoğlu, ankete dayalı ve piyasa bazlı enflasyon beklentilerinin yılın ilk 2 ayındaki iyileşmenin ardından finansal oynaklıklardaki artışla birlikte son dönemde yükseldiğini kaydetti.
Kavcıoğlu, son dönemde petrol fiyatlarındaki yükseliş ve küresel toparlanma beklentilerinin güçlenmesiyle ham petrol fiyatlarına dair projeksiyonların yukarı yönlü güncellendiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Vadeli fiyat eğrisi, petrol fiyatlarının bir miktar daha yükseldikten sonra yılın ikinci yarısında gerileyeceğini, böylece 2021 yılı ortalamasının 64,4 dolar, 2022 yılı ortalamasının ise 61,9 dolar seviyesinde oluşacağı bir fiyatlamaya işaret ediyor. Petrolün yanı sıra endüstriyel metal ve tarımsal ürünler gibi emtia fiyatlarında da geçmiş öngörülerin üzerinde bir seyir görüyoruz. Bu doğrultuda 2021'e ilişkin ithalat fiyatları varsayımımızı yukarı yönlü güncelledik. Diğer yandan, uluslararası piyasalarda oluşan vadeli fiyat eğrisi 2022'de ithalat fiyatlarında sınırlı bir gerileme öngörüyor."
Kavcıoğlu, gıda enflasyonu varsayımlarını döviz kuru gelişmeleri ve uluslararası fiyatlara ilişkin görünümü dikkate alarak 2021 ve 2022 için yukarı yönlü güncellediklerini, dış talep görünümünde belirgin bir değişikliğe gitmediklerini söyledi.
- "Elimizdeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz"
Şahap Kavcıoğlu, küresel ve yurt içi makroekonomik görünüm çerçevesinde enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkilerin önemini koruduğunu ifade ederek, enflasyon beklentilerindeki mevcut seviyelerin fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu söyledi.
Mevcut görünümün, enflasyon beklentilerinde ve enflasyon eğiliminde kalıcı düşüşe işaret eden göstergeler oluşana kadar sıkı parasal duruşun büyük bir kararlılık ve sabırla sürdürülmesini gerektirdiğini vurgulayan Kavcıoğlu, "Sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışı için makroekonomik istikrarın bir ön koşul olduğunun bilincindeyiz. Buradan hareketle önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarı temel amacımız doğrultusunda elimizdeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Para politikası kararlarımızı şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almayı sürdüreceğiz." diye konuştu.
Para politikası duruşunun, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceğini ifade eden Kavcıoğlu, "Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir." dedi.
- "Enflasyonu 2023'te yüzde 5'e indirme konusunda kararlıyız"
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, sıkı parasal duruşun; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi göreceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli hedefimize ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır."
Kavcıoğlu, 2023 yılında enflasyonu yüzde 5'e indirmek ve bu seviyeyi kalıcı kılmak konusunda kararlı olduklarını vurgulayarak, "Hedeflediğimiz düşük enflasyon ortamının sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışı için bir ön koşul olduğunun farkındayım. Kurumsallığımız, güçlü analiz kapasitemiz ve üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle bu hedefe varmak için kararlı ve azimli bir tutum içerisinde olacağız." dedi.
Bu yıl faaliyete geçişinin 90. yıl dönümünü kutladıkları TCMB'nin kurulduğu günden bu yana ülkenin refahı için çalışan bir Cumhuriyet kurumu olduğunu hatırlatan Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu çerçevede toplumsal refahın artması için zaruri olan düşük enflasyon ortamını sağlamak ve sürdürmekle görevlidir. Bugün Merkez Bankası; nitelikli çalışan kaynağı ve güçlü teknik altyapısıyla dünyada ve Türkiye'de yaşanan gelişmeleri yakından takip eden ve kendini sürekli yenileyen dinamik, vizyoner ve öncü bir kurumdur. Güçlü bir kurum kültürüne ve geleneğine sahiptir. Merkez Bankası olarak faaliyetlerimizin tümünü ülkemizin her bir vatandaşının yararını düşünerek ekonomik gelişime katkı sağlamak amacıyla yürütüyoruz."
Kavcıoğlu, enflasyon hedeflerinin tüm paydaşlarca benimsenmesini ve düşük enflasyon ortamının önemi konusunda toplumsal mutabakatın sağlanmasını önemsediğini, bu kapsamda iletişim çağının tüm araçlarını bütün paydaşlarla fikri zenginlik oluşturmak için kullanacaklarını söyledi.
(Bitti)