"Türkiye-Birleşik Krallık Tarım ve Hayvancılık, Yatırım ve İş Birliği Fırsatları" webinarı

- Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece:- “Salgın, tarımın önemini bize bir kez daha gösterdi. Kredi kartı alışverişlerinde kuaför, giyim harcaması görmüyoruz, sadece gıda alışverişini görüyoruz”- DEİK Başkanı Nail Olpak:- "Bu süreçte hangi sektörlerin yükselen sektörler olacağını tam olarak bilmiyoruz, ancak tedarik zincirini güvence altına alabilen ve muadilleriyle gerçek güven inşa edebilenler kazananlar olacaktır"

02.03.2021, 17:00 Ekonomi

İSTANBUL (AA) - Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, “Salgın, tarımın önemini bize bir kez daha gösterdi. Kredi kartı alışverişlerinde kuaför, giyim harcaması görmüyoruz, sadece gıda alışverişini görüyoruz.” dedi.

Işıkgece, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) düzenlediği "Türkiye-Birleşik Krallık Tarım ve Hayvancılık, Yatırım ve İş Birliği Fırsatları" webinarında yaptığı konuşmada, salgın sürecinde tarım ve gıdanın önemli sektörler olarak öne çıktığını, birçok ülkede boş raflar ve marketler önünde uzun kuyrukların olduğunu söyledi.

Salgın sürecinde ülkelerin korumacı davrandığını ve sınırlarını kapattığını ifade eden Işıkgece, ithalat ve ihracat dengesinin, arz ve talep dengesinin zarara uğradığını kaydetti.

Işıkgece, özel sektör ile sıkı bir iletişim kurduklarını, her gün toplantı yaptıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gıda stoklarımız kontrol edildi. Türkiye’nin de aralarında olduğu tüm ülkeler stoklarını kontrol ediyorlardı ve sınırları kapalıydı. Avrupa ülkelerinde salgın döneminde sınırlar kapalı olduğu için levrek gönderemedik, stokları sonlandırmak için ülke genelinde büyük bir kampanya yaptık, özel sektör ile el ele verdik. Lojistik zincir etkin bir şekilde yönetildi, gıda ve perakende sektörü organize edildi, tarım ürünleri üretilmeye devam edildi. Bu bizim tarafımızdan üreticilere verilen önemli bir mesajdı. Gıda üretimi ve imalat tesisleri fabrikaları kısıtlamalardan muaf tutuldu. Salgın, tarımın önemini bize bir kez daha gösterdi. Kredi kartı alışverişlerinde kuaför, giyim harcaması görmüyoruz, sadece gıda alışverişini görüyoruz.”

Türkiye’nin hayvan yetiştiriciliğinde Avrupa’da ikinci sırada yer aldığına işaret eden Işıkgece, tarımsal gelire bakıldığında Türkiye’nin Avrupa’da lider, dünyada da ilk 10’da bulunduğunu söyledi.

Işıkgece, Türkiye’nin tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı konumunda bulunduğuna da dikkati çekti.

Gıda israfının dünyanın en önemli problemlerinden biri olduğunu vurgulayan Işıkgece, 2050’de dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun 100 milyona ulaşmasının beklendiğini, 2050’deki talebin karşılanabilmesi için üretimde yüzde 60 artış kaydedilmesi gerektiğini kaydetti.

Işıkgece, diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’de 540 bin hektarlık organik tarım alanının dikkati çektiğini söyledi.

Türkiye’nin Birleşik Krallık’a birçok ürününü ihraç ettiğini anlatan Işıkgece, her türlü iş birliğine de hazır olduklarını vurguladı.


- "STA ışığında yeni adımlar atılması konusunda iş dünyasına büyük sorumluluklar düşüyor"


DEİK Başkanı Nail Olpak ise Türkiye ve Birleşik Krallık’ın iş insanlarını bir araya getirmekten memnuniyet duyduğunu belirterek, bugün iki ülke arasındaki tarım ve hayvancılık sektörlerine odaklanılacağını kaydetti.

Birleşik Krallık’ın Türkiye’nin üçüncü büyük ticaret ortağı ve Türkiye’nin en önemli yatırımcı ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Olpak, “Bu nedenle, yakın zamanda bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması bizim için olumlu gelişme oldu. Karşılıklı yatırımlar bu sayede daha da gelişecek ve ticaret hacmimiz artacak. Yeni anlaşma sınai ve tarımsal ürünleri de kapsıyor. Ancak burada da yapılacak yenilikler var.” diye konuştu.

Olpak, Serbest Ticaret Anlaşması ışığında yeni adımlar atılması konusunda iş dünyasına büyük sorumluluklar düştüğünü anlatarak, sağlık ve altyapı, eğitim ve bilgi teknolojileri alanlarında yapılabilecek çalışmaların olduğunu söyledi.

Salgının bireysel ve özel sektör açısından çok büyük zorluklar getirdiğini aktaran Olpak, şunları kaydetti:

“Geçmişte hepimiz küreselleşme hakkında konuşuyorduk. Pandemi sırasında glokalizasyonu konuşmaya başladık. Rekabette ölçek ekonomisinden bahsederdik, artık günümüzde pandemi etkisi sebebiyle tek bir tedarikçi veya sınırlı büyük tedarikçiye bel bağlamamanın önemini öğrendik. Tedarik zincirleri, sürdürülebilirlik ve bulunabilirlik her zamankinden daha fazla önem kazandı. Bu süreçte hangi sektörlerin yükselen sektörler olacağını tam olarak bilmiyoruz, ancak tedarik zincirini güvence altına alabilen ve muadilleriyle gerçek güven inşa edebilenler kazananlar olacaktır.”

Nail Olpak, gelecek dönemde ekonomik ilişkileri geliştirmek için daha çok çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

banner79
Yorumlar (0)