"Türkiye-Birleşik Krallık Tarım ve Hayvancılık, Yatırım ve İş Birliği Fırsatları" webinarı
- Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın:- "İkili ilişkilerimizin daha da güçlenmesi için iki tarafta da bir irade var. Pandemiye rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacmi azalmadı"- İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott:- "AB'nin ticari prosedürleri olduğu için, Türkiye ile yaptığımız ticarette birtakım bariyerleri indiremiyorduk. İki ülke olarak hacimlerimizi artırabiliriz. Birleşik Krallık, AB'den çıktığına göre bunu yapmak için önümüzde çok daha kolaylıklar belirecektir"- DEİK Türkiye-Birleşik Krallık İş Konseyi Başkanı Osman Okyay:- "Gıda güvenliği en önemli konulardan bir tanesi. Nüfus artıyor ve bu gıda güvenliğini etkiliyor. Sektör oyuncuları olarak nüfuslarımızı beslemenin yollarını bulmak zorundayız"
İSTANBUL (AA) - Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaret hacminin pandemiye rağmen azalmadığını belirterek, "Bu çok sevindirici. Avrupa Birliği (AB) ile olan sürecin sonuna gelindikten sonra Türkiye, Birleşik Krallık'ın ilk serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülke oldu. Bu anlaşma sayesinde ikili ilişkilerimizi daha da derinleştireceğiz." dedi.
Yalçın, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) düzenlediği "Türkiye-Birleşik Krallık Tarım ve Hayvancılık, Yatırım ve İş Birliği Fırsatları" başlıklı webinarda yaptığı konuşmada, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesi için iki tarafta da bir irade olduğunu belirterek, "Halihazırda yakın ticaret ortaklarıyız. Yatırım, turizm, savunma sektörü, güvenlik iş birliği alanında derin ilişkilerimiz var." değerlendirmesinde bulundu.
Pandemiye rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacminin azalmadığına dikkati çeken Yalçın, şunları kaydetti:
"Bu çok sevindirici. AB ile olan sürecin sonuna gelindikten sonra Türkiye, Birleşik Krallık'ın ilk serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülke oldu. Bu anlaşma sayesinde ikili ilişkilerimizi daha da derinleştireceğiz. Tarım ve hayvancılık alanında yeni alanlar ufukta belirdi. Türkiye'nin, İngiltere açısından sunduğu çok önemli avantajlar var. Pandemi sebebiyle tedarik zincirleri çok olumsuz etkilendi. Türkiye, tarım üretimi anlamında Avrupa'da bir numara ve bu alanda dünyadaki ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Türkiye, coğrafi olarak da İngiltere'ye çok yakın ve bu da bir avantaj."
- "AB'nin ticari prosedürleri sebebiyle Türkiye ile birtakım bariyerleri indiremiyorduk"
İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott da insanlık olarak çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olunduğunu aktararak, "Gıda üretiminde başka alanlarda olduğu gibi, daha önce hiç olmadığı kadar yenilikçiliğe ihtiyacımız var. DEİK'in bu anlamda inisiyatif alması, Türkiye ve Birleşik Krallık'ın hayvancılık ve tarım alanında gelecekte neler yapabileceği konusunu masaya yatırması çok önemli." diye konuştu.
Türkiye'de tarımın çok ileride olduğuna işaret eden Chilcott, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde yenilikçilik alanında heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Gıda ve tarım sektörlerimizi daha verimli ve sürdürülebilir hale getirebiliriz. Çiftçilerimiz ve tarım alanlarında faaliyet gösteren şirketlerimiz, tüketicilerimiz, bütün dünya bundan karlı çıkabilir. İngiliz-Türk ticaretine bakacak olursak çok önemli bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. 2019 yılında Türkiye'den İngiltere'ye 400 milyon poundluk bir ihracat söz konusuydu. Bu aslında çok küçük bir meblağ. İngiltere'nin performansı daha da kötü. Biz Türkiye'ye sadece 167 milyon poundluk gıda ürünü ihraç etmiş vaziyetteyiz. Türkiye'nin tarım ürünlerinde bir fazlası var. İki ülke olarak hacimlerimizi artırabiliriz.
Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'nden (AB) çıktığına göre bunu yapmak için önümüzde çok daha kolaylıklar belirecektir. 50 yıllık AB üyeliğinin sonunda İngiltere, bağımsız ticaret ortağı haline gelmiş vaziyette. AB'nin ticari prosedürleri olduğu için Türkiye ile yaptığımız ticarette birtakım bariyerleri indiremiyorduk. AB'nin tarım sektöründe yenilikçiliğe karşı birtakım tutumları vardı. Çiftçilerimiz bundan da muzdarip oldular. AB'nin içgüdüsü güneydeki ekonomileri korumaktı. Buna mukabil, Türkiye ve diğer ülkelerle ticaret yaparken Birleşik Krallık yüksek tarifelerle yaşamak durumunda kaldı. Bu da çeşitli mağduriyetlere sebebiyet verdi. Şu anda kendi tarifelerimizi belirleyebiliyoruz, yeni açılımlarda bulunabiliyoruz. İngiliz tüketicilerinin, kaliteli ve AB dışı ülkelerden gelecek mahsullerle buluşmasını istiyoruz."
- "Tarım alanında büyük bir başarı elde edebiliriz"
Chilcott, Türkiye ve Birleşik Krallık arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasına değinerek, "Taze tarım ürünleri bu anlaşmanın merkezinde yer almıyor ancak, hükümetlerimiz müzakereleri çok önemsediklerini beyan ettiler. Daha kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması söz konusu olacak. Neredeyse bütün tarım ürünleri kapsam dahilinde olacak. Birbirimizle rekabet eden iki ülke değiliz. Böylesi kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması yapabilirsek, ikili ticaretimizi birçok açıdan geliştirebiliriz. Tarım alanında büyük bir başarı elde edebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
DEİK Türkiye-Birleşik Krallık İş Konseyi Başkanı Osman Okyay ise hayvancılık ve tarım alanının benzersiz bir fırsat sunduğunu belirterek, "Özellikle karşılıklı heves ve niyeti dikkate alırsak, bu durum yakın gelecekte serbest ticaret anlaşmalarına evrilebilir. Zaten hükümetlerimiz de bu konuda daha fazla iş birliği yapmamızı ve daha iyi sonuçlar elde etmemizi istiyor. Gıda güvenliği en önemli konulardan bir tanesi. Nüfus artıyor ve bu gıda güvenliğini etkiliyor. Önümüzdeki yıllarda da bu konu önemini korumaya devam edecek. Sektör oyuncuları olarak nüfuslarımızı beslemenin yollarını bulmak zorundayız." ifadelerini kullandı.