"Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" Araştırması (3)

- İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:- "İSO 500 sonuçlarına bakarak bir kez daha söylemem gerekirse, Türk sanayicisi, ülkemize karşı olan sorumluluk anlayışı gereği, pandeminin daha ilk gününden itibaren elindeki tüm imkanları en optimum ve enerjik şekilde kullanarak ülkemizin pandemi ile mücadelesinin en ön saflarında başarıyla yerini almıştır"- "Enflasyon mücadelesini mutlaka kazanmalıyız. Çünkü enflasyonun olduğu yerde öngörü olmaz, enflasyonun olduğu yerde uzun vadeli iş yapılmaz, kolay kolay yatırım yapılmaz"- "Sanayi kuruluşlarımız ana faaliyetlerinden elde ettikleri karların halen oldukça önemli bir bölümünü finansman giderlerine ayırmaya devam etmiştir"- "KDV reformu hayata geçirilerek artık sanayici üzerindeki yükün kaldırılması gerekiyor"- "Sanayi şirketlerimizin sermaye piyasalarına açılma ve bu piyasalardan fon sağlama konusunda desteklenmesi oldukça önemlidir"

26.05.2021, 14:35 Ekonomi

İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "İSO 500 sonuçlarına bakarak bir kez daha söylemem gerekirse, Türk sanayicisi, ülkemize karşı olan sorumluluk anlayışı gereği, pandeminin daha ilk gününden itibaren elindeki tüm imkanları en optimum ve enerjik şekilde kullanarak ülkemizin pandemi ile mücadelesinin en ön saflarında başarıyla yerini almıştır." dedi.

Bahçıvan, İSO tarafından hazırlanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2019 Araştırması"nın sonuçlarını düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.

Geçen yıl küresel anlamda yaşanan zorluklardan bahseden Bahçıvan, tüm sıkıntılara rağmen Türkiye ekonomisinin yüzde 1,8, sanayi sektörünün ise yüzde 2 büyüdüğünü söyledi.

Geçen yıl İSO 500'ün üretimden satışlarının yüzde 15,3'lük artışla 1 trilyon 179 milyar liraya yükseldiğini dile getiren Bahçıvan, tüketici enflasyonu ile arındırıldığında üretimden satışların reel olarak sadece binde 6 artış gösterdiğini, bu oranın son 4 yılın en düşük reel artışı olduğunu bildirdi.

Bahçıvan, İSO 500'de ilk 10'da yer alan kuruluşların toplam üretimden satışların dörtte birini oluşturmayı sürdürdüğünü ancak bu payın geçen yıllara göre düşüş eğilimi içinde olduğunu kaydederek, ilk 50'yi oluşturan kuruluşların toplam üretimden satışlar içinden aldığı payın ise bir miktar azalarak yüzde 50'ye yakın seviyelerini koruduğunu anlattı.

Şirketlerin faaliyet karının önceki yıla göre yüzde 55 artarak 142,8 milyar lira olduğunu ve sanayi kuruluşlarının karlarının artış eğilimi gösterdiğini ifade eden Bahçıvan, "Karlılık verilerine baktığımızda, faaliyet karlılığındaki iyileşmenin yanı sıra özellikle net kambiyo karlarının etkisiyle üretim faaliyeti dışı gelirlerdeki artış da karlılığa pozitif katkı yapmıştır." ifadesini kullandı.

Finansman giderlerinin, İSO 500'ün karlılığında belirleyici olmayı sürdürdüğünü kaydeden Bahçıvan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"2020 yılında Kovid-19 salgını ile oluşan finansal koşullar içinde TL'deki değer kaybı, enflasyondaki artış eğilimi ve faiz oranlarındaki dalgalanmalar sonucunda bir önceki yıla göre finansman yükü önemli ölçüde artmıştır. 2020'de İSO 500'ün finansman giderleri yüzde 39,2 artışla 88,8 milyar liraya yükselmiştir. Bununla birlikte, faaliyet karı yüzde 55'lik artışla 142,8 milyar liraya çıkmış ve bu sayede finansman giderlerinin faaliyet karına oranı yüzde 69,3'ten yüzde 62,2'ye gerilemiştir. Yaşanan bu göreli iyileşmeye rağmen, sanayi kuruluşlarımız ana faaliyetlerinden elde ettikleri karların halen oldukça önemli bir bölümünü finansman giderlerine ayırmaya devam etmiştir."


- Sanayicilerimiz borç-öz kaynak dağılımı sorununu mutlaka çözmeli"


Erdal Bahçıvan, 2020'de İSO 500'ün toplam borçlarının yüzde 23 arttığını, firmaların faaliyet karlılığındaki artışın desteğiyle öz kaynaklarını da yüzde 23,2 gibi benzer bir oranda büyütebildiğini söyledi.

Bahçıvan, "Bu durum, borçların öz kaynaklara göre çok daha hızlı arttığı geçmiş iki yılla kıyaslandığında umut verici görünüyor. Buna rağmen mevcut borç-öz kaynak dağılımının sanayicilerimiz için mutlaka çözülmesi gereken kronik bir sorun olduğunu görüyoruz. İSO 500'de 2015 ile birlikte ilk kez yüzde 60'ların üstüne çıkan toplam borçların payı takip eden yıllarda artış eğilimini sürdürmüştür." ifadelerini kullandı.

Kısa ve uzun vadeli borç artışına değinen Bahçıvan, "Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. 2020'de yüzde 35'lerde seyreden oldukça güçlü bir kredi büyümesi yaşanırken, İSO 500'ün mali borçlarındaki artışın yüzde 23'te kalması, dağıtılan kredilerin daha çok sanayi dışı sektörlere ve şirketlere yöneldiğini göstermektedir." diye konuştu.

Bahçıvan, son iki yılda gerek borç yapılandırmaları gerekse farklı finansal enstrüman seçeneklerine rağmen kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payının yatay seyrini koruduğunu bildirdi.

Son 3 yıldaki yüksek enflasyon karşısında sanayinin duran varlığını yeniden değerleme ihtiyacının açıkça görüldüğünü dile getiren Bahçıvan, sanayicilerin son dönemlerde yeniden değerleme taleplerinin giderek artmasının bunu gösterdiğini söyledi.


- Sanayici üzerindeki KDV yükü artık kaldırılmalı"


İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, devreden KDV konusuna değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"İSO 500'ün devreden KDV yükü, önceki yıl yaşanan sınırlı artışın ardından yükselişini sürdürmüştür. Şirketlerin devreden KDV yükü bir önceki yıla göre yüzde 14,3 artarak 12,4 milyar lira olmuştur. Bu rakamın İSO 500'ün toplam mali borçlarının yüzde 2,5'i düzeyinde olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sanayicilerimizin yüksek finansman ihtiyacı sürerken, kuruluşlarımız önemli bir kaynağı, sıfır faiz ile devlete borç vermeye devam etmektedir. Bu noktada, sürekli gündeme getirdiğimiz KDV reformunun hayata geçirilerek artık sanayici üzerindeki yükün kaldırılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum."

Bahçıvan, geçen yıl kar eden şirket sayısının 411'den 423'e yükseldiğini kaydederek, son 3 yıldır özellikle orta-yüksek ve yüksek teknoloji gruplarında küçük adımlarla da olsa umut veren bir ilerleme görüldüğünü anlattı.

Orta yüksek ve yüksek teknolojiyle yaratılan katma değerin yüzde 31,2'ye çıktığını bilgisini veren Bahçıvan, bu yükselişin hızlandırılması için Ar-Ge'ye verilmesi gereken öneme değindi. Bahçıvan, İSO 500'ün Ar-Ge harcamalarının anket verileri ile 6,2 milyar lira olduğunu, 2019'a göre yüzde 4,9 arttığını bildirdi.


- "Sanayi şirketlerinin sermaye piyasalarına açılması desteklenmelidir"


Erdal Bahçıvan, İSO 500'de halka açık kuruluşların sayısının 67 olduğunu anımsatarak, "Halka açık kuruluşların sayısının sınırlı olması, sanayi sektörü ve sermaye piyasaları arasındaki bağın kuvvetlendirilmesi gereğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu noktada, sanayi şirketlerimizin sermaye piyasalarına açılma ve bu piyasalardan fon sağlama konusunda desteklenmesi oldukça önemlidir." şeklinde konuştu.

İSO 500 içerisinde yer alan firmaların yarıdan fazlasının üç sektör grubunda toplandığını dile getiren Bahçıvan, şu bilgileri verdi:

"Bunlar sırasıyla, 118 firmayla 'ana metaller ve makine imalat sanayii', 85 firmayla 'kara, deniz taşıtları ve yan sanayii' ve 65 firmayla 'kimyasal, plastik ve kauçuk ürünler' sektörleri. Söz konusu sektörler aynı zamanda 2020 verilerine göre üretimden satışların da yarısını gerçekleştirmekte. Üretimden satışlar içerisindeki paylarına baktığımızda en yüksek ağırlığın, firma sayısına göre ikinci olan 'kara, deniz taşıtları ve yan sanayii' grubunda olduğunu görüyoruz. 5 yıl öncesiyle karşılaştırdığımızda sektörel dağılımdaki en çarpıcı değişimler, firma sayılarının ana metal ve makine imalat sanayi grubunda 10 artmasına karşılık tekstil ürünleri sanayiinde 20 azalmış olması."


- "Türkiye PMI verileri negatif ayrışıyor"


İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, İSO 500'ün 2020 sonuçlarının, ekonominin sanayi gibi güçlü bir sacayağının olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.

Bunun sürdürülebilir kılınması adına dünün sonuçlarının güncel gelişmeler ve veriler ışığında da değerlendirmesi gerektiğini dile getiren Bahçıvan, geçen yıl pozitif ayrışan sanayi verilerinin son aylarda negatife döndüğünü söyledi. Bahçıvan, Türkiye PMI endeksinin nisanda 50,4'lük seviyesiyle dünyadan negatif ayrışmasını her kesimin dikkate alması ve bunun temel sebeplerine mutlaka inilmesi gerektiğini kaydetti.

"Bu konuda enflasyonda ve finansman piyasalarında tekrar başlayan olumsuzluklar en temel iki neden olarak sıralanabilir." diyen Bahçıvan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Öte yandan yurt dışından gelen ham maddelerin fiyatlarında yaşanan yüksek boyutlu artışlar sanayicimiz üzerinde giderek daha fazla baskı yaratmaktadır. Bu artışlar, ilave bir işletme sermayesi ve buna bağlı bir finansman ihtiyacı oluşturması bakımından önümüzdeki günler için çok ciddi bir stres kaynağı olacaktır. Bu yıl sanayicimiz açısından bir başka önemli stres kaynağı da enflasyondur. Biz sanayiciler olarak asla ve asla yüksek enflasyonlu bir ortamda yaşamak istemiyoruz. Enflasyonun toplumlar için de, ekonomiler için de, sanayiler için de öngörülemezlik, istikrarsızlık olduğuna inanıyoruz. Onun için ne yapıp edip enflasyon mücadelesini mutlaka kazanmalıyız. Çünkü enflasyonun olduğu yerde öngörü olmaz, enflasyonun olduğu yerde uzun vadeli iş yapılmaz. Enflasyonun olduğu ortamda kolay kolay yatırım yapılmaz. Nitekim geçen yıl yatırım teşvik belgelerinde yaşanan yüksek oranlı artışa rağmen, yatırım iştahının fiiliyata dönmediğini son dönemlerde net bir şekilde gözlemliyoruz."


- Türk sanayicisi salgın sürecini başarılı atlattı


Erdal Bahçıvan, Türk sanayicisinin salgın sürecindeki çabalarına değinerek, şöyle devam etti:

"Konuşmamın bu son bölümünde İSO 500 sonuçlarına bakarak bir kez daha söylemem gerekirse, Türk sanayicisi, ülkemize karşı olan sorumluluk anlayışı gereği, pandeminin daha ilk gününden itibaren elindeki tüm imkanları en optimum ve enerjik şekilde kullanarak ülkemizin pandemi ile mücadelesinin en ön saflarında başarıyla yerini almıştır.

Tabii gönül arzu ediyor ki bu başarı, güçlü desteklerle beslenen yeni yatırımlarla dünyadaki her pazarda rekabet edebilir boyutta gelişebilsin. Sanayimiz, Türkiye’nin ihtiyacı olan kaliteli büyümeye, Türkiye’nin ihtiyacı olan ihracata daha yüksek ve daha kaliteli katkı sağlayabilsin. Özellikle de ileri teknoloji tarafı önemsenen, daha katma değerli bir sanayi altyapısına, sanayi gücüne ulaşabilsin. Böyle bir fırsat penceresinin oluşturulması halinde, umuyor ve inanıyorum ki gelecek yılların İSO 500’leri bugünkünden daha olumlu, daha güçlü, daha sürdürülebilir tablolarla çıkabilecek."

(Bitti)

banner79
Yorumlar (0)