Genç Kadro! (1)
2018 yılında, Irak Türkmen siyasal harekatında tahribat adı altında yapılan değişimleri gerekçelendirmek maksadıyla kullanılan bir terim olarak Türkmen siyasi literatürlerine girdi genç kadro terimi. Doğru terminolojinin yanılış metotlarla uygulandığı takdirde felaketle sonuçlanacağı da kaçınılmazdır.
Allah’ın (c.c) doğaya tanıdığı kanun gereği, bugünün genci yarının yaşlısıdır. Dolayısıyla, bugün görev koltuğuna getirilen genç kadro adı altında gence, göreve başlamadan önce, ey genç bir kaç yıl sonra seni de senden önceki genç gibi rezil edip göndereceğim demek anlamına geliyor. Bu bağlamda, “yaşlılar” yerine “gençlerin” gelmesi gerekir diye Türkmen siyasi harekatı bağlamında hoyratça söyleyenler, ayni ifadeyi AK Parti, MHP, CHP veya Irak’taki KDP veya KYB için söyleyebilirler mi? Söylemezler, söyledikleri takdirde “Güldür Güldür Show” sahnesi gibi komik bir duruma dönüşeceklerinden emin oldukları için söyleyemezler. Sadece, Türkmenlere söyleyebilirler. Çünkü, ne yapsan yanında kar kalır misali olduğundan dolayı, sorgulayan yok, hesap soran yok ve araştıran yok.
Siyaset, netice elde etme sanatıdır. Bu sanat, derin deneyimlerle harmanlanmış çağımıza uygun kaliteli eğitim ile kazanılır. Kazanılan derin deneyim sahipleri, alttan yetişen genç kadroların varlığıyla devam edilir. Başarılı siyasi sistemler öyle çalışır.
2003’ten bugüne kadar olan süre içerisinde, Irak’taki Kürt, Arap Şii ve Arap Sünni partilerin nereden nereye geldiği ve Türkmen siyasi partilerin hangi noktada olduklarına bakmak, konuyu almakta yeterlidir. Başka bir ifadeyle, "her kes gider Mersin’e biz gideriz tersine" Irak’taki Türkmenlerin düştüğü durumu özetleyen Türk ata sözü.
Irak gibi de-facto olarak bölünmüş ve farklı oluşumlar arasında siyasi, ekonomi ve demografik bir ezeli rekabetin olduğu bir ülkede yaşayan Türkmenler, milli güç unsurlarının farkında olmalıdırlar. Çünkü, bir toplumun içsel ve dışsal kendi varlığına, sosyal düzenine, birlikteliğine, coğrafyasına, sosyal huzuruna yönelik tehlike ve tehditlerle baş edebilmesi, bunları elimine edebilmesi, başarısızlığa mahkûm edilmesi için sahip olduğu milli gücün ve bu milli gücü oluşturan unsurların bilincinde olması noktasından yola çıkmalıdır. Eğer Türkmenler, milli gücün ayırdında değilse, milli gücün kendisine yüklediği olanakların farkında değilse, Yada, tam aksine milli gücün gereğinden fazla abartarak konulara yaklaşıyor ve her türlü tehdit-tehlike ile baş edebilmede yeterli hatta yeterli olmaktan öteye çok üstün olduğu düşünüyorsa her iki halde de Türkmen toplumun davranışında uygulayacağı stratejilerde ve taktiklerde bir takım yanlışlar ve yanlış bir çıkış noktası gündeme gelir. Milli güç unsurlarından biri olan nüfus kategorisinde yer alan genç nüfustur. Genç nüfus, 15-65 yaş grubudur (bir sonraki yazımda uluslararası kaynaklara dayanarak detaylandıracağım). Genç nüfusun, Türkmen davasına, Türkmen toplum dinamiklerine fayda ve katkı sağlaması için iyi eğitimli olması gerekir. O zaman genç kadro diye tanımlanır.
Irak Türkmen Cephesi’nin başında Irak olduğunu unutmamak lazım, Irak realitesine göre harekat etmek gerekir. Irak’ın resmi dili olan bir kelime Arapça bilmeyeni Irak koordinatörü diye tayin edersen, fakülte mezunu olamadan Türkiye üniversitesinde uluslararası mastır eğitimi tamamladıktan sonra Erbil’de açık öğretim yoluyla fakültesini tamamlayanı Türkmen davasının kilit noktasına getirilirse, Irak’taki Türkmen siyasi harekatı hem irtifa hem de itibar kayıp ettirirsin. Bütün bunlar yetmemiş gibi, birde miras yedileri jakobenlik yoluyla Türkmen milletine nasihat vermek için önleri açarsan, Türkmen düşmanlarının veremedikleri zararın toplamını Türkmenlere sen vermiş olursun.