ABD istihbarat raporunda Afganistan'a yönelik karamsar tablo:

- "Gelecek yıl boyunca barış anlaşması beklentilerinin düşük olacağını değerlendiriyoruz"- "Taliban, savaş alanında kazanımlarına devam edecek ve koalisyonun desteğini çekmesi durumunda Afgan hükümeti, Taliban'ı kendinden uzak tutmakla uğraşacaktır"- "Suriye'de ABD güçlerine yönelik tehdit artacak"- "Salgının ekonomik sonuçları, birçok ülkede istikrarsızlığa yol açacak veya mevcut istikrarsızlığı derinleştirecektir"

14.04.2021, 20:27 Genel
ABD istihbarat raporunda Afganistan'a yönelik karamsar tablo:

WASHINGTON (AA) - ABD istihbarat kurumlarının ortak çalışması ile hazırlanan ve Amerikan Kongresine sunulan "2021 ABD İstihbaratı Tehdit Değerlendirmesi Raporu"nda, Afganistan’da barış beklentilerinin düşük olduğu ve Taliban’ın savaş alanındaki kazanımlarına devam edeceği değerlendirildi.

Raporda, Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore ana tehdit aktörleri olarak tanımlanırken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, yeni teknolojiler, siber ve iklim değişikliği konularının da tehdit teşkil ettiği kaydedildi.

Küresel terörün de tehdit olmaya devam ettiği vurgulanan raporda, bölgesel çatışmaların istikrarsızlaştırıcı unsurlar olarak tehdit teşkil ettiği belirtildi.

- Afganistan’da karamsar tablo

Terörizmin halen önemli bir tehdit olmaya devam edeceği vurgulanan raporda, Afganistan konusundaki karamsarlık dikkati çekti.

Raporda, Afganistan’a ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Gelecek yıl boyunca barış anlaşması beklentilerinin düşük olacağını değerlendiriyoruz. Taliban, savaş alanında kazanımlarına devam edecek ve koalisyonun desteğini çekmesi durumunda Afgan hükümeti, Taliban’ı kendinden uzak tutmakla uğraşacaktır. Taliban askeri zafer kazanacağı konusunda kendisine güveniyor."

Afgan hükümetinin halen büyük şehirleri ellerinde bulundurduğu hatırlatılan raporda, savunma görevleri ve toprak tutma kabiliyetlerinin düşük olduğuna işaret edildi.

ABD ile Taliban, 29 Şubat 2020’de Katar’ın başkenti Doha’da anlaşmaya varmış ve bu kapsamda ABD’nin 1 Mayıs itibarıyla Afganistan’dan tamamen çekilmesine karar verilmişti.

ABD Başkanı Joe Biden, bugün yaptığı açıklamada, en geç 11 Eylül olmak üzere ABD’nin Afganistan’daki tüm askerlerinin çekileceğini duyurmuştu.

- Suriye’de ABD güçlerine yönelik tehdit artacak

Raporda, diğer kritik bir değerlendirme de Suriye’ye yönelikti.

Suriye’nin ekonomik ve insani krizinin gelecek yıllarda derinleşmeye devam edeceği belirtilen raporda, "Suriye'de ABD güçlerine yönelik tehdit artacak." denildi.

Beşşar Esed rejiminin gelecek yılda ülkenin tamamını kontrolü altına almaya çalışacağına işaret edilen raporda, "Esed, anlamlı müzakereleri geciktirmeye devam edecek ve Rusya ile İran’ın desteğine bağlı kalmaya devam edecektir." ifadesine yer verildi.

YPG/PKK’nın işgal ettiği bölgelerde ekonomik, insani durumun kötüleşmesi ve ABD askerlerinin çekilmesi durumunda Esed rejiminin, Rusya'nın ve Türkiye’nin YPG/PKK üzerindeki baskısının artacağına dikkati çekilen raporda, Suriye’nin doğusunda İran destekli grupların ABD güçlerine yönelik tehditlerinin de devam edeceği vurgulandı.

- En büyük tehdit Çin

Çin ile Hindistan arasındaki sınır çatışmalarının artarak devam edeceği, Pekin’in Güney Çin Denizi'ndeki iddialarını da pekiştirmeye çalışacağı vurgulanan raporda, Tayvan ile ilgili şu ifadelere yer verildi:

"Pekin, Tayvan makamlarını birleşme için baskılamaya devam edecek, Tayvan-ABD angajmanını ise kınamaya devam edecektir. Pekin, Tapei’yi ekonomik olarak ana karaya bağlı ve uluslararası anlamda yalnızlaştırılmış gibi göstermeye ve Ada etrafındaki askeri faaliyetlerini artırmaya çalışırken bölgede sürtüşme devam edecek."

Raporda, Pekin'in ABD’nin teknolojik üstünlüğüne en büyük tehdit olduğu vurgulandı.

Çin’in askeri olarak uzun menzilli silahlara ağırlık verdiği bilgisine yer verilen raporda, "Bölgesel gerginlikleri yönlendirmek ve kıtalararası ikincil saldırı kabiliyetlerini geliştirmek üzere inşa edilen nükleer sistemler dahil, Çin daha çeşitli, daha yüksek alarm seviyesine sahip, daha kabiliyetli ve daha büyük ölçekli nükleer füze kuvveti inşa ediyor." denildi.

Raporda, Çin’in ABD’de kısa süreli kritik alt yapılara yerel çapta ağır zararlar verebilecek siber saldırı kabiliyetine sahip olduğu kaydedildi.

- Moskova, güç boşluklarından faydalanarak ABD'nin gücünün altını oymaya çalışıyor

Raporda, Rusya’nın da özellikle kriz bölgelerinde ortaya çıkan güç boşluklarından faydalanarak buralarda ABD’nin "gücünün altını oymaya" çalışacağı ifade edilirken, Moskova’nın Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Amerika’da kendine yakın rejim ve unsurlar üzerinden bölgesel etki alanını genişletmeye devam edeceği belirtildi.

İstihbarat raporunda, "Rusya neredeyse kesin olarak siber saldırıları hasımları caydırmak, gerginlikleri kontrol etmek ve çatışmaları yönetmek üzere kabul edilebilir bir seçenek olarak görüyor." değerlendirmesine yer verildi.

- Kovid-19’un etkileri devam edecek

İran ve Kuzey Kore’nin nükleer ve balistik füze programlarının önemli bir tehdit olduğuna değinilen raporda, Kovid-19 salgınının kritik bir güvenlik tehdidi olduğuna dikkat çekildi.

Raporda, salgının siyasal ve ekonomik etkilerinin yıllarca süreceği değerlendirilirken, "Kovid-19, büyük güçler avantaj ve etki için mücadele ederken; küresel jeopolitik tansiyonu artırıyor." denildi.

Orta ölçekli ekonomilerin ileriki süreçte salgının etkisini daha da ağır bir şekilde hissedeceği belirtilen raporda, "Salgının ekonomik sonuçları, birçok ülkede istikrarsızlığa yola açacak veya mevcut istikrarsızlığı derinleştirecektir." ifadeleri dikkat çekti.

Raporda, salgının özellikle de yardım, turizm veya petrol ihracatına bağımlı gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisinin daha derin, daha uzun olacağı vurgulanırken; birçok gelişmekte olan ülkenin borç kaynak aramaya başladığına işaret edildi.


Yorumlar (0)