Arap ülkeleri ile kurumlarından, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarına kınamalar sürüyor
İSTANBUL (AA) - Arap ülkeleri ve kurumları, İsrail polisinin dün akşam, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'da ibadet eden Filistinlilere yönelik saldırılarına tepki gösterdi.
Lübnan Dışişleri Bakanlığı ile Meclis Başkanı Nebih Berri yaptıkları açıklamalarda İsrail'in Mescid-i Aksa'da namaz kılanlara yönelik saldırısını kınadı.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in uyuşmaz tavrıyla mücadele edilmesi, yerleşim birimleri faaliyetlerinin ve Kudüs'teki tehcirin durdurulması gerektiğini vurguladı.
İbadet eden masum insanlara ses bombası ve plastik mermilerle saldırmanın barbarca ve vahşice olduğu ifade edilen açıklamada, bu olayların insan haklarını, uluslararası yasaları ve sözleşmeleri aleni bir şekilde ihlal ettiği kaydedildi.
Bakanlık açıklamasında, uluslararası toplumu, İsrail'i, Filistin halkı ve Mescid-i Aksa aleyhindeki mükerrer saldırılarından vazgeçirmek için acilen ve derhal harekete geçmeye çağırdı.
Berri ise açıklamasında, İsrail saldırılarını kınayarak, Kudüs ve halkına takdirlerini iletti.
Kudüslülerin bir daha kaybetmemek için insanlık ve İslam ümmeti adına yılmadan direnişe devam ettiklerini ifade eden Berri, tüm Lübnanlıları bölgede olanların tehlikeli yansımalarını objektif ve dikkatli bir şekilde okumaya çağırdı.
- Nahda'dan Kudüs'le dayanışma açıklaması
Tunus Meclisi'nin birinci partisi konumundaki Nahda Hareketinden yapılan yazılı açıklamada, "Kudüs'de İsrail karşısındaki Filistin intifadasıyla mutlak dayanışma içindeyiz." ifadesine yer verildi.
Filistin toplumunun kararlılığına; Yahudileştirme, tehcir ve ırkçılık komploları karşısındaki mücadelesine güven duyulduğu kaydedilen açıklamada, "Kudüslülerin tehcir edilmesini, mahallelerinin Yahudileştirilmesini, Mescid-i Aksa'ya baskınlar düzenlenmesini, milyonlarca Müslümanın duygularının provoke edilmesini kınıyoruz." denildi.
Filistin halkını korumak için dünyadaki özgür insanları, insani yardım kuruluşlarını ve uluslararası kurumları daha aktif olmaya çağıran Nahda Hareketi, Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası toplumdan, işgal hükümetini kınamalarını ve BM kararlarını hiçe sayan ihlallerine son vermesi için harekete geçmelerini istedi.
- Fas'ta sosyal medyada Kudüs'le dayanışma faaliyetleri geniş yer buldu
Öte yandan Fas'ta Kudüslülere sosyal medya üzerinden verilen destek ikinci gününde de tüm hızıyla devam etti.
Kudüslülerle dayanışmanın içinde ikinci gününde, "Kudüs intifada", "Mescid-i Aksa" ve "Şeyh Cerrah Mahallesi'ni kurtarın" etiketleri, Twitter'da trend oldu.
Filistinliler ile İsrail işgal güçleri arasındaki çatışmalarla ilgili fotoğraflara ve videolara Facebook'ta geniş yer verildi.
Aktivist Halid El-Gad, Twitter'da "Kudüs'ü, satıp gidenlere rağmen seviyoruz." derken sinema eleştirmeni Mustafa et-Talib de Facebook hesabından "Kudüslüler acımasız saldırılara maruz kalıyor." ifadesini paylaştı.
Basın mensubu Abdulgani Balut ise İsrail güvenlik güçleri tarafından tutulan bir gencin fotoğrafını paylaşarak, "Tebessümün onları hezimete uğratıyor; her türlü silahla donatılmış olsalar bile kalplerine korku salıyor." ifadesine yer verdi.
Fas İslam Ümmetine Destek Heyeti adlı sivil toplum örgütü de Filistinlilere destek amacıyla gerçekleştirilen iftar programlarına yoğun katılım olduğunu aktardı.
Heyet, Faslı ailelerin farklı şehirlerde katıldığı iftar etkinliklerini, sosyal medya platformlarında "Ben Faslıyım, iftarım Kudüslü" etiketiyle paylaştığını kaydetti.
- Dünya İslam Birliğinden kınama
Suudi Arabistan merkezli Dünya İslam Birliği (Rabıta) ise Kudüs'teki Filistinlilerin evlerinden tahliyesini ve İsrail'in bölgede egemenliğini dayatmasını kınadı.
Birliğin Genel Sekreteri Muhammed bin Abdulkerim el-İsa yaptığı açıklamada, tek taraflı atılan herhangi bir adımın Filistin meselesinin barışçıl yolla çözümüne hizmet etmeyeceğini ifade etti.
İsa, tek seçeneğin Filistin sorununa, BM kararlarına ve Arap Barış Girişimi'ne dayanan adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması olduğunu kaydetti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs, Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinlilere zorunlu göç tehdidi nedeniyle gergin günlere sahne oluyor. Ayrıca İsrail polisinin Mescid-i Aksa’daki saldırıları da kutsal kentteki gerilimi artırdı.
İsrail polisi, dün akşam teravih namazı sırasında Mescid-i Aksa'daki cemaate ses bombaları ve plastik mermiyle müdahale etmişti. Filistin Kızılayı, İsrail polisinin müdahalesi nedeniyle 205 Filistinlinin yaralandığını açıklamıştı.