Bakan Ersoy, Tarihi Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi'nin açılış programına katıldı:
- "Bu çalışmayı en sade ifadeyle 'Sanat içinde sanat' olarak tanımlayabileceğimizi düşünüyorum. Neo klasik üslupta bir cephe, nadir putto figürleri, tavan resimleri, rölyefler, mermer şömineler ve farklı mimari unsur ile binamızın kendisi adeta bir sanat sergisi konumunda. Çok hassas ve detaylı yürütülen restorasyon çalışmalarıyla bu eşsiz yapı yeniden özüne döndürüldü"
İSTANBUL (AA) - Restorasyonu tamamlanan Beyoğlu'ndaki tarihi Atlas Sineması ve İstanbul Sinema Müzesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla ziyarete açıldı.
Kültür sanat dünyasından Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Oktay Kaynarca, Serkan Çağrı, Engin Altan Düzyatan, Bülent İnal, Serdar Gökhan, İskender Pala ve Antalya'da çekilen "Five Eyes" filminde rol alan Hollywood yıldızı Jason Statham'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda önemli isim açılışta yer aldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, açılışta yaptığı konuşmada, 2 yıl süren hazırlık ve restorasyon çalışmalarına değinerek, "Tarihi, sanat ve kültürle, dünü bugün ve gelecekle buluşturan saygın bir eseri hizmete açacağımız bu güzel akşamda sizleri saygıyla selamlıyorum. Bu çalışmayı en sade ifadeyle 'Sanat içinde sanat' olarak tanımlayabileceğimizi düşünüyorum. Neo klasik üslupta bir cephe, nadir putto figürleri, tavan resimleri, rölyefler, mermer şömineler ve farklı mimari unsur ile binamızın kendisi adeta bir sanat sergisi konumunda. Çok hassas ve detaylı yürütülen restorasyon çalışmalarıyla bu eşsiz yapı yeniden özüne döndürüldü. Ardından böylesi bir esere çok yakışacak olan, geleneksel ve çağdaş müzecilik yaklaşımını harmanlayarak hazırlanan zengin koleksiyonu ve bünyesindeki Atlas Sineması ile İstanbul Sinema Müzesi vücuda getirildi." dedi.
Müzenin ilk katını "Türk sinemasının hafıza havuzu" olarak değerlendiren Bakan Ersoy, şu bilgileri verdi:
"Kameradan Hikayeye, Yeşilçam Telefonda, Yeşil Perde, arttırılmış gerçeklik odası, Perdenin Büyüsü, üç boyutlu sinema, interaktif ses ve görüntü montaj odası gibi dijital etkileşim uygulamalarının yer aldığı çok kapsamlı bir alan. Dünyada bir sinema müzesinde ilk kez kullanılmakta olan dijital hafıza havuzu uygulamasıyla 8 bin 406 film ile oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı ve sinema emekçisinden oluşan 31 bin 106 kişiyi içeren muazzam bir bilgi havuzunu ziyaretçilerimize sunduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum. İstanbul Sinema Müzesi, aynı zamanda sinemanın ilk ayak izleri olan optik oyuncaklardan, Lumiere Kardeşler'in 1890 tarihli sinematografına, Buster Keaton'ın 'Kameraman' filmiyle özdeşleşmiş prevazor kamerasından 1. Dünya Savaşı'nın dramatik görüntülerini kayıt altına almış olan efsanevi kameraya kadar sinema tarihinin en önemli cihazlarını koleksiyonunda barındırıyor. Cumhuriyet tarihimiz açısından çok özel bir parça olan ve 29 Ekim 1933'te Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamaları esnasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün 10. Yıl Nutkunu okurken çekildiği kamera, Sinema Genel Müdürlüğümüzün özel arşiv görüntüleriyle birlikte ziyaretçilerimizi bekliyor."
- Önemli ödüller ve unutulmaz filmlerde yer alan kostümler de sergileniyor
Bakan Ersoy, Türk sinemasında kazanılan önemli ödüllerle, dönemin en çok sevilen filmlerinde kullanılan kıyafet ve aksesuarların da koleksiyonda yer aldığını kaydetti.
Sinemanın üçüncü katının süreli sergi alanı olarak kullanılacağına işaret eden Ersoy, "Burası hem kendi çalışmalarımızın hem de dünya çapındaki sergilerin sanatseverlerle buluşma noktası olacak. Şu anda 'Osmanlı'da Sinematografın Yolculuğu' sergisine ev sahipliği yapıyoruz. Bu sergi, gölge oyunu ve temaşadan, meddahlık, orta oyunu ve tuluata uzanan zengin geleneklerimizin sinematograftan dijitale uzanan yolcuklarının hikayesini işliyor. Dördüncü kat, ortak çalışma alanı olarak hizmet verecek. Seminerlerle, söyleşilerle gençlerimizin ve amatör sinemacıların, sektörümüzün profesyonelleriyle bir araya geleceği, bilginin, fikirlerin, deneyimin paylaşılacağı, geliştirileceği eğitim ve etkileşim alanı olarak kullanılacak." ifadelerini kullandı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Atlas Sineması'nın, ilk kez 73 yıl önce kapılarını açan yapının ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Bakım, onarım ve yenileme çalışmalarıyla modern bir yapıya kavuşturulan Atlas Sineması'nın iklimlendirme sistemi de pandemi koşulları gözetilerek, yüzde yüz temiz havayla çalışacak şekilde uygulandı. Tiyatro ve diğer sahne sanatlarına olanak verecek şekilde hazırlanan 18'e 7 metrelik sahnesi ve fuayesiyle inşallah sanat dünyamızın en özel günlerine ev sahipliği yapacak. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki, teknolojisi, koleksiyonu ve kurumsal yapısıyla İstanbul Sinema Müzesi ve Atlas Sineması, ağırlayan, eğlendiren ve eğiten istisnai bir sanat merkezi olmuştur. İstanbul'a ve İstanbullulara hayırlı olmasını, layıkıyla hizmet etmesini temenni ediyorum. Siyasi hayatı boyunca İstanbul'a büyük bir aşkla hizmet etmiş, bu hizmete ortak olmak isteyen herkese daima ilgi ve desteğini sunmuş olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiye saygılarımı, şükranlarımı hem Bakanlığımız hem de halkımız adına sunuyorum. Teşekkürlerimi bir borç biliyorum."
Türk sinemasında ilklere de değinen Bakan Ersoy, "Leblebici Horhor Ağa'dan 'Himmet Ağa'nın İzdivacı'na, İstanbul Sokakları'ndan 'Unutulan Sır', 'Çığlık' ve 'Halıcı Kız'a, trajedilerin ve savaşların yaşandığı, dünyanın değiştiği bir dönemde gelişmeye başlayan Türk sineması, bugün uluslararası saygınlığa erişmiş büyük ve güçlü bir sektördür. Bu tarihi var eden tüm sanatçılarımıza, yapımcılara, yönetmenlere, senaristinden figüranına, sesçi ve ışıkçısına saymakla bitiremeyeceğimiz sinemamızın tüm temel taşlarına canı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Bu anlamlı akşamda davetimizi kırmayıp, bizlerle bir arada olan sinemanın ulusal ve uluslararası değerli temsilcilerine de ayrıca teşekkür ediyorum. Restorasyon çalışmalarında bugüne kadar emeği geçen bütün mesai arkadaşlarımı kutluyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- Açılışa katılan sinemanın önemli isimleri memnuniyetlerini dile getirdi
Etkinlik öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, sinemanın yaklaşık 100-120 yıllık bir tarihi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyada sinema başladığında, hemen ilk yıllarında Türkiye'de de İstiklal Caddesi üzerinde başlamıştı. Yani dünyada sinema bir endüstri olup ortaya çıktığı andan itibaren, Beyoğlu'nda da vardı. Müzede, sinema tarihimiz, Karagöz Hacivat'tan başlatılarak ve günümüze kadar taşınarak güzel bir tasarımla hazırlandı. Böylesine tarihi ve turistik bir mekanı restore etmek Kültür ve Turizm Bakanlığının asli vazifesidir. Öte yandan kültür tarihinin aktarımında en önemli araç olan sinemayı, tarihiyle birlikte burada var etmek ziyaretçilerimiz için anlamlı olsa gerek. Başta Cumhurbaşkanımız ve Kültür ve Turizm Bakanımız olmak üzere, bu konuya ehemmiyet affettiler ve geldiğimiz noktada mutlu sondayız. Hepimiz için hayırlı uğurlu olsun."
Türk sinemasının usta isimlerinden Ediz Hun ise duygu ve düşüncelerini, "Bu tarz çalışmaların yalnız İstanbul'da değil birçok şehirde kalıcı hale getirilerek yapılmasını temenni ediyorum. Daha henüz görmedim sizler gibi ben de ilk kez göreceğim. Bizzat Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy aradı ve son derece nazik bir şekilde beni davet ettiler." sözleriyle dile getirdi.
Sanatçı Orhan Gencebay da "Atlas Sinemamız müze oldu ve harika bir şey oldu. Bunu yapanları, düşünenleri kutluyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımızı kutluyorum. Biz de bu açılışta hep beraber olmanın gururunu, şerefini yaşayacağız. Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.
Oyuncu Hülya Koçyiğit ise mutluluğunu dile getirerek, "Türk sineması adına, Türk sinemaseverleri adına, gerçekten çok uzun yıllar hayaldi, bizim için böyle bir müze. Hem başta Cumhurbaşkanımıza hem de Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'a teşekkür ediyoruz. Gerçekten gurur duyuyorum." dedi.
Açılışta konuklar, müzik dinletisi ve kırmızı halı ile ağırlanırken, müze binasına video mapping ve ışık gösterisi eşliğinde Türk sinemasının karakterleri yansıtıldı.
Gecede ayrıca Türkiye'nin ilk yerli ve komedi filmi, 1921 yapımı "Bican Efendi Vekilharç" gösterime sunuldu.
Yaklaşık iki yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından kapılarını açan Türkiye'nin ilk sinema müzesinin, geçmişten bugüne Türk sinema tarihine ışık tutması amaçlanıyor.
Özel koleksiyonlara da yer verilen müzede, dünya sinemasına ilişkin bilgi ve belgelerin yanı sıra Türk sinemasından baş yapıtlar da sinemaseverler için sergilenecek.