Boğaziçi Üniversitesinden Kovid-19 Aile Araştırması
- Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mine Göl Güven ve ekibi tarafından yürütülen çalışmada, belirsizliklere karşı güçlü olan ebeveynlerin karantina döneminde nitelikli zaman ve eğitim süreçlerini daha iyi yönettiği gözlendi- Kız çocukları oğlan çocuklarına kıyasla daha çok akrabalarla çevrim içi sosyalleşmede yer alır, kendi başına bir şeyler öğrenir ve ev işleri yaparken, oğlan çocukları kız çocuklarına kıyasla daha çok çevrim içi oyun platformlarında ve ekran başında eğitim dışı etkinliklerde bulundu
İSTANBUL (AA) - Boğaziçi Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mine Göl Güven ve ekibi tarafından yürütülen, Kovid-19 salgını ve karantina sürecinin çocuk sahibi olan ailelerin yaşamlarına yansımalarını ortaya koyan araştırmanın üçüncü raporu yayımlandı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Kovid-19 Aile Araştırması'nda, evde kalma süreci olarak bilinen 15 Mart-1 Haziran tarihlerinin bitiminde toplanan veriler analiz edildi. Türkiye'nin 39 ilinden 4-12 yaşları arası çocuğu olan 323 ebeveyn çevrim içi anket sorularını yanıtlayarak katılım gösterdi. Cinsiyet dağılımına bakıldığında katılımcıların yüzde 90'ını kadınların oluşturduğu görüldü. Araştırmaya katılan ebeveynlerin yüzde 84'ü üniversite veya üzeri eğitime ve yüzde 71'i asgari ücretin üzerinde bir gelire sahip olduklarını belirtti.
Raporda, Kovid-19 öncesi ve karantina dönemine yönelik ebeveyn ve çocukların duygu durumları, eş ve çocuklarla olan ilişkiler, ebeveynlerin ve çocukların birlikte geçirdikleri zaman ve eğitime yönelik görüşleri, sosyalleşme yöntemleri ve salgın öncesi ve sonrasında çocukların uyku, beslenme, egzersiz ve ekran kullanımı gibi günlük yaşantılarındaki farklılıklara yönelik bulgular paylaşıldı.
Araştırmaya göre, belirsizliklere karşı dirençli olma becerisi ebeveynlerin Kovid-19 sürecinde duygu durumlarını düzenleyebilmeleriyle ilişkili. Genelde kendini iyi hissedenler Kovid-19 kısıtlamaları sırasında da iyi hissetmeye devam etti. Genelde endişeli ve korkulu ruh haline sahip çocuklar, karantina dönemi duygu ve davranışlarında da ebeveynleri tarafından olumsuz yönde değerlendirildi.
Ebeveynlerin genel anlamda duygusal durumlarına yönelik kendilerini değerlendirmeleri istendi. Ebeveynler, benzer bir değerlendirmeyi Kovid-19 sürecine yönelik de yaptı. Bulgular, duygu durumlarını olumlu değerlendiren katılımcıların Kovid-19'la ilgili duygularını düzenlemede de sıkıntı yaşamadıklarını gösterdi.
Çocuklarını genel anlamda korkulu ve endişeli olarak tanımlayan ebeveynler, çocuklarının kısıtlamalar sırasında duygu ve davranışlarında da olumsuz yönde bir değerlendirme yaptı. Karantina döneminde kendi duygusal durumlarını olumsuz olarak değerlendiren ebeveynler, çocuklarının da duygu ve davranışlarının sorunlu olduğunu belirtti.
- Duygu durumunu koruyan ebeveynler zaman ve eğitim süreçlerini olumlu yönde değerlendirdi
Eş ile olan ilişkinin niteliği, eş ile yaşanan mutluluğu getirirken, çocukla yaşanan ilişkinin niteliği çocukla mutluluğu sağladı. Bunun yanı sıra ilişkiler arasında da benzer bir bağ görüldü. Katılımcıların eş ve çocukları ile olan ilişkilerindeki memnuniyet, bu ilişkilerindeki mutluluklarını ifade etmeleriyle sonuçlandı. Örneğin eş ile yaşanan mutluluğun çocukla yaşanan ilişkinin niteliğini belirlediği görüldü.
Çocuklarıyla nitelikli zaman geçirdiğini ve eğitime yönelik etkinlikler yaptıklarını ifade eden ebeveynler, çocukların bu süreçte olumlu duygu ve davranış özelliklerini daha çok öne çıkardı. Karantinada duygu durumunu koruyan ebeveynler de zaman ve eğitim süreçlerini olumlu yönde değerlendirdi.
Belirsizliklere karşı güçlü olan ebeveynler, karantina döneminde nitelikli zaman ve eğitim süreçlerini de daha iyi yönetti. Genel anlamda korkulu ve endişeli olarak tanımlanan çocuklar, karantina sırasında ebeveynle geçirilen zaman ve eğitim süreçlerini de olumsuz yaşadı.
- Çocukların yaşları arttıkça arkadaşlarıyla çevrim içi sosyalleşmesi azaldı
Araştırmada çocukların yaşları arttıkça arkadaşlarla ve öğretmenlerle görüşmenin daha sık olduğu saptandı. Çocukların yaşları arttıkça arkadaşlarıyla çevrim içi sosyalleşmesinin azaldığı görüldü. Yaşla birlikte çevrim içi oyun platformları kullanımında artış, ebeveynle oyun oynanmasında ve arkadaşlarla çevrim içi sosyalleşmede azalma gözlendi.
Kız çocukları oğlan çocuklarına kıyasla daha çok akrabalarla çevrim içi sosyalleşmede yer alır, kendi başına bir şeyler öğrenir ve ev işleri yaparken, oğlan çocukları kız çocuklarına kıyasla daha çok çevrim içi oyun platformlarında ve ekran başında eğitim dışı etkinliklerde bulundu.
Araştırma kapsamında alışkanlıklar ve gelir düzeyi arasındaki ilişkiler de incelendi. Daha düşük gelire sahip olan ebeveynlerin çocuklarının uyku, beslenme ve egzersiz düzenlerinde rutine göre sapmalar olduğu gözlendi. Ailenin gelir düzeyi arttıkça çocukların düzenli egzersiz yapmalarında da artma tespit edildi. Katılımcıların gelir düzeyi arttıkça uyku düzeni, gelirdeki değişim, fiziksel sağlık ve psikolojik sağlık alanlarında kendilerini iyiye doğru değerlendirdikleri gözlemlendi.
Kovid-19 Aile Araştırması'nın tüm raporlarına https://cocukbogazici.com/ üzerinden ulaşılabiliyor.