“Istanbul Photo Awards” jürisi başkanı Marion Mertens, kazanan fotoğrafları değerlendirdi:
- "Anne sevgisi”, çok güçlü bir fotoğraf. Fotoğraf, gücünü aynı anda hem haber niteliği taşımasından hem de insani özellikler barındırmasından alıyor"- "Fotoğrafçılığın ilkelerinden biri de doğru yerde olmaktır"- “Yarışma jürisi, gücünü farklı üyelerinden alıyor”- "Bence her insan fotoğraf çekmeye ve dünyanın ne olduğunu göstermeye devam etmeli ve gerçeği göstermekten korkmamalı. Çünkü fotoğrafçılık dünyadaki en iyi dildir, evrenseldir”
ANKARA (AA) - DİLAN PAMUK / ŞEYMA UZUNDERE - Anadolu Ajansı tarafından foto muhabirlerini desteklemek amacıyla bu yıl yedincisi düzenlenen uluslararası fotoğraf yarışması "Istanbul Photo Awards”ın jüri başkanı Görsel Anlatıcı Marion Mertens, kazanan fotoğrafları değerlendirdi.
Yarışma jürisine başkanlık eden Görsel Anlatıcı Marion Mertens, AA muhabirine bu yılın kazanan fotoğraflarını değerlendirdi.
Mertens, “Istanbul Photo Awards”ın en güzel yanının “her yıl zamanı durdurmak ve 12 ay boyunca gerçekten neler olduğunu görmek için vakit ayırdığınızı anlamak.” olduğunu ifade etti.
Jüride beşinci yılını dolduran Mertens, dünyanın her yerinde birbirinden değişik yarışmalar olduğunu ancak “Istanbul Photo Awards”ın her zaman farklı olduğunu vurgulayarak, “Yarışmayla ilgili ilginç olan şey, daha fazla yerden daha çok fotoğraf almamız.” dedi.
- “Yılın Fotoğrafı”nda “insani yan” vurgusu
Mertens, Bangladeşli fotoğrafçı Muhammed Shajahan tarafından çekilen ve “Yılın Fotoğrafı” seçilen “Anne sevgisi” isimli fotoğrafla ilgili olarak, "Anne sevgisi”, çok güçlü bir fotoğraf. Fotoğraf, gücünü aynı anda hem haber niteliği taşımasından hem de insani özellikler barındırmasından alıyor." dedi.
Jüri başkanı Mertens, “Yılın Fotoğrafı”nın salgının etkisi altında geçen 2020 yılında insanlara, “sevdiklerinden çalınan anları hatırlattığını” ifade etti.
Fotoğrafın seyirciye hitap ettiğini belirten Mertens, “Benim gibi çoğu insanın anne babamızı düşündüğümüz birçok anımız oldu ve onları göremiyorduk ya da onları görmek için organize olmamız gerekiyordu.” dedi.
Mertens, net olmayan bir arka plan üzerine siyah beyaz kurgulanan fotoğrafa övgülerde bulunarak, çekim tekniğinin fotoğrafı daha fazla güçlü kıldığını söyledi.
Fotoğrafın yakın çekim bir fotoğraf olduğunu kaydeden Mertens, “Bence fotoğrafla ilgili ilginç olan da çok fazla bir şey görmememiz; çok yakın çekim bir fotoğraf. Dolayısıyla, hangi ülke olduğunu gerçekten bilmiyorsunuz. Yani, (resimle) daha fazla ilişki kurma meselesi; bir şekilde uzak olduğunu düşünmüyorsun. Anne, bir kalp ve çiçekler var ve bence bu evrensel, öyle değil mi?” ifadelerini kullandı.
Mertens, tekil haber kategorisinde ikinciliğe hak kazanan Yuri Cortez’in El Saldavor'daki Quezaltepeque Hapishanesi'ndeki mahkumları konu alan fotoğrafını da değerlendirdi.
Tehlikeli çete üyelerinin mahkum edildiği ve içeri girilmesi oldukça zor bir hapishaneden alınan kare üzerine Mertens, fotoğrafçılık için “erişimin” de önemli bir kriter olduğuna dikkati çekti.
Mertens, “Bir fotoğrafçı olarak yolunuz, yeteneğiniz var ancak fotoğrafçılığın ilkelerinden biri de doğru yerde olmaktır. Örneğin, Yuri Cortez’in fotoğrafı için, hepimiz fotoğrafın iyi olduğu konusunda hemfikirdik ancak (hapishaneye) erişim harikaydı. Ve bence erişimi iyi bir fotoğraf ile birleştirdiğiniz zaman, bu harika.” değerlendirmesinde bulundu.
Spor kategorisinde birinciliği elde eden Kovid-19 yasaklarından dolayı Çek Stadyumu’na giremeyen taraftarların gösterildiği fotoğrafın da “insani bir fotoğraf” olduğuna dikkati çeken Mertens, ikincilik ödülünü kazanan motosiklet kazası fotoğrafının bir eylem fotoğrafı, 3’üncülüğe hak kazanan “Tomruk Tırmanışı”nın da görsel bir spor fotoğrafı olduğunu söyledi.
- Istanbul Photo Awards jürisi gücünü farklı üyelerinden alıyor
Mertens, yarışmanın jüri üyelerine ilişkin de değerlendirmesinde, “(Üyelerin) aynı ülkeden, aynı birimden veya aynı uzmanlık alanından olmaması jüriyi gerçekten güçlü kılıyor.” ifadelerini kullandı.
Kazanan fotoğrafların belirlenmesinde jürinin dikkate aldığı kriterlere de değinen Mertens, “Hikayedir, (fotoğrafın) anlattığıdır ama aynı zamanda bir şekilde (fotoğrafın) size hissettirdiği şeydir. Yani, her zaman bu üçünün veya daha fazla şeyin birleşmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mertens, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen yarışmaya katılımın etkileyici düzeyde olduğunu ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan birçok fotoğrafı değerlendirdiklerini ifade etti.
Fotoğraflardaki ortak Kovid-19 temasına rağmen, hiçbir fotoğrafın aynı olmadığına dikkati çeken Mertens, “Kovid’li gençlerin fotoğrafları olduğunu bilmiyorduk ve doktorların ve ardından tıbbi araştırmanın ve sporun ve Kovid’in… Ancak toplumun farklı kesimlerinde ve farklı düzeylerinde…(Fotoğraflar) Tüm dünyayı dolaşmanızı sağladı… Ve aynı fotoğraflar değil. Asla.” ifadelerini kullandı.
- "Fotoğrafçılık dünyadaki en iyi dildir"
Mertens, fotoğrafçılık dünyasının 35 yıl önce sektöre giriş yaptığı dönemden farklı olduğunu ve haber ajanslarının fotoğraflar için artık daha az para ödediklerine vurgu yaparak, “Sektörün sıkıntıda olduğunu ve acı çektiğini, fotoğrafçılık sektörünün acı çektiğini düşünüyorum.” dedi.
Ödül kazananlar arasında birçok serbest fotoğrafçının olmasından mutluluk duyduklarını belirten Mertens, elde edilen başarının bağımsız fotoğrafçıların işlerini sergileyebileceklerinin ve para kazanabileceklerinin bir göstergesi olduğunu söyledi.
Mertens, fotoğrafın, bakan kişiyi bir şekilde etkilediğini ve kişiye yeni dünyalar açtığını vurgulayarak, “Fotoğrafçılığı seviyorum, bence her insan fotoğraf çekmeye ve dünyanın ne olduğunu göstermeye devam etmeli ve gerçeği göstermekten korkmamalı. Çünkü fotoğrafçılık dünyadaki en iyi dildir, evrenseldir.” ifadelerini kullandı.
Jürinin kazananı belirlemesini zorlaştıran bütün katılımcıları tebrik eden Mertens, dünya çapında tüm foto muhabirlerini yarışmaya katılmaya davet etti.
2021 jürisi ödülleri ve fotoğraflarına (http://istanbulphotoawards.com) sitesinden ulaşılabilir.