KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında konuştu: (2)
- "(Kıbrıs meselesinde) Artık yeni bir siyaset geliştirmiş bulunmaktayız. Yıllardan beri federasyon temelinde bir anlaşma için özveri ve fedakarlıkla çalışmalar yapıldı"- "Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Çavuşoğlu'nun 'Türk tarafı olarak, Doğu Akdeniz'de ne Türkiye'nin ne de Kıbrıs Türk halkının haklarını asla yedirtmeyiz. Haklarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.' demeleri, zaten bizim mücadelemizin en büyük temelidir"- "(Anayasa Mahkemesinin Kur'an kursu kararı) Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının bütün detayları da ortaya çıktıktan sonra benim isteğim derhal Din İşleri Başkanlığının da yetkilendirilmesi noktasındadır. Çünkü bu işi icra eden esas itibarıyla Din İşleri Başkanlığıdır"
LEFKOŞA/ANKARA (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "(Kıbrıs meselesinde) Artık yeni bir siyaset geliştirmiş bulunmaktayız. Yıllardan beri federasyon temelinde bir anlaşma için özveri ve fedakarlıkla çalışmalar yapıldı." dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC Cumhurbaşkanlığında ortak basın toplantısı düzenledi.
Tatar, Bakan Çavuşoğlu ve heyetinin KKTC'ye gerçekleştirdikleri ziyaretin, yapılan değerlendirmelerin ve açıklamaların kendilerine ve KKTC halkına büyük bir destek ifade ettiğini söyledi.
Ay sonunda İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılacak Kıbrıs konulu 5+1 formatındaki gayriresmi toplantı öncesinde bu toplantıların düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu kaydeden Tatar, Çavuşoğlu ile baş başa ve heyetler arası görüştüklerini, konferans öncesi son rötuşların yapıldığını dile getirdi.
Tatar, "(Kıbrıs meselesinde) Artık yeni bir siyaset geliştirmiş bulunmaktayız. Yıllardan beri federasyon temelinde bir anlaşma için özveri ve fedakarlıkla çalışmalar yapıldı. Son yıllarda en önemlisi, Annan Planı ve 2017'deki Crans Montana tecrübeleridir." dedi.
Çavuşoğlu'nun kendisine "Crans Montana'da 11 gün büyük bir çalışma yaptık." dediğini aktaran Tatar, Türk tarafının her türlü iyi niyeti gösterdiğini ve bir neticeye ulaşılamadığını dile getirdi..
Tatar, 2004'te Annan Planı'na "hayır" diyen Kıbrıslı Rumların, hukuksuz şekilde "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı altında Avrupa Birliği'ne (AB) girdiğini söyledi.
- "Bu siyasetin arkasında yılların mücadelesi vardır"
Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerine şöyle devam etti:
"Egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki ayrı bağımsız devletin iş birliğiyle Kıbrıs'ta kalıcı, kapsamlı ve sürdürülebilir bir anlaşmanın olabileceğini çeşitli ortamlarda söyleyerek seçimleri kazandım. Ondan sonra Birleşmiş Milletler (BM), AB, çeşitli ülkelerin büyükelçileri ile diğer kurum ve kuruluşlarla paylaştım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yardımcısı Fuat Oktay ve Bakan Çavuşoğlu ile çeşitli vesilelerle kendi aramızda tartıştıktan sonra bu siyasetin (Kıbrıs'ta egemen eşitlik temelinde anlaşma) tamamen kabul görmesi, bu iradenin ortaya çıkması Kıbrıs Türk mücadelesinde fevkalade önemli bir gelişmedir. Bu siyasetin arkasında yılların mücadelesi vardır."
Misafir Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın dün Türkiye'deki basın açıklaması sırasındaki kabul edilemez tavır ve sözleriyle ilgili soruyu cevaplayan Tatar, "Sayın Çavuşoğlu'na çok teşekkür etmek istiyorum, dünkü cevabı (Dendias'a karşı) çok yerindeydi. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Çavuşoğlu'nun 'Türk tarafı olarak, Doğu Akdeniz'de ne Türkiye'nin ne de Kıbrıs Türk halkının haklarını asla yedirtmeyiz. Haklarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.' demeleri, zaten bizim mücadelemizin en büyük temelidir." diye konuştu.
Tatar, 1 Nisan'da TRT 1 ekranlarında "Bir Zamanlar Kıbrıs" ismiyle bir dizinin izleyiciyle buluştuğunu da hatırlatarak, dizi sayesinde Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda yaşadıklarını, soykırım ve vahşetten geçtiğini, Türkiye'nin de desteğiyle direndiğini Türk kamuoyu ve tüm dünyanın gördüğünü kaydetti.
KKTC Anayasa Mahkemesinin, bazı din görevlilerinin üyesi olduğu Hizmet Sendikasının (HİZMET-SEN) 2018'de açtığı davayla ilgili dün verdiği karara ve KKTC'de Kur'an-ı Kerim eğitim-öğretiminde yetki tartışmasına ilişkin soru üzerine Tatar, konuyla ilgili rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
KKTC'de bazı kurum kuruluşların başkanları ve bazı kişilerin bu işi kışkırtmaya yönelik söylemde bulunduğunu ifade eden Tatar, "KKTC'de böyle bir mesele olamaz. Bizler 1571'den beri bu topraklarda evvela Müslüman olarak, İslam'ın bir parçası olarak mücadelemizi hep inançlarımızla götürdük ve bugünlere kadar imanımızla geldik. KKTC'de Kur'an kurslarının kapanması gibi bir durum asla olamaz." dedi.
Karara göre, Kur'an kursları konusunda Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının yetkili olduğunu belirten Tatar, "Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının bütün detayları da ortaya çıktıktan sonra benim isteğim derhal Din İşleri Başkanlığının da yetkilendirilmesi noktasındadır. Çünkü bu işi icra eden esas itibarıyla Din İşleri Başkanlığıdır. O bakımdan bunun derhal düzeltilmesi, bütün bu spekülasyonlara da son verilmesi en büyük dileğim ve temennimdir." ifadelerini kullandı.
KKTC'de inanç ve ibadet özgürlüğünün anayasal haklar çerçevesinde olduğunu kaydeden Tatar, kimsenin bu konulara "laiklik" kavramını alet veya istismar ederek spekülasyonlara vesile olmaması gerektiğini söyledi.
KKTC'de Din İşleri Başkanlığının Kuran-ı Kerim eğitim-öğretimiyle ilgili yetkisine ilişkin itirazı değerlendiren Anayasa Mahkemesi, her türlü eğitimin ancak Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının "gözetiminde ve denetiminde" olması gerektiği yönünde karar vermişti.
(Bitti)