Koç Topluluğu'ndan "salgın süreci" değerlendirmesi

- Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç:- "Koç Topluluğu olarak Kovid-19 salgınının işlerimizle ilgili yarattığı bütün riskleri fevkalâde iyi yönettik. Güçlü bilançomuz, dengeli portföy yapımız, yurt dışı gelirlerimiz ve etkin risk yönetimi politikalarımız sayesinde dimdik ayakta kalmayı başardık. 2020 yılındaki 11 milyar TL yatırımla beraber son 5 yılda 42 milyar TL yatırıma ulaştık, memleketimize güvendik ve inandık"- Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç:- "Koç Topluluğu, bu zor süreçte memleketimize en iyi şekilde hizmet etme gayesiyle kenetlendi. Hızla hayata geçirilen toplumsal destek projeleri, çalışanlarımıza sahip çıkışımız, iş ortaklarımıza yönelik destekler ve duyarlı iletişim çalışmalarımızla, ülkemizin salgınla mücadelesinde örnek gösterildik"

20.05.2021, 16:10 Genel
Koç Topluluğu'ndan

İSTANBUL (AA) - Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, "Koç Topluluğu olarak Kovid-19 salgınının işlerimizle ilgili yarattığı bütün riskleri fevkalâde iyi yönettik. Güçlü bilançomuz, dengeli portföy yapımız, yurt dışı gelirlerimiz ve etkin risk yönetimi politikalarımız sayesinde dimdik ayakta kalmayı başardık. 2020 yılındaki 11 milyar TL yatırımla beraber son 5 yılda 42 milyar TL yatırıma ulaştık, memleketimize güvendik ve inandık." ifadelerini kullandı.

Koç Topluluğu Yayını Bizden Haberler Dergisi'nin 493. sayısında, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç ve Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu'nun Koç Holding’in 57. Olağan Genel Kurulu'nda katılımcılarla paylaşılan Faaliyet Raporu'ndaki açıklamalarına yer verildi.

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, 2020 yılında tüm dünyanın ana gündem maddesi olan Kovid-19 salgınına dikkati çekerek, "Küresel salgın sadece sağlık sistemlerini değil, birçok ülkede ekonomik ve toplumsal yapıyı kökünden sarstı. Daha önce eşine nadir rastlanan boyutlara ulaşan küresel salgın, bir yandan milyonlarca insanın hayatına mal olurken, diğer yandan İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya ekonomisinde görülen en sert daralmaya neden oldu." ifadelerini kullandı.

Koç Topluluğu olarak Kovid-19 salgınının işleriyle ilgili yarattığı bütün riskleri fevkalâde iyi yönettiklerini aktaran Koç, "Güçlü bilançomuz, dengeli portföy yapımız, yurt dışı gelirlerimiz ve etkin risk yönetimi politikalarımız sayesinde dimdik ayakta kalmayı başardık. 2020 yılındaki 11 milyar TL yatırımla beraber son 5 yılda 42 milyar TL yatırıma ulaştık, memleketimize güvendik ve inandık. Bu çerçevede ‘Ülkem varsa ben de varım’ yaklaşımında olduğumuzu tüm toplumsal paydaşlarımıza ispat ettik.” değerlendirmesinde bulundu.


- “Koç Topluluğu, bu zor süreçte memleketimize en iyi şekilde hizmet etme gayesiyle kenetlendi”


Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç ise en itibarlı uluslararası kuruluşların dahi, bugüne kadar yaptıkları küresel risk değerlendirmelerinde küçük bir ihtimalle not düşerek adeta geçiştirdikleri küresel salgın riskinin 2020 yılında tüm insanlığın üzerine bir kâbus gibi çöktüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:

“Daha evvel eşi benzeri görülmemiş bu fevkalâde dönemde, insani korkular dünyevi kaygıların önüne geçti. Bilinmezliklerle dolu bir ortamda, önemli bireysel ve profesyonel kararlar almanın güçlükleri yaşandı. Yılın son haftalarında gelen aşı müjdesiyle umutlandık; bilim insanlarının sınırlar ötesi iş birliği sâyesinde 2021 yılına nispeten iyimser girebildik. Bu süreç, insanlığı odağına alan bir küreselleşmenin daha mutlu yarınlara hizmet edebileceğinin de ispatı oldu. Aynı iş birliği ruhunun, aşıların akılcı ve âdil dağıtımı için de sergilenmesini, böylece küresel iyileşme ve toparlanma sürecinin gecikmemesini temenni ediyoruz.

Koç Topluluğu, bu zor süreçte memleketimize en iyi şekilde hizmet etme gayesiyle kenetlendi. Hızla hayata geçirilen toplumsal destek projeleri, çalışanlarımıza sahip çıkışımız, iş ortaklarımıza yönelik destekler ve duyarlı iletişim çalışmalarımızla, ülkemizin salgınla mücadelesinde örnek gösterildik. Uluslararası düşünce platformlarının tüm toplumsal paydaşları gözeten bir kapitalizm modeli önerdikleri 2020 yılında, yaptıklarımızla, kurumsal kültürümüzün özünde bu yaklaşımın bulunduğunu bir kez daha ispat ettik.”


- "2020'yi başarılarla geride bıraktık"


“Önce insan” diyerek aldıkları sıkı önlemler sayesinde ticari faaliyetleriyle değer yaratmayı sürdürebildiklerini vurgulayan Ömer Koç, “Basiretli yönetim anlayışıyla iş yapış kültürümüzün parçası hâline getirdiğimiz bilanço disiplinimiz, son derece sağlıklı borçluluk oranımız ve nakit yaratma kapasitemiz, bilinmezliklerin yoğunlaştığı bir ortamda bize finansal açıdan ihtiyacımız olan manevra alanını yarattı. Böylece, yaşanan tüm zorluklara rağmen 2020 senesini Topluluğumuz açısından finansal sonuçlarımıza da yansıyan başarılarla geride bıraktık." ifadelerini kullandı.

Koç, belirsizliklerle hatırlanacak bir yılın sonunda duyurdukları adımların, tedbiri elden bırakmadan doğru yatırımlarla şirketlerini geleceğe hazırlama kararlılığının son manifestoları olduğuna işaret ederek, "Ford’un ilk tam elektrikli ticari aracı olan E-Transit’i üretme sorumluluğunu üstlenen Ford Otosan, bu doğrultuda bir batarya montaj fabrikası da kurarak Türkiye’nin ilk ve tek elektrikli araç entegre üretim tesisi olacak. Arçelik’in Hitachi ile yaptığı ortaklık ise dünyanın en geniş ölçekli ticaret anlaşmasıyla bütünleşen Asya Pasifik ülkeleri pazarına imtiyazlı erişim imkânıyla faaliyet gösterecek. Ne mutlu ki 2020 senesinde de ülkemizin en itibarlı markası olarak gösterildik.” değerlendirmesinde bulundu.


- "Tüm paydaşlarımıza, zor zamanlarında yanlarında olduğumuzu hissettirdik"


Koç Holding CEO’su Çakıroğlu da daha önce yaşanılmamış tecrübelerle dolu, çok zor bir yılı geride bıraktıklarını belirtti.

2020 yılı başında neredeyse hiçbir otoritenin öngöremediği salgının, ilk çeyrek sonunda insanların yaşam tarzında ve şirketlerin iş yapış biçimlerinde önemli değişiklikleri zorunlu kıldığını aktaran Çakıroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Koç Topluluğu olarak, sürecin başında çalışma arkadaşlarımızın, iş ortaklarımızın, bayilerimizin, tedarikçilerimizin ve ailelerinin sağlığını birinci önceliğimiz kabul ederek, gerekli tüm kararları bilimsel veriler ışığında tereddütsüz aldık. Tüm paydaşlarımıza, zor zamanlarında yanlarında olduğumuzu hissettirdik, ne mutlu ki, aynı dayanışmayı kendilerinden de gördük.

Aynı dönemde, halkımıza en çok ihtiyaç duyulan zor zamanlarda fayda sağlayan, toplumsal destek projelerini de bize yakışan sorumlulukla hayata geçirdik. Yaptıklarımız hem ülkemizde hem de uluslararası platformlarda takdirle karşılandı. Salgınla ortaya çıkan eşi görülmemiş belirsizlik ortamında, Koç Topluluğu şirketlerinin finansal sağlığına yönelik adımları hassasiyetle ve hızla attık. Likiditemize, faaliyetlerimize, bilançomuza ve hatta iş modellerimize yönelik tedbirlerimiz neticesinde üretim ve hizmetlerimizle katma değer yaratmayı sürdürebildik.”


- "Geçmişte olduğu gibi bu krize de finansal açıdan hazırlıklı girdik"


Çakıroğlu, özel önem verdikleri bilanço disiplini ve nakit akışı yönetimi sayesinde, geçmişte olduğu gibi bu krize de finansal açıdan hazırlıklı girdiklerini belirterek, bunun yanı sıra salgın sürecinde operasyonel masrafları titizlikle yönetmek ve faizlerdeki düşüşten faydalanarak kredi refinansmanına gitmek suretiyle önemli tasarruflar sağladıklarını ve ilave nakit yarattıklarını bildirdi.

Levent Çakıroğlu, şunları kaydetti:

"2020 yılında konsolide gelirlerimiz yüzde 20 artışla 183,8 milyar TL’ye ulaşırken, ana ortaklık payı net dönem kârımız ise 9,3 milyar TL oldu. Kombine yurt dışı gelirlerimiz 14 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Küresel büyüme vizyonumuz doğrultusunda yurt dışı yatırım faaliyetlerimizi de sürdürüyoruz. Koç Topluluğu, Ar-Ge alanındaki liderliğini de sürdürüyor; Türk özel sektörünün Ar-Ge harcamalarının yaklaşık yüzde 7’sini şirketlerimiz gerçekleştiriyor. 2,1 milyar TL’si 2020 yılında olmak üzere, son 10 yılda yaptığımız 12,4 milyar TL’lik Ar-Ge harcamasıyla rekabetçiliğimizi güçlendiriyoruz.

Koç Topluluğu'nun son derece zor şartlar altında ispatladığı bu esneklik ve dayanıklılığın ardında, kuruluş değerlerimizden gelen benzersiz üstünlüklerimizin yanı sıra dijital dönüşüm, inovasyon, kurum içi girişimcilik, çevik yönetim ve sıfır bazlı bütçeleme gibi programlarımızın özünü teşkil eden ve her geçen gün artan bir motivasyonla sarıldığımız kültürel dönüşüm vizyonumuzun da büyük rolü var. Veriye dayalı karar verme disiplinini iş yapış kültürümüzün parçası haline getirme kararlılığımız, çevik yönetim esaslarına göre şekillenmekte olan operasyonel yapımız ve inovasyon kapasitemiz sayesinde, salgın sürecinde aniden ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara yönelik doğru kararları vakit kaybetmeden alabildik. Bu dönemde ortaya çıkan riskleri yönetirken, fırsatlardan da istifade ettik.”

Yorumlar (0)