Kütahya'da şiddet eğilimli kişiler için kurulan özel tedavi merkezi faaliyete geçti
- Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesinde oluşturulan Şiddet İzlem Merkezi, mağdurların cumhuriyet savcılıkları veya kolluk kuvvetlerine başvurması durumunda mahkemelerce alınan "sağlık tedbiri" kararının ardından devreye giriyor- Rektör Prof. Dr. Vural Kavuncu:- "Bir tedbir kararı alınırsa, şiddet uygulayanın merkeze gelmesi ve bizim uygulamalarımıza katılması zorunlu hale geliyor. Gelmediği zaman ona ayrı bir yaptırım uygulanıyor"- İzlem merkezi sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi İsmail Volkan Şahiner:- "Tedavi süreci 3 ay ila 6 ay arasında değişiyor. Türkiye'nin her yerinden hasta kabul edebiliyoruz"
KÜTAHYA (AA) - MUHARREM CİN - Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan "Şiddet İzlem Merkezi"nde, şiddet uygulayan kişilere yönelik tedavilere başlandı.
Mağdurların, savcılıklar ve kolluk kuvvetlerine başvurmaları halinde mahkemelerce alınan "sağlık tedbiri" kararı doğrultusunda şiddet uygulayanlar bu merkezde tedaviye alınıyor. Merkezde bunun yanı sıra şiddet mağdurlarına yönelik hizmetler de veriliyor.
KSBÜ Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu, AA muhabirine, üniversite olarak şiddetle ilgili sorunların çözümüne katkıda bulunmak amacıyla psikiyatri bölümündeki öğretim üyeleri tarafından proje hazırladıklarını söyledi.
Şiddetle mücadeleyle ilgili görev üstlenerek bir merkez oluşturduklarını belirten Kavuncu, "İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli kurduğumuz bu merkezin en önemli özelliği; adli merciler, kolluk kuvvetleri, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi, Yeşilay gibi kurumlarla koordineli çalışması." dedi.
Kavuncu, bu merkezin, hem şiddete uğrayan hem de şiddet uygulayan kişilerin tedavi edilmesi bakımından ayrı bir özelliğe sahip olduğunu vurguladı.
- Öncelikle altta yatan hastalık olup olmadığına bakılıyor
Şiddet olgusuyla mücadele için her iki tarafa da yönelmek gerektiğini anlatan Kavuncu, şöyle devam etti:
"Bir kişinin şiddete eğilimi varsa bu kişilik bozukluğudur. Yani bu durum bizim nazarımızda bir hastalıktır. Eğer bununla ilgili önlem almaz, tedavisi yönünde birtakım uygulamalar yapmazsanız bunun önüne geçemezsiniz. Kişinin şiddete eğilimi varsa tekrar bu suçu işlemeye devam ediyor. Bundan dolayı bu kişilere tedavi uygulayalım. Peki, bu kişiler kendileri gelmeyeceğine göre nasıl bir yöntem izleyelim? Elimizdeki en büyük güç, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun. Bu kanun kapsamında adli mercilerin aldığı tedbir alma imkanları var. Bir tedbir kararı alınırsa, şiddet uygulayanın merkeze gelmesi ve bizim uygulamalarımıza katılması zorunlu hale geliyor. Gelmediği zaman ona ayrı bir yaptırım uygulanıyor."
Merkezdeki tedavi süreçlerine değinen Kavuncu, öncelikle psikiyatr muayenesinde şiddete eğilimi varsa altta yatan hastalık olup olmadığına bakıldığını aktardı.
Prof. Dr. Kavuncu, şiddet uygulayanların bazılarında çeşitli düzeylerde alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ya da psikiyatrik bir hastalığın bulunabildiğine işaret ederek, "Bunlar varsa tedavisi yönüne gidiyoruz. Sadece kişilik ya da kültürel bir durum ise çeşitli grup tedavilerine katılmaları zorunlu hale geliyor. Bir kimsenin şiddete eğilimi var ise biz bunu normal bir insan hali olarak değil, tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak görüyoruz." diye konuştu.
- Yaklaşık 50 kişinin tedavi süreci başladı
Şiddet İzlem Merkezi sorumlusu Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İsmail Volkan Şahiner de alanında uzman bir ekiple şiddet gösteren bireylere yönelik terapi, takip ve tedavi programlarının uygulandığını belirtti.
Yaptıkları çalışmalara değinen Şahiner, şunları kaydetti:
"Şiddete uğrayan kişinin cumhuriyet savcılığına, aile mahkemelerine, kolluk kuvvetlerine şiddete uğradığını beyan eden bir dilekçe vermesi halinde süreç hızlı bir şekilde ilerliyor. Mahkemelerimiz de bu beyanları dikkate alarak kişinin dilekçesine yönelik şiddet gösteren bireylere belli birtakım tedbirler uygulayabiliyor. Bunlardan en bilineni ise sağlık tedbirleri. Bu kapsamda kişiler kurumumuza başvuruyor. Tedavi süreci 3 ay ila 6 ay arasında değişiyor. Türkiye'nin her yerinden hasta kabul edebiliyoruz."
Şahiner, merkezde yaklaşık 50 kişinin tedavi sürecinin başladığını sözlerine ekledi.