Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, salgın döneminde yaşanan öğrenme kaybı raporunu açıkladı:

- "Gerekli tüm sağlık ve güvenlik önlemleri alınmalı ve en temel politik öncelik olarak okulların yüz yüze eğitime devam etmesi sağlanmalıdır"- "Eğitim çalışanlarının aşılanmasına hız verilmelidir. Bu, gevşek davranılacak, hafife alınacak bir konu asla değildir"- "Öğrenme kaybını gidermek için adeta milli bir seferberlik başlatılmalı. Öğrencilerin yaşadığı öğrenme kaybı hayatlarını etkileyebilecek düzeyde bir risk barındırmaktadır. Hiçbir çocuğun yedeği yoktur"

20.04.2021, 14:51 Genel
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, salgın döneminde yaşanan öğrenme kaybı raporunu açıkladı:

ANKARA (AA) - Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen'in, koronavirüs salgını sürecinde yaşanan öğrenme kayıplarına dikkati çekmek amacıyla hazırladığı, "Pandemi Döneminde Öğrenme Kaybı: Tespit ve Öneriler" başlıklı raporu kamuoyuyla paylaştı.

Konfederasyon genel merkezinde düzenlenen toplantıda, araştırmanın yöntemine ve içeriğine ilişkin bilgi veren Yalçın, araştırmanın, uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin öğrenme kayıplarının telafi edilmesine, öğrenciler arası eşitsizliklerin en aza indirilmesine yönelik etkin politikalara rehberlik etmesine yönelik bir gayret olduğunu ifade etti.

Yalçın, Türkiye'de uzaktan eğitim sürecinde teknolojik imkanların yetersizliğinin ortaya çıkardığı fırsat eşitsizliğinin ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) verilerine göre öğrencilerin üçte ikisinin canlı dersleri takip edemediği, dersleri takip edenlerin üçte ikisinin ise cep telefonuyla dersleri takip edebildiğini ifade eden Yalçın, "Dersleri yeterince takip edemeyen çocukların okulla bağları azalmakta ve ciddi bir öğrenme kaybı oluşmaktadır. Öğrencilerin öğrenme kayıplarının düzeyinin tespit edilmesi ve öğrenme kaybını telafi etmek için gerekli çalışmaların yapılması son derece önemli." dedi.

ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde bu telafiye yönelik yapılan çalışmalara değinen Yalçın, "Türkiye'de ise salgının başladığı dönemden bugüne kadar okulları açık tutmayı bir politik öncelik olarak tanımlamadığımız görülüyor. Türkiye salgın sürecinde okulları en uzun süre kapalı tutan ülkeler arasında. OECD ve Avrupa ülkeleri arasında başlarda olan ülkelerden birisi." diye konuştu.

- Eğitimde yaşanan sorunlar

Bu süreçte eğitim konusunda sağlanan desteklerin yetersiz olduğunu belirten Yalçın, raporda yer alan bazı verileri aktardı.

Yalçın, rapora göre, okulların kapalı olduğu dönemde öğretmenlerin yüzde 52'sinin her gün, yüzde 31'nin haftada birkaç gün, yüzde 5'nini haftada bir gün ve yüzde 3'nün birkaç haftada bir gün ders yaptığını, yüzde 9'unun ise canlı ders yapamadığını söyledi.

Uzaktan eğitimde öğrencilerin yüzde 74'nün teknolojiye erişim güçlüğü yaşadığına dikkati çeken Yalçın, raporda yer alan diğer verileri şöyle sıraladı:

"Öğrencilerin, yüzde 47'si evden çalışmanın getirdiği stres ve iş yükünü, yüzde 46'sı evde kaliteli internet hizmeti eksikliğini, yüzde 41'i teknik cihaz eksikliğini, yüzde 40'ı canlı ders platformu altyapısının yetersizliğini, yüzde 39'u öğrencinin dijital okuryazarlığının yetersizliğini, yüzde 38'i müfredatı uzaktan eğitime adapte etmeyi, yüzde 34'ü dönüt vermeyi, yüzde 29'u uzaktan öğrenme için öğretim materyali hazırlamayı, yüzde 20'si uzaktan eğitim ile ilgili yeterli bilgi ve deneyime sahip olmamayı ifade etmiştir. Öğretmenlerin yaklaşık dörtte biri, yüzde 90'dan daha fazla oranda öğrencinin derslere katıldığını, her üç öğretmenden biri, yüzde 50 ve üzeri öğrencisinin herhangi bir uzaktan öğretim etkinliğine katılmadığını kaydetmiştir."

Öğrencilerin yüzde 70'inden fazlasının herhangi bir uzaktan öğretim etkinliğine katılmadığını ifade eden öğretmenlerin oranının yüzde 15 olduğunu belirten Yalçın, oldukça büyük oranda öğrencinin dersleri düzenli takip edemediği için müfredatı öğrenme imkanından yoksun kaldığını belirtti. Yalçın, bunun eğitimde eşitsizliklerin salgın sürecinde daha da derinleştiğini açık bir şekilde göz önüne serdiğini kaydetti.

- Öneriler

Raporda sorunların çözümüne yönelik yer alan önerilere de değinen Yalçın, şunları kaydetti:

"Eğitimin yüz yüze sürdürülmesi temel politik öncelik olmalı. Çocukların fiziki ve zihinsel olarak daha sağlıklı ve refah içinde büyümelerini sağlamak için, akranları ile birlikte okul ve sınıf ortamında olmaları öncelenmelidir. Bunun için gerekli tüm sağlık ve güvenlik önlemleri alınmalı ve en temel politik öncelik olarak okulların yüz yüze eğitime devam etmesi sağlanmalıdır. Eğitim çalışanlarının aşılanmasına hız verilmelidir. Bu gevşek davranılacak, hafife alınacak bir konu asla değildir. Eğitim çalışanları bir bütün olarak görülmelidir. Öğretmenleri ve diğer okul personelini aşılamak okulları güvenli bir şekilde açmak için son derece önemlidir. Eğitim çalışanlarının bir an önce aşılanması, yüz yüze eğitimin yeniden normalleşmesinin yanı sıra, bir yıldır okuldan uzak kalan öğrencilerimizin en çok ihtiyaç duydukları eğitimin sosyalleştirme işlevinin geri dönüşüne en fazla katkıda bulunacak kritik bir karar olacaktır."

Yalçın, öğrenme kaybıyla mücadele için etkin stratejiler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Öğrenme kaybını gidermek için adeta milli bir seferberlik başlatılmalıdır. Bir yıldır devam eden salgın dolayısıyla öğrencilerin yaşadığı öğrenme kaybı hayatlarını etkileyebilecek düzeyde bir risk barındırmaktadır. Hiçbir çocuğun yedeği yoktur. Bu konu, şu an dünyada eğitimde birinci öncelik olarak tartışılmaktadır." dedi.

banner1
Yorumlar (0)