Mozambik'teki kurtarma operasyonunda önce beyazların ve köpeklerin taşındığı iddia edildi
İSTANBUL (AA) - Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Mozambik'te terör örgütü Ensar'ul Sunna'nın 24 Mart'ta Palma şehrine yaptığı saldırı sırasında düzenlenen kurtarma operasyonunda, beyazlara öncelik verildiği iddiasında bulundu.
Örgütten yapılan açıklamaya göre, görgü şahitleri ve hayatta kalanlar, şehirdeki Amarula Palma Otel'ine sığınan 220 kişinin kurtarılması sırasında beyazlara öncelik tanındığını hatta yerel vatandaşların yerine bir yöneticinin köpeklerinin kısıtlı sayıda taşıma kapasitesine sahip helikoptere alındığını anlattı.
Amnesty Bölge Direktörü Deprose Muchena kurtarma planında ırk ayrımı yapılmasının korkutucu olduğunu belirtti.
Hayatta kalan bir kişi, otelde 220 kişinin mahsur olduğunu ifade ederek "Biz (yerel siyahlar) çoğunluktuk ve beyazlar yaklaşık 20 kişiydi. Kurtarma operasyonu sonrası yaklaşık 170 kişi hala hayattaydı. Biz otelden araçla ayrılmadan önce beyazların çoğunluğu helikopterlerle kurtarıldı." dedi.
- 6 kişilik helikoptere köpekler alındı
Bazı görgü şahitleri, otelin yöneticisinin kaotik durumdan yararlanarak kaçarken iki köpeğini de yanına aldığını dile getirdi.
Hayatta kalan başka bir kişi ise kadınlar binemezken helikoptere köpeklerin alınmasının insanları dehşete düşürdüğünü belirterek "Eğer köpekler gittiyse, iki ya da üç kişi daha helikopterle gidebilirdi." ifadesini kullandı.
Uluslararası Af Örgütü, operasyonda kullanılan helikopterin 6 kişilik olduğunu ve sadece 4 sefer yapabildiğini aktardı.
Açıklamada, hava yoluyla kurtarılamayacağını anlayan yerel halkın, daha sonra araçlarla kıyıya giderek teknelerle bölgeyi terk ettiği ve kaçarken Ensar'ul Sunna militanlarına yakalanmaktan son anda kurtulduğu kaydedildi.
- Ensar'ul Sunna 4 yıldır saldırı düzenliyor
Mozambik'te, doğal gaz ve değerli maden kaynaklarının bulunduğu Tanzanya sınırındaki Cabo Delgado'da, 4 yıl önce ortaya çıkan terör örgütü Ensar'ul Sunna'nın saldırılarında bugüne kadar 2 binden fazla kişi hayatını kaybetti, saldırılar nedeniyle göç edenlerin sayısı 700 bine yaklaştı.
Söz konusu saldırıları düzenleyen ve terör örgütü DEAŞ ile bağlantılı olduğu ileri sürülen silahlı grup, yerel halk arasında "Eş-Şebab" olarak biliniyor.