Rönesans Holding'in "Trend Topic: Sürdürülebilirlik" webinarı yoğun ilgi gördü
- Çevrim içi seminer (webinar) kapsamında alanında uzman kişiler ve sosyal girişimciler konuşmalar yaptı
İSTANBUL (AA) - Rönesans Holding, bugüne kadar sürdürülebilirlik kültürünü yaygınlaştırmak hedefiyle üniversitelerde düzenlediği seminerlerde 100 binden fazla gence ulaştı.
Rönesans Holding açıklamasına göre, mühendislik, gayrimenkul, sağlık, enerji ve petrokimya alanındaki yatırımlarıyla 28 ülkede 75 bin kişiye istihdam sağlayan Holding, gelecek nesillerin daha sağlıklı ve çevre dostu yapılarda yaşam sürmesi vizyonuyla bu yıl "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" yarışmasının 7’ncisini düzenledi.
Geleceğin mimar, mühendis ve şehir planlamacısı adaylarının katılımıyla gerçekleşen yarışmanın bu seneki konsepti "Pandemi ile Değişen Yaşam Alanları" olarak belirlendi.
Türkiye genelindeki 60’tan fazla üniversiteden 649 öğrencinin katıldığı yarışmada 10 kategoride ödül verildi.
Rönesans Holding, bugüne kadar sürdürülebilirlik kültürünü yaygınlaştırmak hedefiyle üniversitelerde düzenlediği seminerlerde 100 binden fazla gence ulaştı. Yarışmanın finalinde gerçekleştirilen "Trend Topic: Sürdürülebilirlik" isimli çevrim içi seminere (webinar) katılan her kişi adına ise TEMA Vakfı’na fidan bağışında bulunuldu.
Açıklamaya göre söz konusu webinarda, Next Academy Kurucusu ve Akademisyen Levent Erden ve Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır sohbetleriyle geleceğin mimar, mühendis ve şehir planlamacısı adayları için konuşmalar yaptı.
Türkiye toplumunun genel ortalamasının gelecek denildiğinde gelecek 10 yılı, gençlerin ise sadece 3 yılı düşündüğünün anlatıldığı sohbette, çevre için yapılacak çalışmaların sonucunu 10 yılda görmenin mümkün olmadığı bildirildi. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile ortaya konan 2050 sera gazında sıfır salım hedefi örneği verilerek planlamaların şimdiden önümüzdeki 30-50 yılı kapsaması gerektiği belirtildi. Ayrıca sürdürülebilirliğin hava, su, toprak ilişkisinden öte bir toplumsal esenlik konusu olduğu vurgulandı. Karbonun sadece basit bir ayak izi olmadığı ve herkesin karbon hassas bir yaşama geçme zorunluluğu bulunduğu aktarıldı.
Konuşmanın sonunda Erden ve Ağırdır, gençlere, sadece en iyi bildikleri şeylere takılı kalmak yerine farklılıklara açık olup onlarla iş birliği içinde olmalarını önerdi.
- "Gençler kendi yollarını kendileri çizecektir"
Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, doğayla ve bulunduğu coğrafyayla uyumlu mimarisiyle farklılaşan Baksı Müzesi hakkında bilgiler paylaştı.
Koçan, "Baksı, her insanın buluşacağı bir kültür tepesidir. İnsanların farklılığına, biricikliğine hepimiz özen göstermeliyiz. Siz özgün bir şey üretirseniz ve bunda ısrarlı olursanız merkezde ve başarılı olabilirsiniz. Bir kültürün arkasında tarih, coğrafya ve çağ vardır. Biz Baksı’da gelenekleri yan yana getirdik, coğrafyanın verilerine dikkat çektik, çağın mimarine uyum sağladık. Kadının üretime katılması doğuda yüzde 12, batıda ise yüzde 50 civarında. Yüzde 12 olan bu oranı artırmalıyız. O yüzden biz kadın ve çocukları her zaman öncelik olarak görüyoruz. Her sene atölyelerimizde çevre illerdeki çocukları toplayıp onlara burslar veriyoruz. Baksı bize insanın çok derin bir varlık olduğunu öğretti. İnsanlara kendisini temsil etme imkânı sunmamız gerekiyor. Gençler kendi yollarını kendileri çizecektir. Kadın ise hatırlayan, dayanıklı, sürdürülebilirliği olan ve yeniliğe açıktır, kadın gelecek umududur." ifadelerini kullandı.
- "Sürdürülebilirlik genç bir çocukla dedenin el sıkışmasıdır"
Yaşamın, sürdürülebilirlik bir canlılık ve enerji olduğunu dile getiren Koçan, "Geçmişten gelip geleceğe giden bir hikayemiz var bu nedenle geçmiş ve geleceği birbirine bağlamamız gerekiyor. Gelecek, sevgiyle üretilen bir şeydir. Yaşama sevinciniz varsa barışı, iletişimi, farklı insanların zenginliğini arıyorsunuz. Yaşama gelecek umuduyla bakılması gerektiğine inanıyorum. Sürdürülebilirlik bir üretimdir, olmayan bir şeyi sürdüremezsiniz. Geçmişi hatırlayacağız ve özleyeceğiz. Geleceğimiz için ise adanmışlık duygusuna, masumiyete, vicdana ve yaşama sevincine ihtiyacımız var. Kısaca sürdürülebilirlik genç bir çocukla dedenin el sıkışmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Help Steps kurucusu Gözde Venedik, "Tarla.io" kurucusu Kerem Erikçi ve ZOOP Shared Mini-Mobility kurucusu Kerem Odabaşı’nın katılımıyla gerçekleşen panelde ise sosyal girişimcilik konusu ele alındı. Girişimlerin sürdürülebilir olması, sponsor desteği bulunması ve sürdürülebilir gelir modelinin oluşturulması konularına yönelik paylaşımlar yapıldı.
- Jüri üyeleri yenilikçi fikirleri değerlendirirken zorlandı
Öte yandan yarışma kapsamında jüri, doğal kaynakların verimli kullanılması, çevreye saygılı ve sürdürülebilir olması ve sosyal girişimciliği öne çıkarması kriterlerine göre projeleri değerlendirdi.
Jüri üyeleri, öğrencilerin yenilikçi bir sürdürülebilir bakış açısıyla oluşturduğu projeleri değerlendirirken zorlandıkları belirtildi. Yüzlerce öğrenci, 350 proje ekibiyle yarışmaya katılırken, ön eleme sonucu 32 proje finale kaldı ve 10 proje ödül almaya hak kazandığı.
Jürinin yaptığı değerlendirme sonucunda Necmettin Erbakan Üniversitesi'nden Nisa Nur Alpan, Şeyma Güneş, Zehra Ertürk, Emine Gizem Aslan, Yusuf Biricik "Sıkışıklık İçinde Ferahlık" projesiyle "Birincilik" ödülünü aldı.
Kocaeli Üniversitesi'nden Hilal Sof, Ali Mert Mutlugöl ve Hamit Bala "Mesafe" projesiyle "İkincilik" ödülünü, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Elif Akbaş ve Ece Tamer, "Askıda Bostan" projesiyle "Üçüncülük" ödülü almaya hak kazandı.
Karabük Üniversitesi'nden Büşra Tutal, "Green Water/Blue Voronoi" projesiyle "Mansiyon", Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden Atakan Uzun, İrem Tezcan, Adem Güngör ve Murat Can Yar, "Palimpsest" projesiyle "RGY", Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden Gülin Yazıcıoğlu ve Damlanur İlipınar, "Kent Bizim, Stat Bizim" projesiyle "Kentsel Gelişim ve Değerlendirme", Karabük Üniversitesi'nden Furkan Kaplan, Muhammed Kır, Musab Oğuz ve Mahmuthan Öksüz "Özgür Pranga" projesiyle "Yenilikçi Fikir ve Detay Çözümü", Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Eda Nur Subaşı, Zeynep Gül Yanık, Tuğçe Gül Yanar ve Ömer Kuşari, "Sınırsız Yaşam" projesiyle "İyi Uygulama", Necmettin Erbakan Üniversitesi'nden Emre Duran, Halit Akın, Özge Yılmaz, Yusuf Babaer ve Rabiye Doğan, "Gelenekten Geleceğe" projesiyle "Görsel Tasarım" ve Gaziantep Üniversitesi'nden Burcu Ördek ve Hacer Et de "Alegria" projesiyle "Sosyal Sürdürülebilirlik" ödülünün sahibi oldu.