Tenor Erol Uras, yaşamını yitirdi
- Hayatını operaya adayan sanatçı, kariyer boyunca birçok önemli eseri yorumladı
İSTANBUL (AA) - Opera sanatçısı tenor Erol Uras, 85 yaşında hayata veda etti.
Sanatçının cenazesi, kılınacak namazın ardından Anadolu Kavağı Mezarlığı'nda bugün toprağa verilecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Twitter hesabından paylaşılan mesajda, "Opera tarihimizin en önemli tenorlarından Erol Uras’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabır diliyoruz. Sanat camiamızın başı sağ olsun." ifadeleri kullanıldı.
Devlet Opera ve Balesi'nin de sosyal medya hesabından yayınlanan mesajda da İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) sanatçılarından tenor Erol Uras'ı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisinde oldukları belirtilerek,"Merhuma Allah'tan rahmet, başta sanat camiamız olmak üzere tüm yakınlarına, sevenlerine ve ailesine baş sağlığı dileriz." açıklamasında bulunuldu.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü tenor Murat Karahan, sosyal medya hesabı paylaşımında, merhum Erol Uras için şunları kaydetti:
"Türk opera tarihinin gelmiş geçmiş en önemli tenorlarından, ustamız, duayenimiz, sanatındaki üstün başarılarının ve muhteşem sesinin yanında, eğitimciliği ile de opera sanatına büyük katkılar sunmuş, insanın içini ısıtan sıcacık, müstesna kişiliği ile bizlere her zaman rol model olmuş çok değerli Erol Uras hocamızı kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyorum. Kendisine Allah'tan rahmet, değerli ailesine ve opera camiamıza baş sağlığı diliyorum."
- "Türk operasının en önemli kilometre taşlarından biriydi"
İDOB Sanat Yönetmeni Suat Arıkan ise, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üzüntüsünü şu sözlerle paylaştı:
"İDOB'da solist olarak göreve başladığım 1981'de Erol Uras ile Tosca'da bir araya geldik. O tarihten itibaren, "Yunus Emre Oratoryosu", "9. Senfoni", "Othello", "Il Trovatore", "Kerem ile Aslı" ve "Macbeth" gibi birçok oyunda ve konserde beraber sahne aldık. O kadar çok anımız oldu ve o kadar çok üzerimde etkisi etkisi olan bir abimdi ki. Gerçekten Türk operasının en önemli kilometre taşlarından biriydi. Sadece sesiyle değil, oyunculuğu ve etrafına yaydığı sinerjiyle de çok önemliydi. Kaybı çok acı verici. Söyleyecek bir şey bulamıyorum."
- Sanatçının biyografisi
Mersin'in Silifke ilçesinde 1936'da dünyaya gelen sanatçı, 47 yılı aşkın süren sanat yaşamında oratoryo, opera, operet ve müzikli oyun 30'dan fazla eserin başrolünde yer aldı, kendisi için bestelenen veya düzenlenen eserlerin de dahil olduğu birçok eseri ise dünyada ve Türkiye'de ilk kez seslendirdi.
Erol Uras, İstanbul Belediye Konservatuvarında şan eğitimi aldı, ardından İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde Türk Halk Müziği Programı'nda master yaptı.
Münir Nurettin Selçuk'un Türk Müziği Konservatuvarında öğrencisi olan sanatçı,1962'de korist olarak girdiği İstanbul Şehir Operası'nda 1965'te solist oldu ve 1970'te kapanıncaya kadar da baştenor olarak görevini sürdürdü. 1980'de "Deutsche Oper Berlin"de bir süre çalışan Uras, ünlü orkestra şefleri ve Leyla Gencer'le opera eğitimini sürdürdü.
Türkiye'deki etkinliklerinin yanı sıra, Avrupa'nın birçok ülkesinde opera, resital, senfonik konser ve oratoryo performanslarında yer aldı. Başta Otello, Aida, Il Travatore, Andre Chenier, Turandot, Carmen, Cavalleria Rusticana ve I Pagliacci operaları olmak üzere 30'un üstünde başrol oynadı.
1992'den beri İTÜ Devlet Konservatuvarı'nda Öğretim Görevlisi olarak çalışan Uras, Tosca'dan Heybeli'ye, Tura Şarkıları ve Yunus Emre albümlerinin kayıtlarında yer aldı.
Sanatçı, 1973'de katıldığı İstanbul Devlet Operası'ndaki görevini 2003 yılında bırakarak emekli oldu. Emekli olduktan sonra da zaman zaman başrolde yer almaya devam eden sanatçı, Tango Turco adlı bir albüme de imza attı.