ANKARA (AA) - Türkiye Diyanet Vakfı, ramazan ayı yardım çalışmaları kapsamında Batı Afrika ülkesi Nijer'de ihtiyaç sahiplerine gıda yardımında bulundu.
Türkiye Diyanet Vakfı Ramazan Programı Ülke Sorumlusu Yahya Uyar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'den gelen yardımları Nijer'de ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını belirtti.
Nijer'in başkenti Niamey ile diğer bölgelerindeki 1500 aileye gıda yardımında bulunduklarını aktaran Uyar, "Yaklaşık 22 milyonluk nüfusa sahip, insanlarının büyük bir çoğunluğunun bir avuç pirince dahi muhtaç olduğu, çeşitli yeraltı zenginliklere sahip olmasına rağmen dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olan Nijer'de, elhamdülillah yardım çalışmalarımızı tamamladık." ifadesini kullandı.
Gıda yardımının yanı sıra Nijer'de su kuyusu ve vakıf çeşmesi de açtıklarını kaydeden Uyar, başkent Niamey'e yaklaşık 400 kilometre mesafedeki Dosso bölgesinde 2 çeşme açılışını yaptıklarını belirterek, "İnşallah bölge halkı, Türk milletinin destekleriyle uzun yıllar boyunca temiz içme suyu konusunda herhangi bir sorun yaşamayacak. Vakıf olarak ecdadımızın bize bırakmış olduğu mirası da yaşatmış oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uyar, ramazan yardım programı kapsamında çocukları da unutmadıklarını, balon, şeker gibi hediyelerle onların mutluluklarına ortak olduklarını dile getirdi.
- "Kardeş olduğumuzu hissettirmemiz mutlu olmalarına yetiyor"
Ramazan ayı yardımlarının ulaştırılması için Nijer'e giden ekipte Türkiye Diyanet Vakfı gönüllüsü olarak yer alan ve Diriliş Ertuğrul dizisinde "Günkut Alp" karakterini canlandıran Hakan Serim de Afrika'da insanların hayatlarını çok zor şartlar altında sürdürmeye çalıştığını, birçok bölgede elektrik, su, gıda gibi hayati temel ihtiyaç maddelerine erişebilmenin neredeyse imkansız olduğunu gözlemlediğini aktardı.
Nijer'de ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımında bulunarak ramazan ayını daha rahat bir şekilde geçirmelerine yardımcı olmaya çalıştıklarını belirten Serim, şunları kaydetti:
"Buradaki insanlar küçücük iyiliklerle çok mutlu olabiliyorlar. Onlara maddi bir şey vermenize bile gerek kalmayabiliyor. Dillerini bilmesek de kültürlerimiz ve yaşam tarzlarımız farklı olsa da yüzlerine bakıp gülümsememiz, onlara sevgi gösterisinde bulunmamız, kardeş olduğumuzu hissettirmemiz mutlu olmalarına yetiyor. Bu da bize bir kez daha gösteriyor ki insanlığın ortak dili aslında sevgidir. Biz insanlık olarak bunu başarabilirsek, bu dili tüm dünyada ne kadar yaygınlaştırabilir, halkın her tabakasına yayabilirsek işte o zaman tüm dünyada barış ve huzuru sağlayabileceğimize inanıyorum."
Serim, Türkiye Diyanet Vakfı'nın, bağışları mazlum ve mağdurlara ulaştırabilmek için her türlü zorluğa göğüs gerip fedakarlık gösterdiğini kaydetti.
