Bakan Yardımcısı Kıran'dan BM'nin uluslararası barışı korumayı birçok küresel sorunda yerine getiremediği açıklaması:
- "Kırım'ın yasa dışı ilhakı buna bir örnektir. Türkiye bu yasa dışı ilhakı tanımıyor ve tanımayacaktır"
ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Birleşmiş Milletlerin (BM) uluslararası barış ve istikrarı koruma görevini birçok küresel meselede yerine getiremediğine işaret ederek, "Kırım'ın yasa dışı ilhakı buna bir örnektir. Türkiye bu yasa dışı ilhakı tanımıyor ve tanımayacaktır." dedi.
Kıran, BM İnsan Hakları Konseyi 46. Oturumu'nda düzenlenen Kırım konulu etkinlikte bir konuşma yaptı.
Etkinliğin, Kırım'daki insan hakları ihlallerini gündemde tutma bakımından önemine değinen Kıran, konu hakkında uluslararası toplumdaki farkındalığın artırılması gerektiğine dikkati çekti.
Kıran, "BM'nin birincil görevi, uluslararası barış ve istikrarı korumaktır. Maalesef, BM birçok küresel meselede bu görevini yerine getiremiyor. Kırım'ın yasa dışı ilhakı buna bir örnektir. Türkiye bu yasa dışı ilhakı tanımıyor ve tanımayacaktır." ifadesini kullandı.
Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kıran, "Bu, bizim için bir prensip meselesidir. Bu nedenle, BM dahil uluslararası kuruluşlarda Kırım ile ilgili girişimlere ortak sunucu oluyoruz." dedi.
Kıran, Tatar halkının tarihi vatanlarında özgürce ve güvenli şekilde yaşama isteklerini desteklediklerini dile getirerek, "3 milyondan fazla Tatar asıllı vatandaşımız var. Bu nedenle Kırım Tatarlarının haklarını korumak bizim için son derece önemlidir." diye konuştu.
Tatarların tarih boyunca çok acı çektiğini ve anavatanlarından zorla sınır dışı edilmelerinin 20. yüzyılın en büyük trajedilerinden biri olduğunu söyleyen Kıran, şunları kaydetti:
"Yıllarca süren mücadele ve ıstıraplardan sonra çoğu anavatanlarına dönebildi. Ancak, 2014 yılındaki yasadışı ilhak yeniden mağduriyet yaşamalarına neden oldu. Şu anda sahadaki insan hakları durumu kötüye gidiyor. Tatar liderler anavatanlarına giremiyor. Kırım Tatar Meclisi kapatıldı. Haksız yargılama ve hukuksuz gözaltıların sayısı artıyor. Rusya mahkemeleri tarafından Tatar halkına yönelik verilen son mahkûmiyet kararları buna bir örnektir. Tatarlar eğitim ve din alanında da zorluklarla karşılaşıyor."
Kıran, uluslararası toplumun, Kırım Tatarlarının haklarını korumak için daha fazla çaba harcaması gerektiğinin altını çizerek, son zamanlarda Donbas'ta tutukluların değişiminin, koordineli uluslararası çabaların sonuç alabileceğinin açık bir işareti olduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belirttiği üzere, Tatar halkının, Türkiye ve Ukrayna arasındaki tarihsel ve insani bağın önemli bir unsurunu teşkil ettiğini dile getiren Kıran, yaşam koşullarını iyileştirmek için Ukrayna ile iş birliği yaptıklarını belirtti.
Kıran, "Ukrayna ile Tatar ailelerine ev yapılması konusunda mutabakata vardık. Ayrıca eğitim ve din alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik projeler üzerinde de çalışıyoruz. Ancak bu zor zamanlarda uluslararası toplum bir bütün olarak Tatar halkıyla daha fazla dayanışma göstermelidir." diye konuştu.
- "Kırım'da yaşayan tüm halklara desteğimizi sürdüreceğiz"
Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Tatar halkını desteklemek ve yasa dışı ilhakı reddetmenin hem hukuki hem de ahlaki bir sorumluluk olduğunu dile getirerek, Kırım'daki tüm toplulukların barışı, refahı ve özgürlüğü hak ettiği değerlendirmesinde bulundu.
Bu kişilerin taleplerinin uluslararası gündemin üst sıralarında tutulması gerekliliğine işaret eden Kıran, "Bu sebeple, Kırım Platformu'nu destekledik. Bu platformun uluslararası desteğin artmasına yardımcı olacağını umuyoruz." dedi.
Kıran, Ukrayna'nın, Türkiye için bir komşu, dost ve stratejik ortak olduğunun altını çizerek, iki ülke arasındaki iş birliğinin üst düzey ziyaretler ve yeni mekanizmalarla daha da güçlendiğini kaydetti.
Yavuz Selim Kıran, "Yakın dostluğumuz temelinde, Ukrayna'ya ve Tatarlar dahil Kırım'da yaşayan tüm halklara desteğimizi sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.