BM'ye göre Sri Lanka'da iç savaşın mağdurları için adalet sağlanamadı

ANKARA (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri (BMİHYK) Michelle Bachelet, Sri Lanka'da iç savaş mağdurları için adaletin sağlanması yönündeki çabaların başarısız olduğunu bildirdi.

Al Jazeera'nin haberine göre, Bachelet, iç savaşın 100 bin kişinin hayatına mal olduğu Sri Lanka ile ilgili raporu konusunda BM İnsan Hakları Konseyi'ne bilgi verdi.

Sri Lanka'da silahlı çatışmaların sona ermesinden yaklaşık 12 yıl sonra, savaş mağdurları için adaletin sağlanması ve uzlaşının devamına yönelik girişimlerin defalarca başarısız olduğunu dile getiren Bachelet, iç savaşın toplumda binlerce kişi üzerinde yıkıcı etki bıraktığına işaret etti.

Bachelet, "2015'te verilen taahhütlere rağmen şu anki hükümet, kendinden önceki yönetim gibi gerçeği ortaya çıkarma veya hesap verilebilirlik süreçlerini takip etmekte başarısız oldu." ifadeleri kullandı.

Sri Lanka'da yapısal ve sistematik sorunların devam ettiğini, geçmişte ciddi ihlallere yol açan yapılar, politikalar ve personelin varlığını hala sürdürdüğünü, 2020'deki anayasal düzenlemeyle bu yapıların güçlendirildiklerini belirten Bachelet, "ihlallerin tekrarlanabileceğine dair işaretlerin bulunduğu konusunda" uyardı.

Bachelet, Tamil ve Müslüman azınlığa karşı Sri Lankalı yetkililer dahil olmak üzere dışlayıcı söylemler kullandığını, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kurbanlarının cenazelerinin zorla yakılması politikasının da Müslüman ve Hristiyanları rahatsız ettiğini vurguladı.

- Sri Lanka'daki iç savaş

Sri Lanka'da Tamil grupları, 1970'lerin başında Budizm'in resmi din ilan edilmesi ve Tamillerin karşılaştıkları ayrımcılıkla mücadele için örgütlenme yoluna giderek Tamil Kaplanları'nı kurmuş ve bağımsız bir devlet talebiyle silahlı mücadele başlatmıştı.

Sri Lanka ordusu, Tamil isyancılarını 2009'da yenilgiye uğratmıştı.

Ülkede 26 yıl süren ve yaklaşık 100 bin kişinin öldüğü tahmin edilen iç savaşta, iki taraf da savaş suçu işlemekle itham edilmişti.

Sri Lanka, senelerdir uluslararası toplumun savaş suçu iddiaları hakkında bağımsız soruşturma çağrılarını dikkate almamakla eleştiriliyor.