Eski Emniyet Müdürü Yılmaz'a "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan hapis cezası
- Yargıtayın yerel mahkemenin "ceza verilmesine yer olmadığına dair karar"ını bozmasının ardından yeniden yargılanan tutuklu sanık Celal Yılmaz, "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı- Maktul Ahmet Sülüşoğlu'nun ağabeyi Mecnun Sülüşoğlu:- "Adalet yerini buldu diyemem. Onu hangi karar geri getirir ki? Bundan sonra silahı olan herkes kendisini her şeyin, kanunun üstünde görmez inşallah silahtan önce kanunlar var diye düşünürler"
İSTANBUL (AA) - Halkalı'da 6 yıl önce trafikte tartıştığı motosiklet sürücüsünü tabancayla öldüren tutuklu sanık eski Emniyet Müdürü Celal Yılmaz, hakkında verilen "ceza verilmesine yer olmadığına dair karar"ın bozulmasının ardından yeniden yargılandığı davada, "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Celal Yılmaz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada maktul Ahmet Sülüşoğlu'nun ağabeyi Mehmet Sülüşoğlu da hazır bulundu.
Müşteki Mehmet Sülüşoğlu, sanığın cezalandırılmasını istedi.
Bir önceki duruşma açıklanan esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanık Celal Yılmaz, maktulün yakınlarına baş sağlığı dileyerek, şunları söyledi:
"İsteyerek yaptığım değil, mecbur hissettiğim bir olay oldu. Bu olay olduğunda ben İstanbul Emniyet Müdürü Yardımcısı olarak görev yapıyordum, Ankara'da Özel Harekat Daire Başkanlığına daire başkanı olarak atanacağımı duymuştum. Devamlı terör eylemlerine karşı teyakkuzda olmam gerektiği hususunda uyarılıyordum, o dönemde terör artmıştı ve devamlı şehit haberleri geliyordu."
Polis telsizinde silahlı motosiklet kullanan kişilere karşı uyarıların yapıldığını ve olay günü de eşiyle lojmanlara doğru gittiğini anlatan sanık Yılmaz, trafikte karşı tarafın tehlikeli hareketi nedeniyle kornaya bastığını, bu kişinin sitenin girişine geldiğini ve motosikletinden inerek üzerine yürüdüğünü belirtti.
Sanık Yılmaz, maktul silahsız olduğu için fiziki müdahalede bulunduğunu, silah kullanmadığını ve maktulün kendisinin kim olduğunu orada öğrendikten sonra özür dileyerek ayrıldığını ifade ederek, "Güvenlikçiler bana maktulün '10 dakika sonra olayın büyüğü olacak.' şeklinde konuşarak gittiğini söyledi. Ben bunun üzerine '155'i arayın.' dedim, sonra oradan ayrılıyordum, bu esnada maktul geldi. Ben güvenlikçilerle tokalaşırken beni gördü, güvenlikçiler maktulün yanına gitti, maktul tehditlerini sürdürdü." diye konuştu.
Olayın kameralarda da görüldüğünü aktaran sanık Yılmaz, maktulün silahını çektiğini, hazır hale getirdiğini, bu nedenle özel harekatta öğrendiği savunma refleksiyle harekete geçtiğini, maktulün hareketlerinden dolayı şaşkına döndüğünü ve güvenlikçilerin arkasından silahını çektiğini anlattı.
Sanık Yılmaz, olayın vahametiyle silahı doldurduğunu bile unuttuğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Maktul silahını bana doğrulttu ve nişan aldı. Ayrıca silahından 'tık' diye bir ses geldi, refleks olarak güvenlikçiyi kenara itip, görebildiğim açıdan ateş ettim. İrade dışı ve refleksle olan bir olaydır. Maktul ayaktayken sıkıyorum, maktul düşüşe geçince ateşi kestim. Engelleyen bir durum olmadığı halde ve şarjörümde 3 mermi bulunduğu halde tamamen öğretilmiş refleksle başladığım ateşi sürdürmedim. Kendiliğimden ateşi kestim. Derhal 112 ve 155'i aramalarını oradaki görevlilere ben söyledim. Dünya gözüyle 10 dakika içerisinde 2 kez karşılaşmak zorunda kaldığım maktulle önceye dayalı bir husumetim yoktur. Rütbeli polis olmamın sorumluluğuyla hareket ettim. Kastım kesinlikle yok. Beraatimi talep ediyorum."
- Karar
Kararını açıklamayan mahkeme heyeti, sanık Celal Yılmaz'ı "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırarak, sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğine kanaat getirerek cezasını 14 yıla düşürdü.
Sanığın sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alan mahkeme, sanık Yılmaz'ın cezasını 11 yıl 8 aya indirdi ve tutukluluk halinin devamına hükmetti.
- "Adalet yerini buldu diyemem"
Duruşma sonrasında konuşan maktulün ağabeyi Mecnun Sülüşoğlu, olayın üzerinden 5 yıl geçtiğini belirterek, duygularını şöyle dile getirdi:
"Adalet yerini buldu diyemem. Gitti yani çocuk öldü. 32 yaşında öldü, hayatı yarım kaldı. Onu hangi karar geri getirir ki? Bundan sonra buna benzer yaşanacak olayların önüne geçilir belki. Bundan sonra silahı olan herkes kendisini her şeyin, kanunun üstünde görmez inşallah, silahtan önce kanunlar var diye düşünürler."
- Davanın geçmişi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 17 Ağustos 2015'te Celal Yılmaz'ın, eşinin de içinde bulunduğu otomobiliyle Halkalı'daki evine giderken aynı istikamette seyreden Ahmet Sülüşoğlu yönetimindeki plakasız motosikletin yanlarından geçtiği anlatılmıştı.
Yılmaz ve eşinin beyanlarına göre, Sülüşoğlu'nun motosikletini Yılmaz'ın aracının önüne doğru sürdüğüne yer verilen iddianamede, Sülüşoğlu'nun da Yılmaz'ı Halkalı'daki lojmanlarına kadar takip ettiği kaydedilmişti.
İddianamede, Yılmaz ile Sülüçoğlu arasında burada yaşanan tartışmanın özel güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle sona erdiği ifade edilerek, beyanlara ve güvenlik kamerası saatine göre, Yılmaz'ın 00.56'da yaya olarak site girişine geldiği ve özel güvenlik görevlilerine, şahsın tekrar gelmesi halinde polisi aramalarını söylediği aktarılmıştı.
Bu sırada Ahmet Sülüşoğlu'nun motosikletiyle gelip yanındaki tabancayı doldurduktan sonra güvenlik görevlisine Yılmaz'ı sorduğu, bu sırada özel güvenlik görevlisinin arkasında bulunan Celal Yılmaz'ın tabancayla Sülüşoğlu'na doğru ilerleyip ateş ederek öldürme eylemini gerçekleştirdiği anlatılmıştı.
Yılmaz'ın suçu haksız tahrik altında işlediği belirtilen iddianamede, sanığın, "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
- Mahkeme ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın, suçu "meşru müdafaa sınırlarını mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşarak gerçekleştirdiği"ne kanaat getirerek, ceza verilmesine yer olmadığına karar vermişti.
Kararda, sanık Yılmaz'ın tutuklu bulunduğu suçun vasıf ve mahiyetinin değişmesi nedeniyle tahliyesine hükmedilmişti.
- Yargıtay'ın bozma kararı
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 1. Ceza Dairesi, meşru müdafaa koşullarının gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceğini ve sanığın "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Sanık Celal Yılmaz, Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edilmişti.